Kıymetli okuyucularım, bir milletin büyüklüğünü anlamanın en kolay yolu, onun zorluklar karşısındaki duruşuna bakmaktır. Evet bin yıldan fazla dünyaya nizamat vermiş dev bir milletin evlatları, çeşitli iç ve dış zorluklar karşısında çok güzel bir imtihan verdiler. Bu güne kadar dost, düşman herkes milletimizin asaletine şahit oldu. Bugünlerde ise yeni bir şahika meydana getiriyor bu millet.
Sözde müttefik gerçekte Siyonizm’in esiri olan ABD, marksist ve leninist bir örgüt olan pkk ya israil taşeronluğunu vererek; kendilerinin ortaya çıkardıkları sözde şeriatçı Deaş’a karşı silahlandırıyoruz diyerek; silahlandırdıkları pyd ve diğerleri gerçekte bize, ülkemize karşı silahlandırılarak başımıza bela etmek istedikleri gün gibi aşikar hale geldi. Afrin dağlarında ki sığınaklar tüneller herhalde kuzeyden gelecek Deaş’lılara karşı yapılmadı. Ölümü şehadet düğünü olarak görmüş asil milletin arslan evlatları başında gerçek bir iradeyi de bulunca o dağları darmadağın ettiler. Ediyorlar ve edecekler inşallah.
Bir Osmanlı torunu olan ben yıllarca millet kavramını ırk, kabile ile karıştıranlara karşı çıkarak inanç, iman, ideal birliği olarak müdafa ettim. Evet babaannem daha çok küçükken oğlum biz milleti İbrahim’deniz diyerek beni büyüttü. Annem ise haberlerde biri yeni Müslüman olunca oğlum bak Türk olmuş diyordu.
Okuma yazma dahi bilmeyen bu iki Osmanlı kadını genlerindeki o mirası dillendiriyordu. Ne güzel. Şunu hep söylüyorum mikro milliyetçilik Müslümanların başına bela edilmiş bir zehirdir ve kaynağı batıdır. Oysa yüce kitabımız 'müminler kesinlikle kardeştir buyurarak hepimizin kardeşliğini ilan ediyor. Kur’an yerine Zerdüşt kitabını öne çıkaranlar istedikleri kadar aynı dili konuşsunlar Kürtlerin kardeşi olamazlar. Müslüman kürdün benim anamdan doğan kardeşimden hiçbir farkı yok benim için ve adı her ne olursa olsun tek bir millet olan kafirler güruhuna hizmet edenler her türlü cezayı hak ediyorlar
İşte bu aşamada 80 milyon vatandaşımızın çok büyük çoğunluğu duası ile sevgisi maddi ve manevi desteği ile ordumuzu destekliyor. Ekranda yaşlı bir annemizin askerlere kuzularım deyişi gönlümde his fırtınası estirdi. İşte bu analar ancak böyle çocuklar doğurur dedim.
İyi de öküz böğürtüsü gibi çıkan bazı seslere ne diyeceksin? Diyenler olabilir. Biliyorsunuz bu vatana kısa bir süreliğine de olsa müstevliler(işgalci) geldiler. Onların nesebi gayri sahih veletleri olmuş olabilir. Ve onlarda cibilliyetlerinin gereğini yerine getiriyordur diye düşünüyorum. Ve bu kadarını da görmezden gelip milletimin asaletine şapka çıkararak ya Rab bu necip milleti muzaffer et. iki cihanda aziz et. Diye dua ediyor; Âmin diyorum.
Ve diyorum ki ey dünya bakın bir eşsiz millet görmek istiyorsanız görün. Askere kaşkol ve çorap ören içli, köfte çörek yapan annelerin ellerinden öpüyorum. Var olun aziz olun inşallah âmin. Vesselam.
Adem Topal...