SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Murat Ergün
Köşe Yazarı
Murat Ergün
 

‘O’ Ceset Parçası Değil, Şehit’in Naaşı

Bu ülke siyaseti her türlü çirkefliği gördü de, şehitlerimiz üzerinden siyaset yapılması kadar iğrenç bir olaya şahit olmadı. İç ve dış politika ile ilgili olarak elbette ki hükümetin, hükümetlerin birçok yanlışı var ancak şehitlerimizin çoğunlukla şehitlik makamının önemi ve değerini bilmeyenler tarafından iç siyaset malzemesi olarak kullanılmasını şahsım adıma ben hazmedemiyorum. Her seferinde aydınlık gelecekten, bilimsellikten, dogmatik değerlerin yanlışlığından bahsedenlerin, her hangi bir bilimsel çalışması ya da araştırması olmadığı halde en büyük vasfı en fazla araştırmacı yazar olan bazı yazarların her türlü verdiği bilgiyi doğru kabul etmesi ne kadar tezat oluşturuyorsa; şehitlik makamının ve şehitlerimizin bu makamın değerini bilmeyenler ve şehit ailelerinin birçoğunu göbeğini kaşıyan adamlar, hasolar, memolar olarak görenler tarafından sahiplenilmesi de o kadar tezattır. Hazımsızlığın verdiği öfkeyi mili ve manevi değerlerimizin ardına saklanarak ve onları kullanarak ortaya saçmak; belki kendileri açısından güzel bir yöntem olsa da artık onlar halkın büyük bir çoğunluğunun gözünde kafasını kuma gömerek kendini saklamaya çalışan deve kuşu misalinden farkı yoktur. Bizler, Ne Malezya, ne İran, ne Amerika ne de Avrupa olmak istiyoruz. Biz sadece kendimiz olmak istiyoruz. Sözde vatan millet edebiyatı adına kendi milletine, kendi vatandaşlarına güvenmeyen insanların bu davranışlarındaki ısrarını gördükçe insanın üslubunun da normal kalması mümkün olmuyor. Bölücü örgüt, terör, uluslararası ilişkiler vb konular herhangi bir yazarın belirli bir kitleyi yönlendirme amacı ile kullanılamayacak kadar karmaşık ve zor konulardır. Herkesin bir söylerken bin düşünmesi gereken konulardır. Bu konudaki devlet politikalarının sadece hükümet ile sınırları kalması mümkün değildir. Gerek askeri, gerekse bürokrat onlarca yüzlerce kişinin yoğun mesaileri sonucu ortaya çıkan politikalardır. Kalkıp birkaç kişinin yüzeysel bilgileri ile bu konuda ahkam kesmeyi de söz meclisten dışarı cahillik olarak nitelendirmekten daha iyi niyetli bir yaklaşım göremiyorum. Şehitlere Kelle diyen, bu vatan uğruna 20 yaşında hainler tarafından mayınla parçalanmış şehidimizin naaşına ceset parçası diyen bir İçişleri Bakanı düşünebiliyormusnuz? Oğlunun teskeresi için bekleyen ana ve yarin evladının şehidinin naaşının bulunaması bile ne kadar öktü bir olaydır değil mi? Kutsal bir ayda toprağa onlarca can şehit düşerken sesini çıkarmayan, özerklik peşine düşen hainlerin siyasi yandaşları şimdi Kandil’de 3-5 leş kargası ölürken onları koruma adına kalkan olmak için eşkiya yuvalarına çıkanlara benim ailemin rıskından kestikleri vergilerle maaş ödeyen bu devlet yöneticilerine de yazıklar olsun.. Kimse Güneydoğu’yu komple yakalım demiyor. Eşkiya temsilcilerinin Günedoğu’da aldıkları oy oranı % 30 bile değil peki geriye kalan % 70 nerede, işte onlar da Kürt ama bu ülkeyinin birlik bereberliği için bizlerden daha fazla mücadele edenler. Size bir örnek vereyim. Çok kısa bir süre önce Asker kıyafeti giyinmiş leş kargaları polisleri pusuya düşürmek için hazırlık yapmışlardı. Bu pusu Güneydoğlu, Kürt bir vatan evladının polise yaptığı bir ihbar üzerine ortaya çıktı ve leş kargaları imha edildi. Vatan evlatları ile Hainleri lütfen ırkçılık yapmadan ayıralım ve gereğini yapalım. Eğer gerçekten şehitlerimizin ve ailelerinin acısını samimi bir şekilde paylaşacak isek şehitlerimize Allahtan rahmet geride kalan ailelerine de sabır dilemekten başka tez söz etmeyelim. Bu vatan için canını feda eden şehitlerimizi iç siyaset malzemesi haline getirmeyelim.
Ekleme Tarihi: 28 Ağustos 2011 - Pazar

‘O’ Ceset Parçası Değil, Şehit’in Naaşı

Bu ülke siyaseti her türlü çirkefliği gördü de, şehitlerimiz üzerinden siyaset yapılması kadar iğrenç bir olaya şahit olmadı.

İç ve dış politika ile ilgili olarak elbette ki hükümetin, hükümetlerin birçok yanlışı var ancak şehitlerimizin çoğunlukla şehitlik makamının önemi ve değerini bilmeyenler tarafından iç siyaset malzemesi olarak kullanılmasını şahsım adıma ben hazmedemiyorum.

Her seferinde aydınlık gelecekten, bilimsellikten, dogmatik değerlerin yanlışlığından bahsedenlerin, her hangi bir bilimsel çalışması ya da araştırması olmadığı halde en büyük vasfı en fazla araştırmacı yazar olan bazı yazarların her türlü verdiği bilgiyi doğru kabul etmesi ne kadar tezat oluşturuyorsa; şehitlik makamının ve şehitlerimizin bu makamın değerini bilmeyenler ve şehit ailelerinin birçoğunu göbeğini kaşıyan adamlar, hasolar, memolar olarak görenler tarafından sahiplenilmesi de o kadar tezattır. Hazımsızlığın verdiği öfkeyi mili ve manevi değerlerimizin ardına saklanarak ve onları kullanarak ortaya saçmak; belki kendileri açısından güzel bir yöntem olsa da artık onlar halkın büyük bir çoğunluğunun gözünde kafasını kuma gömerek kendini saklamaya çalışan deve kuşu misalinden farkı yoktur.

Bizler, Ne Malezya, ne İran, ne Amerika ne de Avrupa olmak istiyoruz. Biz sadece kendimiz olmak istiyoruz. Sözde vatan millet edebiyatı adına kendi milletine, kendi vatandaşlarına güvenmeyen insanların bu davranışlarındaki ısrarını gördükçe insanın üslubunun da normal kalması mümkün olmuyor. Bölücü örgüt, terör, uluslararası ilişkiler vb konular herhangi bir yazarın belirli bir kitleyi yönlendirme amacı ile kullanılamayacak kadar karmaşık ve zor konulardır. Herkesin bir söylerken bin düşünmesi gereken konulardır. Bu konudaki devlet politikalarının sadece hükümet ile sınırları kalması mümkün değildir. Gerek askeri, gerekse bürokrat onlarca yüzlerce kişinin yoğun mesaileri sonucu ortaya çıkan politikalardır. Kalkıp birkaç kişinin yüzeysel bilgileri ile bu konuda ahkam kesmeyi de söz meclisten dışarı cahillik olarak nitelendirmekten daha iyi niyetli bir yaklaşım göremiyorum.

Şehitlere Kelle diyen, bu vatan uğruna 20 yaşında hainler tarafından mayınla parçalanmış şehidimizin naaşına ceset parçası diyen bir İçişleri Bakanı düşünebiliyormusnuz? Oğlunun teskeresi için bekleyen ana ve yarin evladının şehidinin naaşının bulunaması bile ne kadar öktü bir olaydır değil mi?

Kutsal bir ayda toprağa onlarca can şehit düşerken sesini çıkarmayan, özerklik peşine düşen hainlerin siyasi yandaşları şimdi Kandil’de 3-5 leş kargası ölürken onları koruma adına kalkan olmak için eşkiya yuvalarına çıkanlara benim ailemin rıskından kestikleri vergilerle maaş ödeyen bu devlet yöneticilerine de yazıklar olsun..

Kimse Güneydoğu’yu komple yakalım demiyor. Eşkiya temsilcilerinin Günedoğu’da aldıkları oy oranı % 30 bile değil peki geriye kalan % 70 nerede, işte onlar da Kürt ama bu ülkeyinin birlik bereberliği için bizlerden daha fazla mücadele edenler. Size bir örnek vereyim. Çok kısa bir süre önce Asker kıyafeti giyinmiş leş kargaları polisleri pusuya düşürmek için hazırlık yapmışlardı. Bu pusu Güneydoğlu, Kürt bir vatan evladının polise yaptığı bir ihbar üzerine ortaya çıktı ve leş kargaları imha edildi. Vatan evlatları ile Hainleri lütfen ırkçılık yapmadan ayıralım ve gereğini yapalım.

Eğer gerçekten şehitlerimizin ve ailelerinin acısını samimi bir şekilde paylaşacak isek şehitlerimize Allahtan rahmet geride kalan ailelerine de sabır dilemekten başka tez söz etmeyelim. Bu vatan için canını feda eden şehitlerimizi iç siyaset malzemesi haline getirmeyelim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.