Haftanın Kitabı- Şahane Hatalar

Kitap Adı ;ŞAHANE HATALAR-TALİH KUŞU

Yazar Adı ;HEATHER MC ELHATTON

Yayınevi ;APRİL YAYINCILIK

Başrolde sizin yani okuyucunun olduğu ve ilk kitabının devamı niteliğinde olan Talih Kuşu raflardaki yerini alır almaz en çok satanlar listesinde ilk sıralara yükseldi. Konusu ve tekniği itibari ile değişik bir kitap ki siz de okuyunca hemen anlayacaksınız. Öyle birinci sayfadan başlayıp sonuna kadar okuyarak bitireceğiniz bir kitap değil. Kaderinizi kendiniz seçiyormuş gibi görünse ve birçok farklı sona ulaşılsa da aslında siz yazarın yazdığı hayatlardan birini seçmek zorundasınız. Tercihleriniz sizi ya mutlu edecek ve sevindirecek ya da üzülecek veya en kötüsü öleceksiniz. Evet, kader diye bir şey vardır ve siz kendi kaderinizi yazma da, iradenizin hakkını vererek yapacağınız tercihler ile baş aktörsünüz.

“Şahane Hatalar” öyle baştan sona okuyarak bitireceğiniz bir kitap değil.1.Bölümde size seçenekler sunmakta ve sizin tercihlerinize göre kitap da ki bölümlere gidiyor ve kaderinizi belirliyorsunuz. Toplam 153 bölüm var ve siz bölümleri atlayarak bitiriyorsunuz. Bir anda kendinizi kitabın sonunda bulabilirsiniz. Her bölümde yeni seçenekler çıkmakta ve siz tercihlerinize göre bölümden bölüme atlayıp kitabı o şekilde bitiriyorsunuz. Kitap da iyilikler her zaman ödüllendirilmediği gibi, kötü kararlar da her zaman size kaybettirmeyebiliyor. Aslında Monopoly gibi bir oyun bu kitap. Ya kazanıyor ya da kaybediyorsunuz. Karşınıza ne çıkacağını bilmiyorsunuz.

Şimdi kitabı okuyarak, tercihlerimiz ile kitapta bir gezinti yaparak kendi kaderimizi-tabii ki aslında yazarın yazdığı-oluşturalım.Kitabın kahramanı bayan fakat siz okurken kendiniz olacağından şahıslara takılmayın.1.Bölüme başlarken kitap size 22 milyon dolar kazandırıyor ve elinize vergilerden sonra net 14 905 000 dolar kalıyor ve ilk soruyu sorarak size tercih de bulunmanızı istiyor.Mevcut işinizden ayrılmak mı istersiniz veya işinizde çalışmaya devam mı edersiniz ? İşinizden istifa ettiğinizi düşünelim. Hemen akabinde iki tercih soruyor. Erkek veya kız arkadaşınız ile ilişkinizi bitirmek mi devam ettirmek mi istiyorsunuz? Tercihinize göre bölüm atlıyorsunuz. Diyelim ki sıkıldınız ve bitirmek istiyorsunuz sizi 4.bölüme gönderiyor. Burada arkadaşınız ile bir akşam yemeği yerken ona ayrılmak istediğinizi yazan bir mektup veriyorsunuz. Arkadaşınızdan kurtuldunuz ve özgürlüğünüzü elinize aldıktan sonra kitap önünüze gene iki seçenek sunuyor. Lüks bir gemi ile Dünya turu mu, Aristokrat bir kadının hayatını satın almak mı? Biz aristokrat diyelim ve kitap bizi 9.bölüme gönderiyor.

9.Bölüm de muhteşem malikâne, hizmetçiler, arabalar, tekne ve ünlü bir kulüpte üyelik sizi bekliyor. En ünlü mağazalardan alışveriş ediyor, en ünlü lokantalarda yemek yiyor ve en ünlü kuaförlere gidiyorsunuz. Evin tüm dekorasyonunu değiştiriyorsunuz. Bir partiden bir partiye gidiyor ve paranızı harcamaktan zevk alıyorsunuz. Daha sonra sizi bankanızdan arayıp, harcamalarınızın çok fazla olduğu ve bütçe için finansçı vermelerini ister misiniz diye soruyorlar. Siz bankaya geleceğinizi söylüyorsunuz ama içinizden de gerek yok diyorsunuz. Sonra tuhaf giyimli bir kadını malikânenizde görüyor, onunla konuşmak istiyor fakat konuşamıyorsunuz. Gece sesler duyuyorsunuz, uyurken kapınızın kurşun kalem ile çizildiğini hissediyorsunuz ve doktorunuza gidip ağır uyku hapları alıyorsunuz. Sonra bir sabah uyandığınızda göbeğinizin üstünde gözleri dikilmiş bir kurbağa ölüsü ile karşılaşıyorsunuz.

Malikânenin eski sahibi Madam Delphin ve kocasından dolayı evin lanetlenmiş olduğunu öğreniyorsunuz. Bölüm size gene iki seçenek sunuyor. Ya evi satacak ya da evde kalacak ve lanetten kurtaracaksınız. Biz evde kalmayı tercih edelim ve kitap bizi bölüm 19’a gönderiyor. Burada Vudu Rahibesi Bayan Edelle’yi çağırıyor ve lanetli ruhu kovmasını istiyoruz. Edelle, büyüleri yapıyor ve bize Delphin’in deneylerini yaptığı odada sabaha kadar kalırsak lanetli ruhunun gideceğini söylüyor. Biz de çaresiz kalıyoruz ve ölümden dönerek gözlerimizi hastanede açıyoruz. Yanımızda bir zarf vardır ve içinde “gitti” yazıyordur. Sonunda eve geliyoruz ve evin tamamen değiştiğini fark ediyoruz. Haftalar sonra yüksek sosyeteden, aristokrat Jim Junior adlı sizden büyük biri ile tanışıyorsunuz ve size evlenme teklif ediyor. Burada da iki seçenek var, evet derseniz 36.bölüme, hayır derseniz 87.bölüme gideceksiniz. Ve siz evet diyorsunuz.

Evleniyorsunuz. Onun muhteşem evine taşınıyorsunuz ama annesi de yanınıza taşınıyor. Çok yoğun, rutin ve mutsuz bir hayat, kayınvalidenizin çekilmez davranışları ile size boğucu gelmeye başlıyor. Hiç zevk alamıyor ve hayattan bıkıyorsunuz. Siz ayrılmayı düşünürken doktora gidiyorsunuz. Doktor hamile olduğunuzu söylüyor ve bölüm size iki seçenek sunuyor. Ya hamileliğinize son vereceksiniz 72.bölüme gideceksiniz ya da hamileliği sürdürecek ve 76.bölüme gideceksiniz. Siz doğurmaya karar veriyorsunuz. Evde artık kraliçe sizsiniz. Her dediğiniz yapılıyor. Kayınvalideniz evden gönderiliyor, o da size büyü yapacağını söylüyor. İnanmıyor ve gülüyorsunuz. Sonunda kızınız doğuyor fakat her tarafı aşırı kıllı ve bir kurt kız gibi. Çocuğunuz Ambras Sendromu. Evde dışlanıyorsunuz, kocanız suratınıza bakmıyor, kayınvalideniz büyüsünün tutmasından dolayı memnun. Ayrılıyorsunuz ve kızınız ile malikânenize geri dönüyorsunuz. Sonra Edelle’yi tekrar çağırıyor ve büyüyü bozduruyorsunuz. Bu arada size gelen bir telefonda eşiniz ve kayınvalidenizin bir trafik kazasında öldüğünü ve tüm servetin kızınıza kaldığını öğreniyorsunuz. Sonrasında hiç üzülmeden mutlu bir hayat yaşıyorsunuz.

Bu biten bölümlerden biri. Her bölüm bu şekilde mutlu bitmiyor. Bazı bölümlerde tercihleriniz sizi ölüme götürüyor. Hem de ne ölümler hiç istemeyeceğiniz şekilde. Bazen okyanusun derin sularında sırtınızdan vurularak öldürülüyorsunuz ve cesediniz bulunamıyor, bazen de bir vampir sizi yok ediyor, bazen de Batı Şeria’da patlayan bir bomba ile parçalara ayrılıyorsunuz. Yani rahatlıkla tercihleriniz sonucunda yazar sizi öldürüyor.

Kitabı, tekrar başa dönerek ve tercihlerinizi değiştirerek okuyor ve bu şekilde tüm bölümleri bitiriyorsunuz. Yukarıda yazdığım gibi bir oyun şeklinde. Bazen bir ada satın alıyorsunuz, bazen de mega yat. Bazen süper lüks bir gemi de dünya turu yapıyorsunuz, bazen de gizemli bir ev alıyorsunuz. Her bölüm sürprizlerle dolu ve siz karşınıza ne çıkacak bilmiyorsunuz. Kitap bu yönü ile siz de sürekli bir merak uyandırıyor ki, siz de hemen bölümleri okuyup bitirmeyi ve tercih etmediğiniz kısma geri dönüp diğer şıkkı tercih etseydim ne olacaktı sorusuna cevap aramayı düşünüyorsunuz. Aslında hayat da kitap da anlatılan şekilde. Her zaman önünüze bir seçenek sunmakta ve siz tercihlerinize göre hayatınızı yönlendirmektesiniz. Seçtiğiniz okullar, üniversite, evleneceğiniz kişi, çalışacağınız iş yeri. Hepsi sizin tercihleriniz ve sizin kaderiniz. Tek fark, kitap da geri dönebiliyorsunuz ama hayatın bütünlemesi olmuyor Maalesef, geçen zamanı geri getiremiyoruz. Bu durumu, size daha sonra özetini yayınlayacağım Debbie Macomber’in “Bahçemde Yeşeren Umutlar” kitabında değişik bir şekilde, enfes bir cümle ile ifade etmiş. ”Şimdi geçmişe bakıyorum da, elde ettiklerimin vazgeçtiklerime değmediğini anlıyorum.”Evet, tercihleriniz sonucunda bir şeylerden vazgeçerek elde ettiklerinize ulaşıyor ve sonra kazanıp kazanmadığınıza bakıyorsunuz. Herkesin hayatında tercihleri konusunda pişmanlık duyduğu olmuştur. Geçmişe dönüp telafi etme imkânımız yok ama geleceğe yönelik tercihlerimizde dersler çıkartarak doğru karar verebilme ihtimalimiz her zaman önümüzde.

M.Metin Bayram