SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

Gizli Anların Yolcusu-KİTAP ÖZETİ

SAĞLIK 01.03.2012 - 10:53, Güncelleme: 28.11.2022 - 22:44
 

Gizli Anların Yolcusu-KİTAP ÖZETİ

Zeytinburnu Haber kitap özetlerini yayınlamaya devam ediyor. Mehmet Bayram Ayşe Kulin'in son kitabı Gizli Anların Yolcusunu özetledi.

  Kitap Adı; Gizli Anların Yolcusu Yazar; Ayşe Kulin Yayınevi; Everest Yayınları İtiraf edeyim “Hayat” ve “Hüzün”’den sonra böyle bir kitap beklemiyordum. Özetini çıkarıp çıkarmama konusunda kararsız kaldım ve yazdıktan yedi hafta sonra yayınlamaya karar verdim. Her yeni kitabı bir öncekini unutturduğundan dolayı beklentilerimizi yüksek tuttuğumuz ve büyük bir merak ile beklediğimiz “Gizli Anların Yolcusu” beklentilerimin altında kaldı. Yazdıkları içerisinde en sona bırakacak olduğum bu kitabını, bir önceki kitaplarının aksine o kadar zorlanarak ve bitsin diye okudum ki anlatamam. Çok cesurca bir davranışla, kadın gözü ile eşcinsel bir erkeği anlatmaya çalışmış ama olmamış. Yazdıkları ile geldiği noktada ondan beklemediğiniz bir kitap. Aslında her yıl bir kitap yazmak zorunda olmadıklarını bilmeleri gerek. Belki siz okuyunca aynı şeyleri düşünmeyeceksiniz veya benim eşcinsel ilişkilere bakışım da böyle düşünmemde rol oynamış olabilir. Ama şu bir gerçek, zirvedeki bir Ayşe Kulin için işin kolayına kaçtığı bir kitap olmuş. Kitabın kahramanlarına gelince, Baş Kahramanımız İlhami;Yayınevi sahibi, çocuklarını elim bir trafik kazasında kaybettikten sonra, eşinin ağır bir depresyona girip içine kapanmasını önce Ortağı Handan ile ilişki yaşayarak atlatmaya çalışan, sonrasında yaptığının yanlışlığını düşünüp ayrılmak isteyen ve içindeki gizli cinselliği (!) keşfedip Bora ile ilişkiye başlayan ve bir türlü ilişkilerini toparlayamayıp sürekli bocalayan bir karakter. Buradaki tezatlık, Handan ile olan ilişkisinin etik olmadığını düşünüp yanlış bulan ve ayrılmayı isteyen İlhami’nin, Bora ile olan ilişkisinde hiçbir sorun görmemesi. Üstüne üstlük kırkından sonra içindeki cinselliği çıkartıp yeni yetme âşıklar gibi kıskanan bir karaktere dönüşmesi. Handan; İlhami’yi seven, ilişki yaşayan ve ayrılmak istemesinin altında başka Bursa escort bayan birinin olduğunu zannedip onun peşine düşen ve İlhami’ye hayatı zindan eden bir karakter. Bu da aslında İlhami’nin değişik bir versiyonu. O da yıllar sonra, İlhami’nin evli olarak bu ilişkiyi devam ettirmesini isteyecek kadar sevdiğini fark ediyor. Eda; İlhami’nin eşi; Kazadan sonra depresyona girip hayata küsen ve eşi ile tüm cinsel ilişkisini kesen, daha sonra kendini toparladığı anda İlhami’nin yaşadığı ilişkiyi öğrenip tekrar depresyona giren bir karakter. Derya, Annesinin depresyona girip kendisi ile ilişkisini minimuma indirmesinden ve babasının işine daha fazla vakit ayırmasından dolayı ihmal edilen, kurtuluşu yurt dışına gitmekte bulan ve sonra Bora’ya olan aşkından dolayı geri dönüp İstanbul’da kalmaya karar verdiği anda acı gerçekle karşılaşan acınası bir karakter. Bora; bence en ilginç karakter. Köyünde gittiği kursta sürekli tecavüze uğrayan, askere gidip geldikten sonra üniversiteye gidip geçmişi ile olan bağlantısını kesmek adına kimlik değiştiren, oradan İstanbul’a gelip İlhami’lerin şirketinde işe başlayan biri. Tabi sonrasında yaptıklarının kendisi tarafından planlandığını öğreniyoruz ki bu da çok ilginç. Öncelikle bir konunun altını çizmem lazım. Batılı yazarlar ile bizimkiler arasında cinselliği anlatma da çok ciddi farklar var. Batılılar cinselliği anlatırken olayı değil de yaşanılanı anlatırlar. Yani en basitinden bir öpüşme de insanın hissettiği duyguları kâğıda dökerken, yani ayakların yerden kesilmesi veya bulutların üzerinde uçması gibi ifadeler kullanırken bizimkiler tamamen somut bir şekilde olayı anlatıp duyguları es geçmekteler. Bunu en çok yapan Nermin Bezmen hanımefendi. Ayşe Kulin de onu takip etmekte. Ayşe Kulin de Romanına önce böyle bir sahne ile başlıyor. Siz daha romana yeni başlamışken İlhami’nin eşine tecavüz etmesini okuyorsunuz. Daha sonra eşinin depresyonundan dolayı yıpranan kahramanımız bu sefer ortağı ile eşini aldatıyor. Onların ilişkisi devam ederken kendisine asılan bir kadına değil de bir iş gezintisinde yanında çalışan genç bir tasarımcıya âşık oluyor. O güne kadar böyle bir temayülü olmayan bir kişinin birden içindeki gizli cinselliği keşfetmesi de çok ilginç. Acaba çevremizde ki eşcinsel kişiler de Ayşe Kulin’in romanında anlattığı gibi mi kendilerini keşfettiler. Veya İlhami’nin yaptığı gibi kırkını geçmiş bir adamın genç bir çocuğa âşık olduğu gibi kırkını geçmiş bir kadında genç bir kıza âşık olabilir mi? Konuyu bilmediği o kadar açık ki, Roman kahramanının eşine olan tecavüzünü detaylandırırken, tasarımcı ile olan ilişkisini anlatmakta çok zorlanmış ve anlatamamış. Anlatmasını da beklediğim zannına kapılmayın, başta dedim roman bitsin diye iple çektim. Başladığım bir şeyi bitirme gibi bir hastalığım olmasa inanın kenara koyardım. Keşke Roman kahramanı kadın ve ilişki de lezbiyen bir ilişki olsa idi. Belki daha iyi anlatırdı. Aslında roman kahramanı diye bahsediyorum fakat karakterleri prototip olarak adlandırabilmek mümkün mü onu da bilemiyorum. Bir de Bora karakteri, tamam ülkemizde ensest ilişkide dâhil bir çok cinsel sapma olayları oluyor ve bunlar genelde aile arasında kalması istendiğinden dolayı da adli makamlara yansımıyor. Fakat ben bu tür ilişkilerin yaygın olmadığını, istatistiği bile tutulamayacak sayıda tek tük olduğunu düşünüyorum. Dinimiz, aile terbiyemiz ve ananelerimiz buna müsaade etmeyecektir. Neyse ben romana devam edeyim,İlhami’nin Bora ile ilişkisi birbirlerine pahalı hediyeler alarak,yurtdışı geziler yaparak son sürat devam ederken,Handan’ın İlhami’ye karşı olan kıskançlığı büyümekte bir hafiye gibi peşinde dolaşmak ile kalmayıp,hayatı ona zindan etmektedir.Bu arada ilginç olan İlhami de Bora’yı aşırı kıskanmakta ve adım adım takip etmektedir.Bu karmaşık durum,kızı Derya’nın İstanbul’a gelmesi ve Bora’ya aşık olması ile içinden çıkılmaz bir hal alır.Final bölümünde ise Roman’ın tüm kahramanları,evet burası çok ilginç,Bora’nın evinden bir şekilde geçer ve Bora….sürpriz son,bunu sizin okumanız lazım. Bu kitap parasız kalan veya paraya herhangi bir sebep ile ihtiyacı olan bir ses sanatçısının alel acele kaset çıkarması gibi yazılmış bir eser gibi geldi bana. Belki de çevresinde yaşanmış bir olaydır ve çok etkilenmiştir de ondan Romana dökmüştür. Bu düşünce daha ağır basmakta. Size tavsiyem bu romanın yerine okumadı iseniz “hayat” ve hüzün”ü alıp okumanız. İnanın gerek konusu itibari ile gerek ise üslubundan dolayı zevkle okuyacağınız iki kitap. Ayşe Kulin’in diğer kitaplarını okudu iseniz bu romanını okurken hayal kırıklığı yaşayacaksınız. Başta söylediğimi sonda da söyleyeyim. Her yıl kitap çıkarmasalar değerlerinden bir şey kaybetmezler amaç para kazanmak değilse tabii ki. M.Metin Bayram  
Zeytinburnu Haber kitap özetlerini yayınlamaya devam ediyor. Mehmet Bayram Ayşe Kulin'in son kitabı Gizli Anların Yolcusunu özetledi.

 

Kitap Adı; Gizli Anların Yolcusu
Yazar; Ayşe Kulin
Yayınevi; Everest Yayınları

İtiraf edeyim “Hayat” ve “Hüzün”’den sonra böyle bir kitap beklemiyordum. Özetini çıkarıp çıkarmama konusunda kararsız kaldım ve yazdıktan yedi hafta sonra yayınlamaya karar verdim. Her yeni kitabı bir öncekini unutturduğundan dolayı beklentilerimizi yüksek tuttuğumuz ve büyük bir merak ile beklediğimiz “Gizli Anların Yolcusu” beklentilerimin altında kaldı. Yazdıkları içerisinde en sona bırakacak olduğum bu kitabını, bir önceki kitaplarının aksine o kadar zorlanarak ve bitsin diye okudum ki anlatamam. Çok cesurca bir davranışla, kadın gözü ile eşcinsel bir erkeği anlatmaya çalışmış ama olmamış. Yazdıkları ile geldiği noktada ondan beklemediğiniz bir kitap. Aslında her yıl bir kitap yazmak zorunda olmadıklarını bilmeleri gerek. Belki siz okuyunca aynı şeyleri düşünmeyeceksiniz veya benim eşcinsel ilişkilere bakışım da böyle düşünmemde rol oynamış olabilir. Ama şu bir gerçek, zirvedeki bir Ayşe Kulin için işin kolayına kaçtığı bir kitap olmuş.

Kitabın kahramanlarına gelince,

Baş Kahramanımız İlhami;Yayınevi sahibi, çocuklarını elim bir trafik kazasında kaybettikten sonra, eşinin ağır bir depresyona girip içine kapanmasını önce Ortağı Handan ile ilişki yaşayarak atlatmaya çalışan, sonrasında yaptığının yanlışlığını düşünüp ayrılmak isteyen ve içindeki gizli cinselliği (!) keşfedip Bora ile ilişkiye başlayan ve bir türlü ilişkilerini toparlayamayıp sürekli bocalayan bir karakter. Buradaki tezatlık, Handan ile olan ilişkisinin etik olmadığını düşünüp yanlış bulan ve ayrılmayı isteyen İlhami’nin, Bora ile olan ilişkisinde hiçbir sorun görmemesi. Üstüne üstlük kırkından sonra içindeki cinselliği çıkartıp yeni yetme âşıklar gibi kıskanan bir karaktere dönüşmesi.

Handan; İlhami’yi seven, ilişki yaşayan ve ayrılmak istemesinin altında başka Bursa escort bayan birinin olduğunu zannedip onun peşine düşen ve İlhami’ye hayatı zindan eden bir karakter. Bu da aslında İlhami’nin değişik bir versiyonu. O da yıllar sonra, İlhami’nin evli olarak bu ilişkiyi devam ettirmesini isteyecek kadar sevdiğini fark ediyor.

Eda; İlhami’nin eşi; Kazadan sonra depresyona girip hayata küsen ve eşi ile tüm cinsel ilişkisini kesen, daha sonra kendini toparladığı anda İlhami’nin yaşadığı ilişkiyi öğrenip tekrar depresyona giren bir karakter.

Derya, Annesinin depresyona girip kendisi ile ilişkisini minimuma indirmesinden ve babasının işine daha fazla vakit ayırmasından dolayı ihmal edilen, kurtuluşu yurt dışına gitmekte bulan ve sonra Bora’ya olan aşkından dolayı geri dönüp İstanbul’da kalmaya karar verdiği anda acı gerçekle karşılaşan acınası bir karakter.

Bora; bence en ilginç karakter. Köyünde gittiği kursta sürekli tecavüze uğrayan, askere gidip geldikten sonra üniversiteye gidip geçmişi ile olan bağlantısını kesmek adına kimlik değiştiren, oradan İstanbul’a gelip İlhami’lerin şirketinde işe başlayan biri. Tabi sonrasında yaptıklarının kendisi tarafından planlandığını öğreniyoruz ki bu da çok ilginç.

Öncelikle bir konunun altını çizmem lazım. Batılı yazarlar ile bizimkiler arasında cinselliği anlatma da çok ciddi farklar var. Batılılar cinselliği anlatırken olayı değil de yaşanılanı anlatırlar. Yani en basitinden bir öpüşme de insanın hissettiği duyguları kâğıda dökerken, yani ayakların yerden kesilmesi veya bulutların üzerinde uçması gibi ifadeler kullanırken bizimkiler tamamen somut bir şekilde olayı anlatıp duyguları es geçmekteler. Bunu en çok yapan Nermin Bezmen hanımefendi. Ayşe Kulin de onu takip etmekte.

Ayşe Kulin de Romanına önce böyle bir sahne ile başlıyor. Siz daha romana yeni başlamışken İlhami’nin eşine tecavüz etmesini okuyorsunuz. Daha sonra eşinin depresyonundan dolayı yıpranan kahramanımız bu sefer ortağı ile eşini aldatıyor. Onların ilişkisi devam ederken kendisine asılan bir kadına değil de bir iş gezintisinde yanında çalışan genç bir tasarımcıya âşık oluyor. O güne kadar böyle bir temayülü olmayan bir kişinin birden içindeki gizli cinselliği keşfetmesi de çok ilginç. Acaba çevremizde ki eşcinsel kişiler de Ayşe Kulin’in romanında anlattığı gibi mi kendilerini keşfettiler. Veya İlhami’nin yaptığı gibi kırkını geçmiş bir adamın genç bir çocuğa âşık olduğu gibi kırkını geçmiş bir kadında genç bir kıza âşık olabilir mi? Konuyu bilmediği o kadar açık ki, Roman kahramanının eşine olan tecavüzünü detaylandırırken, tasarımcı ile olan ilişkisini anlatmakta çok zorlanmış ve anlatamamış. Anlatmasını da beklediğim zannına kapılmayın, başta dedim roman bitsin diye iple çektim. Başladığım bir şeyi bitirme gibi bir hastalığım olmasa inanın kenara koyardım. Keşke Roman kahramanı kadın ve ilişki de lezbiyen bir ilişki olsa idi. Belki daha iyi anlatırdı. Aslında roman kahramanı diye bahsediyorum fakat karakterleri prototip olarak adlandırabilmek mümkün mü onu da bilemiyorum.

Bir de Bora karakteri, tamam ülkemizde ensest ilişkide dâhil bir çok cinsel sapma olayları oluyor ve bunlar genelde aile arasında kalması istendiğinden dolayı da adli makamlara yansımıyor. Fakat ben bu tür ilişkilerin yaygın olmadığını, istatistiği bile tutulamayacak sayıda tek tük olduğunu düşünüyorum. Dinimiz, aile terbiyemiz ve ananelerimiz buna müsaade etmeyecektir.

Neyse ben romana devam edeyim,İlhami’nin Bora ile ilişkisi birbirlerine pahalı hediyeler alarak,yurtdışı geziler yaparak son sürat devam ederken,Handan’ın İlhami’ye karşı olan kıskançlığı büyümekte bir hafiye gibi peşinde dolaşmak ile kalmayıp,hayatı ona zindan etmektedir.Bu arada ilginç olan İlhami de Bora’yı aşırı kıskanmakta ve adım adım takip etmektedir.Bu karmaşık durum,kızı Derya’nın İstanbul’a gelmesi ve Bora’ya aşık olması ile içinden çıkılmaz bir hal alır.Final bölümünde ise Roman’ın tüm kahramanları,evet burası çok ilginç,Bora’nın evinden bir şekilde geçer ve Bora….sürpriz son,bunu sizin okumanız lazım.

Bu kitap parasız kalan veya paraya herhangi bir sebep ile ihtiyacı olan bir ses sanatçısının alel acele kaset çıkarması gibi yazılmış bir eser gibi geldi bana. Belki de çevresinde yaşanmış bir olaydır ve çok etkilenmiştir de ondan Romana dökmüştür. Bu düşünce daha ağır basmakta.

Size tavsiyem bu romanın yerine okumadı iseniz “hayat” ve hüzün”ü alıp okumanız. İnanın gerek konusu itibari ile gerek ise üslubundan dolayı zevkle okuyacağınız iki kitap. Ayşe Kulin’in diğer kitaplarını okudu iseniz bu romanını okurken hayal kırıklığı yaşayacaksınız. Başta söylediğimi sonda da söyleyeyim. Her yıl kitap çıkarmasalar değerlerinden bir şey kaybetmezler amaç para kazanmak değilse tabii ki.

M.Metin Bayram

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
bahis siteleri spor bahisleri yüksek oranlar banko iddaa tahminleri