SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Adem Topal
Köşe Yazarı
Adem Topal
 

İnsanları değiştiren dönüştüren Zat

Kıymetli okurlarım Sultan Ahmed Camii'nin otuz küsur yıl imamlığını yapan,yüzlerce hafız ve hoca yetiştiren bu zatın yolu hapishane'ye düşmüş; kendisi 1943 yılında bir yıla yakın bir zaman Denizli hapishanesinde yatmış ve başlığımıza konu olan olaylar da orda gelişmiş. Muhterem hocamız duyduğu bir habere çok üzülmüş. Üzerlerinde risale-i nur teksirleri yakalanan bazı kişiler, bu durumu hapse girmemek için inkar etmişler. Hocamız risale-i nur talebesi olmamasına rağmen çantasına bazı teksirler koyar ve yakalanır. Sonra hüküm giyerek Denizli hapishanesine konur. Tevafuk bu ya Saidi Nursi hazretleri de oradadır. Bediüzzaman hz.leri; Bir imamımız eksik idi hoşgeldin. Der ve kahraman hoca sen şeyhülislamsın der. Bu sözün hikmeti sonra anlaşılır. Hocamız tahliye edildikten bir süre sonra Sultan Ahmed camii baş imamı olur. Hocamızın insanlar üzerindeki terbiye ve dönüştürme hadisesine dönelim. Hapishaneye alınınca müdür sorar: - sizi nasıl bir koğuşa verelim? Cevap  şaşırtıcıdır: En azgın mahkumların koğuşuna.O zaman kendisi tamamen katillerin olduğu koğuşa verilir.Kapıdan girerken duyduğu bir ses ona "bugün muharremdir, bu sana Allah' tan gelmiş bir haldir demektedir. O da buna okuduğu bir kaside ile cevap verir:narında hoş nurunda hoş,ister yaşat ister öldür.. Aside bitince sonradan koğuş reisi olduğu anlaşılan kişi gelip önünde diz çöker ve onu kendi yerine oturtur. Hocam  biz seni gökte ararken sen yerde bizim yanımıza geldin der ve arkadaşlarını da çağırır hepsi hocanın elini öperler ve topluca namaz kılmaya ve tedrisata başlarlar.       Bir gün hoca gece sessizce kalkar. Sahur yapmak niyetindedir. Ocak  yakmak için uğraşırken koğuş ağası uyanır hayrola hocam der. Oruç  tutacağım evlat deyince hocam ramazan değil ki? Ne  orucu diye sorar. Hocamızda  muharrem orucu olduğunu ve sevabını söyler. Hemen  koğuşa seslenir: kalkın len oruç tutulacak. herkes kalkar ve oruç tutulmaya başlanır.     Artık namazı kur'an okumayı ve haram ile helali öğrenmeye başlarlar. Birgün  içlerinden biri gelir ve şunu sorar: hocam  hamam böcekleri bizi rahatsız ediyor öldürsek günah olur mu? Bu sorunun önemi şurda: gözünü kırpmadan insan öldürebilen bu insanlar o kadar değişmiştirki bir böceği öldürmekten sakınır hale gelmiştir. işte bu Allah dostlarının terbiyelerinin neticesidir.Hocamız tahliye olur.Daha sonra çıkan af neticesi koğuş arkadaşları da tahliye olur ve her biri bir köye imam olurlar. Allah rahmet etsin..amin..
Ekleme Tarihi: 27 Mart 2013 - Çarşamba

İnsanları değiştiren dönüştüren Zat

Kıymetli okurlarım Sultan Ahmed Camii'nin otuz küsur yıl imamlığını yapan,yüzlerce hafız ve hoca yetiştiren bu zatın yolu hapishane'ye düşmüş; kendisi 1943 yılında bir yıla yakın bir zaman Denizli hapishanesinde yatmış ve başlığımıza konu olan olaylar da orda gelişmiş.

Muhterem hocamız duyduğu bir habere çok üzülmüş. Üzerlerinde risale-i nur teksirleri yakalanan bazı kişiler, bu durumu hapse girmemek için inkar etmişler. Hocamız risale-i nur talebesi olmamasına rağmen çantasına bazı teksirler koyar ve yakalanır. Sonra hüküm giyerek Denizli hapishanesine konur. Tevafuk bu ya Saidi Nursi hazretleri de oradadır. Bediüzzaman hz.leri; Bir imamımız eksik idi hoşgeldin. Der ve kahraman hoca sen şeyhülislamsın der. Bu sözün hikmeti sonra anlaşılır. Hocamız tahliye edildikten bir süre sonra Sultan Ahmed camii baş imamı olur.

Hocamızın insanlar üzerindeki terbiye ve dönüştürme hadisesine dönelim. Hapishaneye alınınca müdür sorar: - sizi nasıl bir koğuşa verelim? Cevap  şaşırtıcıdır:

En azgın mahkumların koğuşuna.O zaman kendisi tamamen katillerin olduğu koğuşa verilir.Kapıdan girerken duyduğu bir ses ona "bugün muharremdir, bu sana Allah' tan gelmiş bir haldir demektedir. O da buna okuduğu bir kaside ile cevap verir:narında hoş nurunda hoş,ister yaşat ister öldür..

Aside bitince sonradan koğuş reisi olduğu anlaşılan kişi gelip önünde diz çöker ve onu kendi yerine oturtur. Hocam  biz seni gökte ararken sen yerde bizim yanımıza geldin der ve arkadaşlarını da çağırır hepsi hocanın elini öperler ve topluca namaz kılmaya ve tedrisata başlarlar.
     
Bir gün hoca gece sessizce kalkar. Sahur yapmak niyetindedir. Ocak  yakmak için uğraşırken koğuş ağası uyanır hayrola hocam der. Oruç  tutacağım evlat deyince hocam ramazan değil ki? Ne  orucu diye sorar. Hocamızda  muharrem orucu olduğunu ve sevabını söyler. Hemen  koğuşa seslenir: kalkın len oruç tutulacak. herkes kalkar ve oruç tutulmaya başlanır.
   
Artık namazı kur'an okumayı ve haram ile helali öğrenmeye başlarlar. Birgün  içlerinden biri gelir ve şunu sorar: hocam  hamam böcekleri bizi rahatsız ediyor öldürsek günah olur mu? Bu sorunun önemi şurda: gözünü kırpmadan insan öldürebilen bu insanlar o kadar değişmiştirki bir böceği öldürmekten sakınır hale gelmiştir. işte bu Allah dostlarının terbiyelerinin neticesidir.Hocamız tahliye olur.Daha sonra çıkan af neticesi koğuş arkadaşları da tahliye olur ve her biri bir köye imam olurlar.

Allah rahmet etsin..amin..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.