SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Adem Topal
Köşe Yazarı
Adem Topal
 

BİZ VE DÜNYA

İnsan kelimesi Arapça iki kelimenin birleşmesinden meydana gelir. Biri “üns” diğeri “nisyan” dır. “Üns” , yakınlık , unutmamak , farkında olmak , manasına gelirken “nisyan” unutmak , terk etmek gibi manalara gelir. İnsan kendisine verilen akıl nimetini kullanışına göre ya unutur ya da yakınlık kesbeder. Niye yaratıldığını , dünyaya geliş sebebini bilir ve hayatını buna göre düzenler.Peki unutsa ne olur ? Unutmak  ömür denilen kısa süre ile sınırlıdır. Azrail’in (a.s.) topuzu ile hatırlanır. Ama iş işten geçmiş , tren kaçmıştır. Fakat şu bilinmelidir ki çok müşfik ve merhametli bir yaratıcımız var ve bize unuttuklarımızı hatırlatacak elçiler ve onların varisleri ile ikaz etmiştir ve bu uyarılar kıyamete kadar devam edecektir. “Allah peygamber göndermediği kavme azab etmez.”Bu da bize , Rabbimizin uyarıcı elçiler ve onların vekilleri ile daimi bir ikaz ile ikaz ettiğini gün gibi aşikar etmektedir. İnsan şerefli bir varlıktır ve yaratılmışların  en üstünüdür bundan dolayıdır ki Rabbimiz bizi muhatap almıştır. İyilik cennet ile kötülük cehennem ile karşılık bulacaktır ve kesindir. Lakin merhameti bol Allah (c.c.) günahkarlara daimi bir şans vermekte tövbe kavşakları ile adeta dönüş imkanı tanımaktadır. Öyle ki sevgili peygamberimiz a.s. bu durumu bir hadis-i şerifinde şöyle ifade eder.“Allah kulu tövbe edince o kadar sevinir ki bunun misali , çölde devesini kaybeden kimse bütün aramalarına rağmen devesini bulamaz ve ümitsizce yere uzanır , gözlerini kapatır o esnada bir ses duyar gözlerini açar devesi karşısındadır. Nasıl sevinir. Allah da kulu tövbe edince öyle sevinir.”Kişiler fert fert  tövbe ettiği gibi toplumlarda topluca tövbe edebilir. Ve bu tövbe pek çok felaketin defedilmesine sebep olur. Bizler bütün hayatı İlahi rıza için geçmiş ve ayrım yapmadan nerede aç , açık ve mazlum millet varsa yardımına koşmuş dedelerin torunlarıyız. Fakat son yüz yılda başımıza gelen felaketler bizi içimize kapattı. Adeta can derdine düştük. El tutan iken eli tutulacak yardıma muhtaç bir millet olmuştuk. Rabbimize şükür ki her türlü entrika ve hileye rağmen şu sıralar yavaş yavaş kendimize gelmekte ve etrafımıza ilgi göstermekteyiz. Öyle ki dünyanın yedi kıtasındaki insanlar bir şekilde bizim insanımızın ilgisini talep etmektedir. İnşallah maddi ve manevi olarak gittiğimiz ülkelerdeki insanlarla tanışıp yardımlaşmaktayız. Bu konuda Türkiye ‘deki bütün cemaat ve sivil toplum kuruluşları çalışmaktadır. Ve kim Hak için hizmet ediyorsa baş tacıdır.
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2012 - Cumartesi

BİZ VE DÜNYA

İnsan kelimesi Arapça iki kelimenin birleşmesinden meydana gelir.
Biri “üns” diğeri “nisyan” dır. “Üns” , yakınlık , unutmamak , farkında olmak , manasına gelirken “nisyan” unutmak , terk etmek gibi manalara gelir.

İnsan kendisine verilen akıl nimetini kullanışına göre ya unutur ya da yakınlık kesbeder.
Niye yaratıldığını , dünyaya geliş sebebini bilir ve hayatını buna göre düzenler.
Peki unutsa ne olur ?

Unutmak  ömür denilen kısa süre ile sınırlıdır. Azrail’in (a.s.) topuzu ile hatırlanır. Ama iş işten geçmiş , tren kaçmıştır.

Fakat şu bilinmelidir ki çok müşfik ve merhametli bir yaratıcımız var ve bize unuttuklarımızı hatırlatacak elçiler ve onların varisleri ile ikaz etmiştir ve bu uyarılar kıyamete kadar devam edecektir.

“Allah peygamber göndermediği kavme azab etmez.”
Bu da bize , Rabbimizin uyarıcı elçiler ve onların vekilleri ile daimi bir ikaz ile ikaz ettiğini gün gibi aşikar etmektedir.

İnsan şerefli bir varlıktır ve yaratılmışların  en üstünüdür bundan dolayıdır ki Rabbimiz bizi muhatap almıştır.

İyilik cennet ile kötülük cehennem ile karşılık bulacaktır ve kesindir. Lakin merhameti bol Allah (c.c.) günahkarlara daimi bir şans vermekte tövbe kavşakları ile adeta dönüş imkanı tanımaktadır.
Öyle ki sevgili peygamberimiz a.s. bu durumu bir hadis-i şerifinde şöyle ifade eder.
“Allah kulu tövbe edince o kadar sevinir ki bunun misali , çölde devesini kaybeden kimse bütün aramalarına rağmen devesini bulamaz ve ümitsizce yere uzanır , gözlerini kapatır o esnada bir ses duyar gözlerini açar devesi karşısındadır. Nasıl sevinir. Allah da kulu tövbe edince öyle sevinir.”
Kişiler fert fert  tövbe ettiği gibi toplumlarda topluca tövbe edebilir. Ve bu tövbe pek çok felaketin defedilmesine sebep olur. Bizler bütün hayatı İlahi rıza için geçmiş ve ayrım yapmadan nerede aç , açık ve mazlum millet varsa yardımına koşmuş dedelerin torunlarıyız.

Fakat son yüz yılda başımıza gelen felaketler bizi içimize kapattı.

Adeta can derdine düştük. El tutan iken eli tutulacak yardıma muhtaç bir millet olmuştuk.
Rabbimize şükür ki her türlü entrika ve hileye rağmen şu sıralar yavaş yavaş kendimize gelmekte ve etrafımıza ilgi göstermekteyiz. Öyle ki dünyanın yedi kıtasındaki insanlar bir şekilde bizim insanımızın ilgisini talep etmektedir.

İnşallah maddi ve manevi olarak gittiğimiz ülkelerdeki insanlarla tanışıp yardımlaşmaktayız. Bu konuda Türkiye ‘deki bütün cemaat ve sivil toplum kuruluşları çalışmaktadır. Ve kim Hak için hizmet ediyorsa baş tacıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.