11 Eylul 2001 Dünyanın en güçlü ülkesinin,en muhteşem şehrinde,en muhteşem ikiz kuleleri vuruldu.Binlerce insan kurban edildi.Bu vuruş, Seküler düzen kurucu satanist gücün,bin yıldır süren mücadelesinin final vuruşuydu. Bu  vuruş,yeryüzünde,seküler yeni bir dünya düzeninin kurulacağının ilanıydıBu vuruş,yeryüzü insanlarına,güç benim haykırışıydı,ve hedefim için ,yeryüzünde yıkılamıyacak,yok edilemiyecek,mahvedilemiyecek,hicbir şey yok diyordu. Bu vuruş,bin yıldır sürdürülen,dünyaya hakim olma savaşının son Raundunu başlatan GONG idi.Bu vuruş,İslama karşı,Ölüm-Kalım savaşının başladığının ilanıydı. Ve,o vuruş gününden bu güne,İslam coğrafyası,ve özellikle İslamın kalbi Ortadoğu,kan,gözyaşı ve acıların diyarı oldu. İşte Afganistan,işte Pakistan,işte Irak,işte Filistin,işte Suriye,Bu ülkelerde işlenen zulümlerin belgesi yapılsa,insan olanın cigerleri,yüreği parcalanır,izleyemez                  Ve, şimdi Mısır.Cumhurbaşkanı Mursi yönetimindeki Mısır ile Türkiye,çok yakın, çok sıkı işbirliği içindeydiler.Bölge olaylarında,ayni görüşü paylaşıyor,ayni dili kullanıyor,ayni tepkileri veriyorlardı.Çalışma ve faaliyetleri de ayni yöndeydi .Bu iki güçlü ve büyük İslam Ülkesinin,böylesine yakın durması ,böylesine yakınlaşması,İslam coğrafyasına,Güçlü bir sinerji yayıyordu.Tunus ve Libya da arkadan geliyordu. Paramparca edilmiş,dağıtılmış,İslam coğrafyasında,ilk defa birliğe doğru,berberliğe doğru bir çekim merkezi oluşuyordu.İlk defa İslam ülkesinin en önemli iki ülkesi,birlik, beraberlik mesajlarını güçlü biçimde veriyor ve uyguluyorlardı.Bu manzara,Endonezyadan Nijeryaya kadar 60 Müslüman Ülkesinin,bir araya gelmesinin,Birlikte hareket etmesinin kapısını aralıyordu.                                                                         Seküler Düzen Kurucu satanist güç,bu tehlikeli gidişi gördü.Bu ihtimal,bu olabilirlik onun dünyada en korktuğu şeydi.Böyle bir ihtimal süreçine,asla fırsat ve geçit verilemezdi. Harekete geçti.Ve,Mısırda Darbe oldu .İşte,Mısırdaki Darbenin gerçek nedeni budur.Bu Darbe,süren savaşda,önemli bir karşı hamledir.Ve bu Darbe ile,İslam ülkelerinin bir araya gelme,birlik oluşturma süreçinin önü şimdilik kesilmiştir.  Mısır,İslam ülkelerinin bir araya gelmesinde Kilit Ülkedir.Mısırda darbeye direnen halk,gerçekde,Seküler Düzen Kurucu Satanist güçün karşı hamlesine direniyor.İşin gerçek yönü budur.Uzayda,geçtiği yerden bir daha geçmemek üzere,rotasında saatte 107.000 Km.hızla hareket eden mavi Gezegenimiz üzerindeki insanoğlu var olduğu günden beri süregelen   Hak-Batıl mücadelesinin son büyük savaşı başlamıştır.Saflar ayrışmaktadır ve ayrışacak.Bu mavi gezegenimiz üzerinde,daha önce hiç görülmedik biçimde iki safa dönüşecek   Seküler düzen safı,İlahi düzen safı. Aslında,Seküler Düzen,günümüz yeryüzünde hükümfermadır.İslam ülkelerindeki halklar dahil,Dünyadaki insanların,ezici çoğunluğun zihninde kabul görmüş,boyun eğilmiştir. Ne gariptir ki,bu ezici çoğunluk, boyun eğdiği,kabullendiği,Seküler Düzenin,gerçekte ne anlama geldiğinin farkında değildir.    Asırlar öncesi putlara tapan kavimler ile,günümüz insanları arasında ne fark var?  Hani,İbrahim Peygamber Kavmine ne diyordu. Ellerinizle yontuğunuz şeylere mi boyun eğiyor,tapıyorsunuz?.Kavminin buna cevabı,Atalarımızdan böyle gördük ve bunu devam ettiriyoruz  oluyordu. Ellerle oyulan şeylere nasıl boyun eğilir,nasıl tapılır? Bugün bu bize çok şaşırtıcı ve saçma gelir.İnsanlar,bu kadar akılsızmıydı diye düşünürüz.    Günümüzde,İbrahim Peygamber,bizlere şöyle hitap etse, Ellerınızle oluşturduğunuz.ellerinizle yazdığınız şeylere mi,boyun eğiyor,   tapıyorsunuz.(Sekuler Düzen) Cevap ne olur? Laik, Demokratik , Modern,Çağdaş, Hümanist, Hak, Eşitlik, Özgürlüklerle dolu Evrensel hukukumuz bize Atalarımızdan kaldı,bunu devam ettiriyoruz. .Sorumuzu tekrarlıyalım.Asırlar öncesi,putlara tapan kavimler ile,günümüz insanları arasında ne fark var?        Savaş sürüyor,sürecek.Bu savaşın asla barışı olmayacak.Saflardan biri ezilene kadar,sesi soluğu kesilene kadar sürecek olan bir savaş bu.Ve,şimdi, Kaos ve Savaş dalgaları, ana hedef Türkiyenin sınırlarını yokluyor.Güç ve kudretin kaynağı Bilgi dir.Bilgili olabilmenin tek yolu OKU maktır.Kainat kitabının satırları olan Madde, Eşya, Yeryüzü, Dünya, Güneş, Yıldızlar, Uzay ve Evren okunması için vardır.Ne hazindir ki,ne içler acısıdır ki,inancının ilk emri İKRA,(OKU) olan Müslümanlar İKRA dan İKRAH etmiş.Bu yüzden de inançlarından önemli öiçüde uzaklaşmışlar ve Milletler yarışında üç asırdan beri kaybeden taraf olmuşlardır. Ve,şimdi,Teknolojik güçte,zenginlikte,açık ara önde olan,Seküler Düzen Kurucu Satanist güç.güçüne güvenerek,İslama ve Müslümanlara karşı son saldırısını yapıyor.Şimdi bedel ödeme  zamanı  Bu,yalan söyleme,sözünü tutmamanın bedeli olacak.Bu,tevazu ve alçakgönüllülüğü terk etmenin bedeli olacak Bu,akçeli işlerden,rüşvetlerden nasiplenmenin bedeli olacak Bu.işlerin ehline verilmemesinin bedeli olacak Bu,yüzlerin, dünyanın süs ve ziynetlerine çevrili olmasının bedeli olacak Bu,birbirlerini sevmemenin, ayrışmanın, ayrılmanın, kardeşliği unutmanın bedeli olacak  Bu.yöneticilerin,yalnızca halkın hizmetkarı olduklarını unutmanın bedeli olacak   Bu. Okumamanın,tenbelliğin,geri kalmışlığın bedeli olacak. Bu bedel,İslamın kalplere,gönüllere akmamasının,akıtılmamasının bedeli olacak                                             Bu yüzden,Müslümanlar için bu savaş çok zor,çok acılı ve çok kanlı geçeçek. ,Müslümanlar acıların en yakıcı ateşinde,vahşetlerin en dehşetli ateşinde, ıstırapiarın en dayanılmaz ateşinde TAVlanacak.Öylesine ki,inançları CELİKLleşinceye kadar. İşte, o zaman, İnsanoğlu, kendine Hürriyet diye gösterilenin Kölelik olduğunu, Özgürlük diye sunulanın Tutsaklık olduğunu,Su diye gösterilenin Ateş olduğunu,Cennet diye gösterilenin Cehennem olduğunu,Hak diye takdim edilenin  Batıl olduğunu anlayacak.İşte o zaman, birlik olmanın, beraber olmanın ve Kardeşliğin güçü keşfedilecek.İşte o zaman, yüzler,Dünyanın bütün süslerine,bütün Ziynetlerine dönük,yalnızca,Ahirete,Ukbaya cevrili olacak. İşte O zaman, Meydan Okuma Zamanıdır. Bosna-Hersek katliamı çok iyi okunmalı,günümüzde yaşananların ipucları oradadır. Bosnalılar, bir gün ansızın sırp komşuları tarafından saldırıya uğrarlar.Vahşice katledilmektedirler.Bir Bosnalı,yıllarca yan yana yaşadığı komşuşu Sırpa, müthiş bir şaşkınlık içinde sorar,Biz komşu ve dost değilmiyiz.Bize niçin saldırıyorsunuz, bizi niçin  öldürüyorsunuz ? Senin adın ne? Der Sırp  Bosnalı cevap verir, Ahmet  Sırbın bu cevaba karşılığı ibret doludur.İşte der,bu isminizden dolayı sizi öldürüyoruz.Bir gün İsminizin anlamını öğrenmenizden,AHMET olmanızdan korkuyoruz. Bunu duyan Ahmet, AHMET olmuş,ve cephede iki bacağını feda etmişdir. İşte,Ahmet lerin ,AHMET olduğu zaman İlahi Vahye dayalı Düzenin,yeryüzünde hükümferma olacağı zamandır