YENİ BİR YIL YENİ UMUTLARLA GELİYOR
Yeni bir yıl umutlar demek değil midir birçoğumuz için. Senenin son günü soframızdan giyimimize kadar her şeyimize özen gösteririz yada öyle olmasını isteriz hepimiz. O son günü en güzel duygularla bitirmeye çalışır,eğlenerek senenin son gününe veda etmeye hazırlanırız.
Yeni yılı olabildiğince neşeyle karşılamak isteriz hep. Yeni yıl temennilerimizin, umutlarımızın adeta yeni bir başlangıcıdır.Maalesef ne kadar hayata dair planlar ,programlar da yapılsa her seferinde birçoğundan sınıfta kalınan bir yıl olur birçoğumuz için. Bu yılbaşında neler düşünüyorsunuz? Hayattan neler bekliyorsunuz? Belki de farklı mekanlarda yeni yılı karşılamanın heyecanı ile daha mutlu bir yıl geçireceğinizi umuyorsunuzdur. Zamanın akışına dur demek hiçbirimizin başarabileceği bir durum değildir ama zamanı yaşamak elimizdedir. Zaten geçmiş geri gelmiyor, gelecekte belirsiz sadece o an vardır ne geçmiş ne de gelecek. Balans ayarı isteyen yıllar geliyor diyelim biz bunun adına.Günümüzde yaşanan olaylara bakarsak zamanın neleri yok ettiğini,hangi değerlerimizi yitirmekle yüz yüze kaldığımızı görünce içimiz ürperiyor gelecek yıllardan!Geçen zaman hem insanlar için hem de toplumlar için hızla akıp geçiyor.Geç kalınmışlıkların,yapılanların ya da yapılamayanların pişmanlıkları kimseye fayda vermiyor çünkü.İnancımız ne olursa olsun EĞER;İnsanlık uğruna,toplumsal barışa ve yararına karşı,ilkelerimizi ve ülke çıkarlarımızı gözetmek adına bir şeyler yapılmıyorsa yaşantımızın bu kısımları hiç yaşanmamış yıllarıdır.
Örneğin;Bir yeni yılda yaşadığımız dünyaya baktığımızda,Afrika’nın büyük bir kısmının aç olduğunu,Irakta binlerce insanın öldürüldüğünü,her gün yeni bir güne şiddet içerikli programlarla uyanmamız,ülkemizde halen çıkar kavgalarının olduğu,kararsızlıkların ve belirsizliklerin olduğu bir toplumda yaşamak toplumların geleceğini nasıl etkiliyor?İnsanların psikolojik açıdan ruh sağlığını ne derece etkiliyor? Türkiye hangi gelişmelere açılıyor ya da açılamıyor? Bu güzel ülkenin gelecek nesilleri daha demokratik ve sağlıklı kararların alındığı,Türkiye Coğrafyasında yaşayan ve bu devletin kimliğini taşıyan her vatandaşın eşit haklara sahip olabildiği,ekonomisinin güçlendiğini ülkesinde yaşayan insanlarına hissettirebilmesi, fertler arasındaki uçurumları daha fazla açmadan işsizliğin bir an önce çözüme kavuşturulduğu bir ülkede yaşamak istiyor bu insanlar!..
Birleşmiş Milletler,2010 yılını uluslar arası biyolojik çeşitlilik yılı ilan etmişlerdi.Böylece biyolojik çeşitliliğin önemini tüm dünyaya bilinçlendirmeyi amaçlıyorlardı.Biyolojik çeşitlilik biz insanların hayatlarına ne kadar faydalı oldu gelişmeleri görüyoruz hep birlikte!.. İnsanların dengeleri,doğallığı bozuldu,tabiatın düzeni alt üst oldu diyebiliriz örnek olarak. Gelecekte dünyamız hangi olaylarla karşı karşıya gelecek bilinmiyor.Her geçen yılın ardından arkamıza döndüğümüzde hayattan beklentilerimiz nelerdi,hangileri gerçekleşti diye kendimizi mutlaka sorgularız.Bu yüzden her konuda doğallığımızı yitirmeden,insanlık adına iyi gelişmelerin olduğu bir toplumda bölünmeler olmadan ,TÜRKLÜĞÜMÜZÜ unutmadan ,inançlarımız doğrultusunda gelen yeni yılın hepimize huzur,sağlık,mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum.
Bembeyaz yağan kar ne yaşanmışsa yaşansın örter geçmişin hatalarını.Yeni bir gelecek ve yeni bir başlangıç sunar hepimize.MUTLU YILLAR…