AK Parti'ye kapatma davası açıldı !!!
AK Parti'ye kapatma davası açıldı !!!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' iddiasıyla AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.
Başsavcı Yalçınkaya, akşam saatlerinde iddianameyi Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderdi. İddianamede, AK Parti'nin ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' savunuluyor.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Anayasa Mahkemesi, iddianameyle ilgili ön incelemeyi yapacak, herhangi bir eksiklik tespit edilmez ve iddianamenin kabulüne karar verilirse ön savunmasını yapması için iddianame AK Parti'ye gönderilecek. AK Parti yasal olarak 1 ay içinde ön savunmasını verecek. Ek süre talebinde bulunulursa bunu da Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Ön savunmanın Anayasa Mahkemesine verilmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü bildirecek.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki görüşü AK Parti'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, AK Parti yetkilileri de sözlü savunma yapacaklar.
Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse davalı AK Parti ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacaklar.
AK Parti hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.
Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek
İddianamede 5 yıl siyaset yasağı istenen ismler şöyle:
Recep Tayyip Erdoğan Genel Başkan
Dengir Mir Mehmet Fırat Genel Başkan Yrd
Haluk İpek Genel Başkan Yrd Teşkilat İşleri
Mehmet Necati Çetinkaya Genel Başkan Yrd Seçim İşleri
Edibe Sözen Genel Başkan Yrd Tanıtım ve Medya İşl.
Egemen Bağış Genel Başkan Yrd Dış İlişkiler
Nükhet Hotar Göksel Genel Başkan Yrd Sosyal İşler
Hüseyin Tanrıverdi Genel Başkan Yrd Yerel Yönetimler
Şaban Dişli Genel Başkan Yrd Ekonomik İşler
Şükrü Ayalan Genel Başkan Yrd Halkla İlişkiler
Bülent Gedikli Genel Başkan Yrd Mali ve İdari İşler
Reha Denemeç Genel Başkan Yrd Araştırma Geliştirme
İdris Naim Şahin Genel Sekreter
Bekir Bozdağ TBMM Grup Bşk Vekili
Mustafa Elitaş TBMM Grup Bşk Vekili
Nihat Ergün TBMM Grup Bşk Vekili
Nurettin Canikli TBMM Grup Bşk Vekili
Sadullah Ergin TBMM Grup Bşk Vekili
Fatma Şahin Merkez Kadın Kolları Bşk Kadın Kolları Bşk.
Hakan TütüncüMerkez Gençlik Kolları Bşk Gençlik Kolları Bşk.
Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmasına CHP hariç tüm kesimlerden tepki yağdı.
İşte gelen tepkiler;
CHP kökenli Kültür Bakanı Ertuğrul Günay: "Türkiyenin iyiye ve ileriye gitmesini istemeyenler her yere sızmışlar, Türkiye bununla da savaşacak. Halka güveniyoruz. Beklediğimiz bir şey değildi. Ben bir bakan olmanın öncesinde kıdemli bir hukukçuyum, bu yapılanı haksızlık olarak görüyorum. Türkiyede işsizliği yenmekle, ekonomik sorunları aşmakla uğraşıyoruz. Bu olanlar bizi üzüyor. Ciddiye almayın. İddianameler her zaman yazılır kararı yargı verir. Türkiye demokrasisi bu sorunun da üstesinden gelecektir"
Fikri Sağlar: "İktidar Partisi'nin kapatılması demokrasi ile bağdaşmaz."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: "Türkiye ne kazanır ne kaybeder herkes iyi düşünsün"
Prof. Dr. Toktamış Ateş: "Davayı manasız buluyorum. Böyle saçmalık olmaz. Bunun aksini düşünmenin mümkün değil. Ateş, cezayı gerektirecek bir şey olmadığını ifade etti"
AKP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül: "Dava Türkiye'nin istikrarına zarar verir: AK Parti'nin kapatılmasını gerektiren herhangi bir iddianın geçerli olacağına ihtimal vermiyorum. Bunu mümkün görmüyorum. Bu davanın açılması bile Türkiye adına talihsizliktir. AKP demokratik bir şekilde iktidarı oluşturmuştur. Demokratikleşme yönünde adımlar atmıştır. Bu durum son derece anlamsızdır. AK Parti hem bu dönemde hem geçmiş dönemde demokratikleşmeyi çok isteyen partidir. Yargılanmada gereken yapılacaktır. Davanın açılması Türkiye'nin istikrarına zarar verecektir. Sonuç olarak Anayasanın hükümleri yürürlüktedir. AK Parti'nin parlamento faaliyetlerinde bu ilkeye aykırı bir şey yoktur."
Hasan Celal Güzel: "Ben bu ülkede yaşadığım için utanıyorum. Bu ülkede hukuk diye bir şey yok. Bu ülkede demokrasi diye bir şey yok. Bu ülkede millet iradesi ayaklar altında. Halka köpek muamelesi yapılıyor. Bu bu demektir. Ben hukukçuyum. Hukukçu olmaya da gerek yok. Herşey ayan beyan ortada. Bir avuç üniversiteli kızın üniversitedeki öğretim hakkı önündeki yasağı kaldırmak Türkiye'de laiklik karşısındaki suçların odaklanması mı demek? Bunu böyle görmek için faşist zihniyette olmak lazım."
Hasan Cemal: "Parti kapatılması karşısında hep olumsuz tavır aldım. Refah'ın kapatılmasını da AİHM tasvip etse de siyaseten doğru bulmadım. Demokrasilerde partilerin kolaylıkla kapatılmasına olumlu bakmıyorum. Geçmişte çok parti kapatılmış, yeni tabelayla açılmıştır. Şunu unutmamalı AKP her iki oydan birini alarak demokratik yoldan iktidara gelmiştir. Bu partinin kapatılması siyasi istikrara yardım etmez."
Erkan Mumcu: ''Kapatma, yasaklama gibi girişimler neresinden bakılırsa bakılsın demokrasiye müdahaledir. Gözüken veya gösterilen amacı ya da nedenleri ne olursa olsun işe yaramaz ve ne demokrasi ne de laiklik adına kabul edilemez. AK Parti'yi ortaya çıkaran da, iktidara getiren de, iktidarını yeniden güvence altına alan da aslında bu yasaklamacı zihniyetin ta kendisidir. Bu gibi girişimler, ne yazık ki, hak edilmemiş bir mağduriyet algısı yaratmakta ve sonuçta milletin masum tepkilerini suistimal eden zihniyeti beslemektedir.''
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu: ''Savcının hangi eylem ve söylemden dolayı laikliğe aykırı davrandığını belirten gerekçesini henüz bilmiyoruz. Ancak terör ve şiddeti metot olarak benimsememiş siyasi partilerin kapatılması demokratik değildir. Terör ve şiddeti metot olarak benimseyen bir siyasi parti zaten parti olamaz. Siyasi partilerin bu gerekçelerle kapatılmasının ülkeye faydası hiçbir zaman olmamıştır. Partiler kapatıldıkça yeni bir isimle kaldığı yerden devam ediyor.''
Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu: Türkiye'nin idaresinde bulunan bir siyasi parti hakkında açılan kapatma davasının, "Türkiye'yi çok daha ciddi sorunların olduğu bir sürece ve siyasi krize sürükleyeceği" görüşünü belirtirken, "Yapılanı; siyaseti, siyaset kurumunu ve siyasi partileri yıpratmaya, baskı altında tutmaya, siyaset alanını daraltmaya yönelik bir davranış olarak niteliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı: ''MHP'nin parti kapatma davalarına bakışı'' konusundaki bir soru üzerine Cihan Paçacı, ''Şu aşamada, bunların dışında bir açıklamamız yok. İleride daha detaylı açıklama yapılacak'' dedi.
AK Parti'den vebal uyarısı
Yargıtay Başsavcılığı’nın “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle açtığı kapatma davasına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’tan sert tepki geldi.
Kapatma davasına ilişkin Ak Parti Genel Merkezi'nde yapılan toplantının ardından Dengir Mir Mehmet Fırat bir açıklama yaptı.
ÜÇÜNCÜ SINIF HUKUK ANLAYIŞI
22 Temmuz’da sandıkta verilen temsil yetkisine sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu başvuru, AB ile müzakerelere başlamış, Atatürk’ün işaret ettiği çağdaşlaşma hedeflerine her gün daha fazla yakınlaşan ülkemize ve aziz milletimize üçüncü sınıf bir hukuk anlayışı ve demokrasiyi reva görmektedir”
Türk milletinin uzun yıllar ağır bedeller ödeyerek elde ettiği demokratik ve ekonomik kazanımların bir kalemde silinip gitmesine izin vermeyeceğiz.
HUKUK İKTİDAR MÜCADELESİNİN ARACI
Bir kısım yargı makamları, hukuku, iktidar mücadelesinin aracı haline getirmemelidir. Aksi takdirde bu tür hedeflerden en büyük zararı yine bir gün herkesin ihtiyaç duyacağı yargı kurumu ve hukukun üstünlüğü ilkesi görecektir.
HEDEF MİLLET İRADESİ
Demokrasi ve hukuk karşı karşıya getirilemez, getirilmemelidir. Türkiye, demokrasisinin eriştiği olgunluk düzeyine, derinlik ve saygınlığa yakışmayan büyük bir ayıpla karşı karşıya bırakılmıştır. Kapatma başvurusunun hedefinin AKP değil, Türk demokrasisi ve millet iradesisidir.
Bu girişimle, demokrasimiz ne yazık ki, bir kez daha tartışmalı hale getirilmiştir. Anayasamıza göre millet adına yetki kullanan yargı kurumu, millet iradesinin karşısına çıkarılmak istenmiştir. Türkiye’yi düşünmek sadece AKP’nin görevi değildir.
VEBALİNİ TAŞIYACAKLARINI BİLMELİLER
Türkiye’nin demokratik görünümünü, ekonomik dengelerini, güven ve istikrar ortamını bozanlar tarih ve millet önünde bunun vebalini de taşıyacaklarını bilmelidir.
Taşıdığımız iktidar sorumluluğunun da gereği olarak bugün aklıselimi muhafaza etmek, huzur ve istikrarımızı korumak, milletimizi sağduyu ve sükunete davet etmek yine bize düşmektedir. Her şey Türkiye için.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.