''AYNI ARSAYA İKİ FARKLI İMAR DEĞERİ''

2.Birleşimde CHP Zeytinburnu Meclis Üyesi İlkay Biber son 10 Yılda Zeytinburnu’nda Kentsel Dönüşüm çerçevesinde yapılanları ve yapılanmayanları geniş çerçevede masaya yatırmıştı. İlkay Biber yine imardan devam etti. Biber bu kez Zeytinburnu’nda bir vatandaşımızın imar konusunda yaşadığı sıkıntıyı meclisle paylaştı. İşte Biber’in gündeme taşıdığı imar olayının ayrıntıları, Bu bir arkadaşımızın tapusu adı Rıfat Canbazoğlu, Babası Ayhan Canbazoğlu, oturduğu gecekondunun tapusuna dair bir dilekçe yazmışlar beyaz masaya, Elimdeki raporda binanın duvarlarında ve çatısında tesbit edilen çürüklüklerden dolayı yıkılmasına karar verilmiş. Encümen kararının ardından binanın elektriğinin suyunun kesilmesiyle ilgili İSKİ’ye Zafer Alsac imzalı yazı yazılmış ve vatandaşa yıkım tebliğ edilmiş. Yıkım üzeri gerekli bütün işlemler tamamlanmış. ‘’AYNI ARSAYA HEM 53 METREKARE HEM 113 METREKARE İMAR NASIL VERİLİR?’’ Vatandaş yıkılacağını anlayınca müteahhide vermek istemiş ve Belediye giderek imar durumu almak istemiş. Binaya Belediyeden 53 metrekare imar verilmiş. Ayhan Canbazoğlu işin peşini bırakmamış ve birçok yere daha başvuruda bulunmuş. Bunların hiç birinden netice alamayınca arsasını satmak zorunda kalmış. Arsasını Bilal Özsoy adında bir vatandaşımıza satmış. Özsoy arsayı aldıktan sonra imar için Belediye gidiliyor ve daha önce 53 metrekare imar verilen arsaya bu kez 113 metrekare imar veriliyor. Bunları öğrenen Ayhan Canbazoğlu Belediye bunun üzerine bir mektup yazıyor. Zor durumda olduğunu anlatan bir mektup yazmış. Buradan netice alamayan Canbazoğlu, Mahkemeye bir tarafından da anakent belediyesine başvurur. Anakent belediyesi gerekli başvuruyu değerlendirir ve belirtilen imar üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamayacağına karar verir. Ayahan Canbazoğlu mahkemeyi kaybeder fakat Danıştay olayla ilgili bir rapor yazar. Bu olay üzerine İmardan sorumlu Başkan Yardımcısı ve bazı belediye çalışanları hakkında soruşturma izni verilir. ‘’İMAR BİR ŞEHRİN NAMUSYSA DİKKATLİ OLMALIYIZ’’ Şimdi burada size bir vatandaşımızın mağduriyetini anlattım. Benim geçen oturumda bahsettiğim Sümer ve Merkezefendi’deki dönüşüm alanları İsmail Beyin bahsettiği Mensucat Fabrikasının oradaki inşaat ve Sayın Belediye Başkanımızın bir sözü ‘’İmar bir şehrin namusdur’’,Tüm bunları yan yana getirerek daha dikkatli davranarak ahlaki vicdani yasal sorumluluklarımızın hepsini bir arada tutarak önümüze gelen konularda daha dikkatli davranmamızın gerekliliği ortadadır. Yoksa bunların hesabını iki cihanda dahi verebileceğimizi düşünmüyorum. ‘’MECLİS ÜYELERİNİ ZAN ALTINDA BIRAKMAYI ETİK BULMUYORUM’’ Ak Parti Meclis Üyesi Mehmet Altuntaş, Olay zaten yargıya intikal etmiş bu konu hakkında fazla konuşmayacağım fakat kürsüye çıkarak buradaki arkadaşlarımızın zan altında bırakılmasını doğru bulmuyorum. İmarla ilgili gelen bütün konular özenle inceleniyor. Bunun belirtilmek istiyorum. Murat Aydın öncesi, bir dönem içinde 2000 adet kaçak bina yapılmıştır. Bunları konuşalım. Lüzumsuz yere insanların kafasını karıştırmayalım. Marmara TAY ilgili bende ufak bir araştırma yaptım. Burası ihale usulü ile satılmış ve para devlete verilmiştir. Satış öncesi ve sonrası arsa sahiplerinin müdahale etme yetkileri vardı ve bunu kullanabilirlerdi ama kullanmamışlar. TMSF buraya kıymet takdimi yapmış ve arsa sahibi buna itiraz etmemiştir. TMSF’nin arsa sahibi ile birlikte yaptığı bir satış arasına ne ANAKENT Belediyesi Nede Zeytinburnu Belediyesi giremez girmemiştir de. Bu tür büyük inşaatlar turizm olarak ilçemize büyük katkılar sağlar. İlçemizde turizmi geliştirir. Geçen yine İlkay bey söyledi. Bir bina Zeytinburnu’nda yapılıyor ve Zeytinburnu ismi oraya yazılmıyor. İşte bunu üzerine gidelim Zeytinburnu utanılacak bir yer değildir. Bun yazmaları gerekiyor. ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL-MURAT ERGÜN-TAYLAN DEMİRELLİ