SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Adem Topal
Köşe Yazarı
Adem Topal
 

İSTANBUL'UN FETHİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Kıymetli okurlarım 29 mayıs 2013 istanbul un fethinin 560.yıldönümü.böyle günlerde herkes kendince bir şeyler yazar ve söyler.ben de kalemi elime aldım ve bir şeyler yazıp çizmek istiyorum. İstanbul sadece bir şehir olarak görülmemiş, görülemez.İstanbul bir medeniyet sembolüdür ve bundan dolayı kendilerini o zaman ki istanbul'un temsil ettiği medeniyetin varisi sayanlar,ellerine geçen ilk fırsatta bize bir bedel ödettirmek istediler ve bunu da yaptılar. Fatih'in torunları olan hanedan mensuplarına ve devrin padişahına en kötü muamelelerle yurtlarını terk mecburiyeti getirdiler. Sonra da dünya da hiçbir milletin yapmayacağı bir rezaleti organize ederek onyıllarca, sadece minnet duyabileceğimiz Osmanlıya mekteplerimizde ve kitaplarımızda ağıza alınmayacak hakaretler ettirdiler. Hem de kendi çocuklarımıza..  Fatih'in torunları bu hınç ve kinin neticesi ancak1974 de Türkiye ye girebildiler.vatandaşlık hakları ise çok daha sonra verilebildi. Şükür ki insanımızın hiç olmazsa bir kısmı bu oynanan oyunları artık net bir şekilde görüyor ve bu konular artık akademik çevrelerde, medyada dile getiriliyor."bazıları bunları aykırı bir ses kabul etse bile"       Fethin sembolü olan ve hilal ve haç arasında ki medeniyet kapışmasının tapusu hükmünde ki ayasofya camisi halen tamamı ile ibadete açılabilmiş değil.çünkü gücümüz henüz yetmiyor.daha çok çalışmak zorundayız.     Ayasofya çok önemli ve çok büyük bir olaydır.bir kararname ile hallolur sanmamak lazım.Yunanistan bu olayda bir figürandır.asıl muhataplar birinci dünya savaşı galibi ülkelerdir. O zaman istanbulu bizden alacaklardı ama Allah izin vermedi, paylaşamadılar da bize emaneten bıraktılar.ama Allah rahmet etsin menderes anadolu insanının istanbul'a göçünün önünü açarak sonsuza dek istanbul'u bize kazandırdı. Aslında ben başka birşey anlatmak istiyordum.söz nerelere kadar gitti.istanbul fethedilince manevi fatih akşemseddin küçük bir kasaba olup bayağıda ücra bir yer olan göynüğ'e gider yerleşir.halbuki fatih ona karşı katiyyen bir kusur işlememiştir.ama maneviyat kahramanları dünya'nın hay-huyundan hoşlanmaz. Akşemseddine, fetihten sonra fatih müridlik talebinde bulunur.cevap gönül sultanlığının zirvesini gösterir."bizim bu yoldan aldığımız zevki tadı alırsan padişahlığı bırakırsın.oysa derviş bulunur padişah bulunmaz"Mü'min herşeyin yerini ve kıymetini takdir eden insandır.atalarımızı rahmetle anıyor torunları olan bizlere basiret izan ve kavi iman diliyorum.
Ekleme Tarihi: 21 Mayıs 2013 - Salı

İSTANBUL'UN FETHİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Kıymetli okurlarım

29 mayıs 2013 istanbul un fethinin 560.yıldönümü.böyle günlerde herkes kendince bir şeyler yazar ve söyler.ben de kalemi elime aldım ve bir şeyler yazıp çizmek istiyorum.

İstanbul sadece bir şehir olarak görülmemiş, görülemez.İstanbul bir medeniyet sembolüdür ve bundan dolayı kendilerini o zaman ki istanbul'un temsil ettiği medeniyetin varisi sayanlar,ellerine geçen ilk fırsatta bize bir bedel ödettirmek istediler ve bunu da yaptılar.

Fatih'in torunları olan hanedan mensuplarına ve devrin padişahına en kötü muamelelerle yurtlarını terk mecburiyeti getirdiler. Sonra da dünya da hiçbir milletin yapmayacağı bir rezaleti organize ederek onyıllarca, sadece minnet duyabileceğimiz Osmanlıya mekteplerimizde ve kitaplarımızda ağıza alınmayacak hakaretler ettirdiler. Hem de kendi çocuklarımıza.. 

Fatih'in torunları bu hınç ve kinin neticesi ancak1974 de Türkiye ye girebildiler.vatandaşlık hakları ise çok daha sonra verilebildi. Şükür ki insanımızın hiç olmazsa bir kısmı bu oynanan oyunları artık net bir şekilde görüyor ve bu konular artık akademik çevrelerde, medyada dile getiriliyor."bazıları bunları aykırı bir ses kabul etse bile"      

Fethin sembolü olan ve hilal ve haç arasında ki medeniyet kapışmasının tapusu hükmünde ki ayasofya camisi halen tamamı ile ibadete açılabilmiş değil.çünkü gücümüz henüz yetmiyor.daha çok çalışmak zorundayız.    

Ayasofya çok önemli ve çok büyük bir olaydır.bir kararname ile hallolur sanmamak lazım.Yunanistan bu olayda bir figürandır.asıl muhataplar birinci dünya savaşı galibi ülkelerdir.

O zaman istanbulu bizden alacaklardı ama Allah izin vermedi, paylaşamadılar da bize emaneten bıraktılar.ama Allah rahmet etsin menderes anadolu insanının istanbul'a göçünün önünü açarak sonsuza dek istanbul'u bize kazandırdı. Aslında ben başka birşey anlatmak istiyordum.söz nerelere kadar gitti.istanbul fethedilince manevi fatih akşemseddin küçük bir kasaba olup bayağıda ücra bir yer olan göynüğ'e gider yerleşir.halbuki fatih ona karşı katiyyen bir kusur işlememiştir.ama maneviyat kahramanları dünya'nın hay-huyundan hoşlanmaz.

Akşemseddine, fetihten sonra fatih müridlik talebinde bulunur.cevap gönül sultanlığının zirvesini gösterir."bizim bu yoldan aldığımız zevki tadı alırsan padişahlığı bırakırsın.oysa derviş bulunur padişah bulunmaz"Mü'min herşeyin yerini ve kıymetini takdir eden insandır.atalarımızı rahmetle anıyor torunları olan bizlere basiret izan ve kavi iman diliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.