Kıymetli okurlar bu sıralar suriyeye biraz daha fazla kulak veriyoruz.Çünkü yanıbaşımızdaki olaylar iç savaş düzeyine geldi.Ayrıca bizim bir uçağımızda düşürüldü. Bütün bu olayları bahane eden ve sırf muhalefet olsun diye muhalefet eden çapsız gazeteciler Ve üniversite mensupları yandık bittik diye Türkiye’ye karamsarlık empoze etmeye çalışıyorlar. Kıymetli okurlarım ben yıllarca bir meselede ızdırap duyuyorum. Oda türkiyede entelektüelVe vatanperver gazeteci sıkıntısı olduğudur. Gazetecilik bizim inancımız noktasından bazı sıkıntılar içerdiğinden insanımızın mütedeyyin olanları gazete işine girmemiş. Ve ekalliyetler(azınlık) veya dönmeler gazete sahibi olmuş. Çalışanlarda onlara uygun insanlar olmuş. Bizim anlı şanlı yazarlarımız kim adına yazıyor,ilk zamanlar anlama sıkıntısı çekiyordum. Aklım erdiğinde millete değil efendilerine hizmet ettiklerine kani oldum.   Büyük Osmanlı devletine eskilerin tabiri ile yedi düvel birden saldırmış ve yıllarca namusları canları emniyet içinde olan bir takım teb’a (vatandaş ) onları çeşitli vaatlerle destekleyip ihanet edince çatımız yıkıldı.Osmanlı tarih oldu.Sonra  bize göre biraz fluda olsa yerine Türkiye kuruldu veya kurduruldu ama sınırları dogru dürüst belli bile olmayan sınırların dışına bakması istenmyen bu ülke; “Lozan bütün yönleri ile açıklanmalıdır.” Kendinle içinde insanlarınla kavga et. Uyu denmiş. Ve basınada adeta ninni söyletilmiştir.Ben çok değil 35-40 yıl öncesinde gazete ve radyolarda şöyle bir haber gördüğümü hatırlıyorum. 20 kişilik irtica hücreevine yapılan baskında 20 takke,20 tesbih ve üç kitap ele Geçirildi deniyordu. Yani dindarlar düşman ,Kürtler düşman, solcular düşman geriye yiyiciler ve nesepsizler kalıyordu. Ve türkiyede adete kumda oynuyordu. 1980 lere kadar iki üç milyar dolar ihracata mahkum , 1 dolar ve mark üzerinde taşıyana hapis cezası Enver hocanın Arnavutluğu gibi yönetilen bir ülke bü ülkenin keyfini süren çapsız yöneticiler ve onlara yaltaklık yaparak geçinen medya Bütün bunlara ragmen Allah  bu memlekete Adnan MENDERES, Turgut ÖZAL, ve R.Tayyip ERDOĞAN adında ezber bozan başbakanlar göndererek bize tekrar büyük devlet olmamız gerektiğini hatırlattılar. Ve gücümüzü bize ve herkese gösterdiler. Ama şunu bir kere daha hatırlatayım lozanda ayagımıza vurulan prangalar henüz çözülmedi.biraz esnetildi. Bu fedakar liderler sayesinde inşallah 2023 de prangalar çözülüpde bagımsız bir devlet oluruz. Ümid ediyorumki büyük devlet nasıl olunur yaşayarak görürüz.İşte etreafımızdaki her olaya bir şekilde müdahil olmak pazumuzun gücünü göstermeye çalışmak zorundayız. Fakat kerameti kendinden menkul gazeteciler ve monşerde denilen yabancı okullardan okutalarak adeta devşirilen manşerlere göre bu işi onların ezberlediği gibi kumda oynama şeklinde anlamayan ve masada ve sahada boy gösteren Erdoğan ve davutoğlu boy hedefi yapılıyor.Bu beyler dün Sarkozinin yanında idiler.bugün Esed ve Putinin yanında duruyorlar.Büyük devlet ve milletler sabır ve metaneti de bilir. Sogukkanlı bir şekilde işini görürler.Ben ümitvarım. Bunun için çok gerekçem var vesselam.    Not: Erbakanı ezber bozan saymamam çok kısa Başbakanlık yapmasından dolayıdır.