Bu Fotoğraf Karesi Zeytinburnu'ndan. Dün Veliefendi Mahallesinde Kentsel Dönüşüm için yıkılan bir bina sonrası ortaya çıktı. Ve bu kare bir kez daha aynı sözü akla getirdi. "Herkes Müteahhit Olamaz"
Türkiye’de son yıllarda yaşanan her deprem, her yıkım, her çökme vakası bize aynı gerçeği yeniden hatırlatıyor: Herkes müteahhit olamaz.
Ama maalesef, bu cümle sadece felaketlerden sonra aklımıza geliyor. Beton dökülürken değil, enkaz kaldırılırken konuşuyoruz.
Bir bina, sadece beton ve demirden oluşmaz.
Her kolonun içinde bir ailenin umudu, her duvarın ardında bir çocuğun geleceği, her dairenin içinde bir hayat vardır.
Ancak ne yazık ki, bazıları bu gerçeği unutmuş durumda. Kâr hırsı, vicdanın önüne geçmiş. Kağıt üzerinde imzalar tamam, evraklar eksiksiz ama sahada insanlık eksik.
İnşaat sektörü sadece para kazanma alanı değildir; insan hayatını doğrudan ilgilendiren bir sorumluluk alanıdır. Bir doktor hatasında bir canı kaybedersin, ama bir müteahhitin hatası yüzlerce cana mal olabilir. O yüzden, müteahhitlik bir ruhsatla değil, vicdanla ve liyakatle yapılmalıdır.
Denetimlerin yetersizliği, ehil olmayan kişilerin bu işi “kolay kazanç kapısı” görmesi, bugün yaşadığımız birçok acının temel sebebidir. “Olur, bir şey olmaz” mantığıyla yapılan her bina aslında gelecekteki bir enkazın gölgesidir. Ve o enkazın altında sadece binalar değil, devlete, adalete, insana olan güven de kalır.
İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.
Bir binanın temeline atılan her çimento torbası, aynı zamanda bir sorumluluk yemini olmalı.
Müteahhit olmak isteyen herkesin önce bir inşaat yapmayı değil, bir hayat taşımayı öğrendiği bir düzen kurulmalı.
Kölelik, geçmişin hikâyesi sanıyoruz ama aslında bugün hâlâ devam ediyor. Kâr uğruna çalışan işçiler, denetimsiz şantiyelerde emek veren insanlar, can güvenliği olmadan ter döken ustalar… Bu çağda kimsenin hayatı bir başka kişinin zenginleşme hırsına feda edilmemeli.
Unutmayalım:
Bir tuğla yanlış konursa, bir ömür yıkılır.
Ve bir ülkede hayatın değeri, binaların dayanıklılığı kadar güçlüdür.
Zeytinburnu Haber Gazetesi-Murat Ergün


