SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

‘TABUT EVLER HALKIN KADERİ OLMAMALI’

GÜNDEM 25.02.2023 - 22:34, Güncelleme: 25.02.2023 - 22:38
 

‘TABUT EVLER HALKIN KADERİ OLMAMALI’

Yüksek Mimar Şehir Plancısı Cemil Coşkun Budak ile Kahramanmaraş ve 11 İli etkileyen son Yüzyılın en büyük felaketini konuştuk. Yeni Binalar niçin yıkıldı? Yıkılan binalarda neler yanlış yapıldı? Yeni binalar yıkılırken bazı eski binalar nasıl ayakta kaldı? İstanbul için acil eylem planı ne olmalıdır? Zeytinburnu’nun yapı stoku nasıl? Olası bir İstanbul Zeytinburnu’nda ne kadar bina yıkılır? Zeytinburnu’nda yeni yapılan binalar güvenilir mi? Bina güçlendirilmesi nedir? Nasıl yapılır? Kentsel Dönüşüm’ün önün neler tıkıyor? Zeytinburnu’nda deprem olmadan kendi kendine yıkılacak binalar var mıdır? Zeytinburnu Halkı acilen neler yapmalıdır? Biz sorduk. Yüksek Mimar Cemil Coşkun Budak cevapladı. Budak, artık bir saniye bile kaybedecek zamanımız yok. İnsanlarımızı çok acil tabut evlerinden güvenli yaşam alanlarına el birliği ile taşmak zorundayız dedi.

Çok büyük bir felaket yaşadık. Sizinle burada İstanbul’da olabilecek bir depremi konuşmuştuk. Kentsel dönüşümü konuşmuştuk. Başımıza gelen son depremi nasıl değerlendiriyorsunuz?     Öncelikle Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yaralılara açıl şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Kısa bir ön değerlendirme yapacak olursak, bir kere bu boyutta bu şiddette böyle bir deprem beklemiyorduk. Biliyoruz ülkemiz bir deprem ülkesi. Biz depreme hep barışık hep hazırlıklı olmak zorundayız. Bunun gereğini yapıyor muyuz? Bence hayır. Yer bilimci Uzmanlarımızın bunca uyarısına rağmen hiç yol alamamışız. Aynı tas aynı  hamam sağlıksız planlama ,sağlıksız  yapılaşmaya devam ediyoruz. Yanı bile bile kısas. Onca insanımızı onca yetişmiş beyin gücümüzü onca tarihi ve kültürel değerimizi kaybediyoruz. Bunu bide ekonomik boyutu var oda cefası. Kısacası gereğini yapmıyoruz.36 yıllık meslek hayatımda gözlemlediğim gerçek İnatla yapmamaya da devam ediyoruz. Bize kentleşme ülkemizdeki planlama olgusundan bahseder misiniz. Doğru planlama yapılıyor mu? Aslında bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz. Mevcut durum ortada. Şehircilik bilimi dikkate alınırsa sağlıklı bir kent oluşması için önce tüm aktörlerin ve de tüm disiplinlerin katılımı ile en az 100-150 yıllık adam gibi bir kent planlaması yapılıp kentlerimiz bu şekilde gelişmelidir. Bizde ise önce kentler oluşur arkasından planlama gelir. Kentlerin planlaması devletin yapması gereken stratejik bir görevdir. Bugüne kadar devletimiz bunu yapmış mıdır. Hayır. Yurtdışında bile birçok kent planlaması yapmış Onca ünlü şehir plancımız varken onların tecrübesini siyasi arzularımıza heba etmişiz. Bildiğim kadarıyla Nazım imar planı uygulama imar planı olan ilk kentimiz. Atatürk’ün telkiniyle yapılan Ankara şehir planıdır. Planı Hermann Jansen yapmıştır. Ardından benimde hocam olan Prof Gündüz Özdeş Atalık Türkiye’nin birçok kentine plan yapmış. Bunlardan  yalnızca  Samsun Planı uygulanmış. Diğer planla siyaset uğruna rafa kaldırılmıştır. İstanbulumuz içinde birçok plan yapılmış. Ama hiçbiri uygulanmamış kısmı bölgelerde dikkate alınmıştır.İstanbul gibi kadım bir kent ilk kez 1994 yılında nazım imar planına kavuşmuş. Bu planda kısmen uygulanmıştır. İstanbul İçin yapılan en dikkate değer doğru planlama bizimde görüşlerimizin alındığı 2200den fazla uzmanın üzerinde çalıştığı Prof Hüseyin Kaftan başkanlığında yapılan İstanbul Metropolıtan Alan Çevre düzeni Planı, Nazım İmar Planıdır.  Bu plan çalışması yılarca sürmesine rağmen daha sonra siyasi iradenin bilimden uzak müdahaleleriyle rafa kaldırmıştır. Metropol planlama 2010 da sanırım lav edilmiştir. Planı yapan hocamız Kanser olup vefat etmiştir. Sonra da İstanbul plana bağlı kalmaksızın yeni plan revizyonlarıyla yapboz tahtasına çevrilmiştir. Vizyonel plan özelliğini yitirmiştir. Türkiye’de özellikle deprem bölgesinde yapı stokunun depreme karşı durumu nedir? Benin gözlemlerime göre yapı stokumuzun yüzde 30’u hiçbir mühendislik hizmeti almamış depreme karşı son derce dayanıksız ve de 7 şiddetinin üzerindeki bir depremde yıkılması muhtemel yapılardır. İkinci yüzde 30 kesimi mimarlık mühendislik hizmeti almış sağlıklı yapılaşma niteliğinde yapılmadığı için bu sayının en az yüzde ellisi depremde ağır hasar görecek ya da yıkılacak pozisyondadır. Elimizde 1999 dan sonra inşa edilmiş  yüzde 30’luk bir yapı stoku var. Bu verilerden de anlaşılacağı gibi durum ciddi. 1999 gölcük depremi aslında bizi uyardı. Bizim için bir musibet idi. O yıldan başlayarak bu musibeti lehimize çevirebileceğimizi umuyordum. Çok güzel yasal düzenlemeler yapılmasına rağmen Gördüm ki sistem siyasetin altında kaldı. Depremin ardından 20 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen mevcut yerleşim alanları rant uğruna kaderlerine terk edildi. İnsanlara depremi  ve onun travmatik etkilerini göstererek kamusal alanlarda boş alanlarda rantsal  binalar yükseldi. Buradan edinilecek kazanımlarla daha az rantlı çarpık sağlıksız bölgelerin kentsel dönüşümüne kaynak oluşturacaklarını söyleseler de uygulamanın sonuçları hiç öyle olmadı. Atı alan Üsküdar geçti. Çok istediler bizim için ancak oldu yandaş için. Rezerv alanlarda yapılan yapılar bu amaçla kullanılmadığı gibi yandaşa satıldı. Boş alanlarda yapılan yapılarda kentsel dönüşüm tabelası asıldı.Tekil yapılan yapılarda yapılan yenileme projelerine utanmadan  Kentsel Dönüşüm Devam ediyor  tabelalarının asılması pişkinliği gösterildi.Çok yazık. Depremde bazı yeni binalar yıkılırken bazı eski binalar ayakta kalmış. Bunun sebebi nedir? Bunun çeşitli sebepleri vardır. Binaların deprem tehlikesine karşı dayanıklı olabilmesi için önemli etkenler vardır. Bina üzerine oturduğu zeminin emniyet gerilmesine yanı niteliğine göre tasarlanmalı. Binanın taşıyıcı sistemi doğru olmalı, Çerçeve temel kolon kiriş vs kesitleri ve ilişkisi, Kullanılan malzemelerin mukavemeti Yani demirin çeliğin betonun niteliği, Yapım sistemi. Yapımcını deneyimi ve ehliyeti, Binayı tasarlayan her bir disiplin arasındaki koordinasyon, Denetim mekanizmasının işlevliği, Binaya sonradan yapılan dış müdahaleler, Hava şartları, Siz bütün bu organizasyonu doğru yaparsanız ve de doru tasarımcılarla yerde doru zeminde doğru proje yürütürseniz hiç korkmanıza gerek yok. Bugün yürüklükte olan yasa yönetmeliklerin gereğine uyarak yapacağınız çeşitli yükseklikteki jer yapı depremde dimdik ayakta kalır. Sorun insanımızda. Sorun ahlakı yapımızda. Sen önlemini al sen parana kıy bak neler oluyor. Ondan kıs bundan kıs Sonuç bu kaçınılmaz son işte. Zeytinburnu’ndaki Binaları durumu nedir? Zeytinburnu’nda durumumuz hiç iyi değil. Biliyoruz tüm raporlar olası bir depremde Zeytinburnu en çok hasar alabacak ilçelerin başında geliyor. Bunun sebebi yapı stokunun içler acısı durumu, Yerleşilen alanların zemin özelliklerinin yetersizliği, bina yapım modeli, denetimdeki eksiklikler, vs Güncel CŞB verilerine göre ilçeni yüzde 70 depremselliği düşük yapılardan oluşuyor. Zeytinburnu’nda sanırım 22-23.000 binamız var. Bunlardan 5.500 2981 ve 3290 imar aflarından ruhsat almış yapılar. Bunların depremselliği çok düşük. Betin kalitesi C10 seviyesinde yaklaşık 10.000 binamız 1984 senesinden sonra yapılmış..bunların yüzde yetmişi yanı yaklaşık 7.000 binamız mimarlık mühendislik hizmeti almış ancak denetimden yeterince nasibini almamış yapılardır. Bu 10000 binanın da çoğu riskli binadır. Elimizde 1999 depreminden önce yapılmış 12500 civarında depremselliği düşük seviyede yapı stoku var.1999 depremi öncesinde yapılmış elimizde orta seviyede depremselliği olan 7500 yapı var.1999 sonrası yapılan yaklaşık 6 bin bina sağlam desek bu binalarında kısmi sorunlarız var. Detayları anlattım. Burada bunları söylemeyecektim ama durumumuz iç açıcı değil. Acil Önlem almalıyız. Deprem evimizin içine antreden giriş yapmak üzere. Sizin Zeytinburnu için 2008 den beri bir çalışmanız var.Bugün sizin o çalışmanızın değeri daha iyi anlaşılıyor sanırım. Ekokent Yeni Zeytinburnu Projeniz nasıl gidiyor? Bize biraz bundan bahseder misiz? Biz çalışmamızı aralıksız sürdürüyoruz.5000’lik plan yaptık. 5000’liğe göre 1000 plan yaptık. Zeytinburnu’nda ada bazlı planlanmaya göre proje alanlarını belirledik. 73 proje alanının yaklaşık 38 inde avan projelerini tamamladık. Hız kesmeden devam diyoruz.58 bulvar caddesinde İlkay Biber ve ekip arkadaşlarımızla yeni bir ofis kurduk. Burada vatandaşların taleplerine hiçbir ücret talep etmeksizin cevap vermeye e çalışıyoruz. Vatandaş bize başvurduğunda şu anki binasını olduğu yerde uygun nasıl bir bloklama yapılırsa en iyi projeyi gerçekleştirmiş oluruz dairesine karşılık hangi bloktan hangi daireyi dükkânı alabilir modelde gösteriyoruz onun cevabını vermeye çalışıyoruz. Farkındalığı arttırmaya çalışıyoruz. Ayrıca modelimizi anlatıyoruz. Bildiğiniz gibi 1999 depreminden sonra Zeytinburnu Kentsel Dönüşümde pilot bölge seçilmişti. Zeytinburnu ile ilgili İBB Metropol Planlamada, planlama ve proje çalışmaları başlatılmış ve  yarışmalar düzenlenerek  Kentsel Dönüşüm Projeleri geliştirilmişti. O tarihte yapılan çalışmaları hem takip etme, hem de inceleme fırsatım oldu. Bir şeylerin yanlış yapıldığını fark ettim. İlgililerle bizzat görüştüm. Bilimsel anlamda anlaşılıyordu. Ancak projeler üzerinde siyasi bir müdahale söz konusuydu. Bunu öğrenince sürece dahil oldum. Ben de Zeytinburnu’nda yetişen bir mimar olarak katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yaptım. Okulumu ve hocalarımı da bu işin içine katarak alternatif modeller geliştirdik. Sürecin doğru yönetilmesi ve de Zeytinburnu’nun sağlıklı, sürdürülebilir örnek  bir modelle  dönüşmesi gerektiğini düşünerek modelimizi kamuoyu ile paylaştık. Başlangıçta siyasilerce bazı olumsuz tepkiler alsak da halk nezdinde çok olumlu tepkiler aldık. Modelin adı 'Birebir Kentsel Dönüşüm Modeli' idi. Bu modelle, özetle hem vatandaşın cebinden para çıkmadan hem de kamuya fazla yüklenmeden hızla kentsel dönüşümü gerçekleştirmeyi hedeflemiştik. Model her şeyden önce sürdürülebilir bir modeldi,  süreci kolaylaştırmaktaydı. Bunun yanında modelde, Bu modelin süreci şeffaf yönetilmesine izin veren  nitelikte olması, Toplumsal diyaloğa dayalı katılımcı bir nitelikte olması, Çağın güncel yapım sistemlerinden faydalanan nitelikte olması, Vatandaşa yük getirmeyen bir finans sisteminin oluşturulması, Yasal düzenlemelerdeki eksiklikler giderilmesi gerekliliği konusuna, dikkat çektik. Biz de tüm bu nitelikleri  içinde barındıran  bir model geliştirdik. 14 yıldır ekip arkadaşlarımın, hocalarımın, şehir plancısı arkadaşlarımın katkılarıyla bu model üzerine çalışıyoruz. Sonuç olarak tüm beklentilere cevap veren, güzel bir çalışma ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz. Projelerinizi görüyoruz. Kamuoyuyla paylaşıyorsunuz. Peki bu projelerin uygulanabileceğini düşünüyor musunuz? Projelerimiz her şeyden önce sürdürülebilir nitelikte projeler. Projelerin dayanağı şu anda mevcut yürürlükte olan meri plan ilkeleridir. Biz daha önce Esenler’de, Bağcılar’da, Fikirtepe’de Kentsel Dönüşüm Proje çalışmaları yapmıştık. Edindiğimiz tecrübeyle Zeytinburnu’nun tümünü kapsayan detaylı bir çalışma yaptık. Tüm çalışma çağdaş şehircilik kriterlerine göre hazırlandı ve plan notlarının bu şekilde düzenlenmesi için İBB’ye de katkı verdik. Ayrıca çalışmalarımızda, konusunda uzman birçok bilim insanının, proje kullanıcısının ve de kanaat önderlerinin görüşlerini aldık. Bunları planlarımıza, projelerimize yansıttık. Detayları sunumumuzda var. Onlara girmeyeceğim. Kısacası çarpık bir kentten, çevreyle ilgili yaşanabilir bir kente geçişin nasıl olacağının yol haritasını belirledik.  Bize biraz projenin detaylarından bahseder misiniz? Her şeyden önce beklentilere maximum cevap veren ,sağlıklı yapım sistemiyle hazırlanmış, minimum maliyetle maximum fayda sağlayan, ekolojik malzeme kullanan  projeler. Bu projeler ayrıca yapım modelleriyle de  son derece akılcı projeler . Proje alanları plan notlarımıza göre maxımum emsal artışı yüzde 25+10 alan  en az 3000 m² proje alanına sahip olan projeyle başlayan, 5.000 m², 10000 m² , 20000 m² , 30000 m² alanlardan oluşuyor. Her mahallede en az iki proje geliştirdik. Bazı mahallelerde daha çok… Şu anda 28 ön projemiz hazır. Bu da Zeytinburnu’nun yerleşik alanının yüzde 40’ını kapsıyor. Zaman kaybına tahammülümüz yok. Ortak akılla, ortak hedefe yönelik bir seferberliği başlatmamız gerekiyor. Bu amaçla her mahallede bir pilot proje ile başlatılmayı öneriyoruz. Biz bu işe siyaset üstü bakıyoruz. Deprem kimseyi ayırt etmez. İktidarıyla muhalefetiyle bu işi birlikte başaracağız. Biz tüm partililere ve de Zeytinburnu’ndaki birçok kanaat önderine projelerimizin sunumunu yaptık. Yol haritasını anlattık. Onların da görüşlerini aldık. Çok olumlu tepkiler gördük. Onlarla bu şekilde ilerliyoruz. Sanırım birkaç ay içinde alt projelerimiz de tamamlanmış olacak. 20 yılı geride bıraktık. Fazla bir yol kat edilmedi. İşin çözümünü yalnızca devletten beklersek yol almak zor. Öyle görünüyor. Bu işi hep yapmamız lazım. Birlikte başarmamız lazım. Biz taşın altına kafamızı koyduk. Aralıksız çalışıyoruz. Çocuklarımızın geleceği için kendi başımızın çaresine bakmamız gerek. Ayrıca Yeni Zeytinburnu Projesi sadece Kentsel Dönüşüm Projelerini kapsamıyor. Bu projenin eşgüdümlü sosyal ekonomik alt projeleri, meydanlar, sembol yapılar, mahalle kültürünü özümseyen çözümler var. Ulaşımla ilgili çözümler içeriyor. Ekonomik anlamda projeler içeriyor. İlerleyen günlerde bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Peki siyasilerin projelere yaklaşımı nasıl? Güzel bir soru. İki yıl önce siyasilerle ortak bir çalışma yapmaya karar verdik. Burada bize önce muhalefet gurubundan geldiler. İyi parti eski İlçe Başkanı Hasan Hoşben konunun vahametini iyi bilen bir kişi olarak muhalefet grubunu bir araya getirdi. Ortak çalışma grubu kuruldu. CHP İlçe Başkanı Metin Doğan ile görüştük ve görüşlerini aldık. Çalışmada CHP adına CHP Meclis Grup Başkanı Hüseyin Üsküdar arkadaşımız katıldı. Toplantıya, Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti İlçe Başkanları katıldı. Bizden bir model çalışması yapmamızı talep ettiler. Bizde gereğini yaptık. Mimar Nihan İzmirlioğlu ve İlkay Biber arkadaşımızla bu çalışmaları tüm siyasi parti ilçe başkanlarıyla paylaştık. Sunumlar yaptık. Çok olumlu karşılandı. Şimdi bu sureci bir adim daha ileri götürüyoruz. Avan projelerimizi bitirmek üzereyiz. Zeytinburnu Ya dönüşecek Ya da dönüşecek…Daha fazla geciktirmeden inşallah. Bugüne kadar Kentsel Dönüşüm neden istenilen düzeyde olmadı? Zeytinburnu’nda kentsel dönüşümün istenilen düzeyde yapılamamasının sebebi yanlış planlama ve  bir modelle başlanmasıdır. Hedef birlikteliği olmadı. Vatandaş katılım sağlanamadı. Projeler vatandaşa bizim anlattığımız gibi anlatılmadı. Yani şeffaflık yoktu. Burada detaya girmeyeceğim. Hep gizli bir ajandanın varlığını hissettik. Bir üst akıl bu işe başka bir bakış açısını hakim kılmaya çalışıyordu. Her şeyden önce yapılan projeler bilimsel gerçeklere dayanmadığı gibi sürdürülebilir nitelikte değildi. Buna itiraz ettik. Uzmanlarla görüştük. Onlar da bizimle aynı fikirdeydi. Bu yüzden bu işte biz de varız dedik. Siz bir kentsel dönüşüm alanını dönüştürürken hemen yanındaki kamusal alanı sizin proje alanına katarak proje yaparsanız buradan akılcı bir çözüm çıkmaz. Her proje alanının yanı başında yeni bir alanı her zaman bulmanız  mümkün değildir. Bunu dikkate almazsanız proje sürdürülebilir olmaktan çıkar. Zeytinburnu’nda bu yapıldı.  Hedefiniz nedir? Vallahi benim bir tek hedefim var. Zeytinburnu’nun sağlıklı bir kent kimliği kazandırmak. İşin uzmanıyız. Bu iş bizim için zor bir şey değil. Biz Zeytinburnuluyuz. Zeytinburnu’na 48 yılımızı verdik. Kendimize görev edindik 36 yıldır da bunun üzerine çalışıyoruz. Her sokağında izimiz var. Tarlada izi olmayanın harmanda sözü olmazmış. Bizim izimiz var. Kendimizi bu işe adadık. Ben kendime bir hedef koydum. Hedefim teknik konular, yani en iyi bildiğim konu kentsel dönüşümün mimarı olmak. Siyaset bana göre değil.  Bu işe siyaset üstü bakarsak daha başarılı sonuç elde ederiz. Bunu tecrübe ettik. Ben mesleğimi konuşturmak istiyorum. Nasip olursa insanlar farkı görecek. Bizim Zeytinburnu için hayallerimiz bir başka. Ancak arif olan anlar. Yıllardır bunun için çalışıyoruz. Emeğimizin karşılığını almak isteriz elbette. Z Zeytinburnu’na borcumuz var. Bu borcu ödeme şansı elde edersek ne mutlu bize. Vatandaşa kentsel dönüşüm konusunda ne tavsiye edersiniz.? Vatandaşa şunu söylüyoruz, Deprem artık ensemizde. Sizin için çocuklarınız için birileri bir şeyler yapıyorsa, burada sizin haklarınız korunuyorsa, metrekarenize aynı metrekare daire dükkan veren içerikteki projelere katılın. M²’niz büyüyorsa ek bir ücret ödemekten imtina etmeyin. Küçük hesaplar yüzünden tabut evlerde oturmaya devam edip canınızı tehlikeye atmayın. Para harcamadan dönüşüm gerçekleşiyorsa birlik olun, organize olun harekete geçin, taşın altına siz de elinizi sokun Zeytinburnu bir an evvel dönüşsün. Hep birlikte Ekokent Yeni Zeytinburnu için Çocuklarımızın geleceği için el ele.  
Yüksek Mimar Şehir Plancısı Cemil Coşkun Budak ile Kahramanmaraş ve 11 İli etkileyen son Yüzyılın en büyük felaketini konuştuk. Yeni Binalar niçin yıkıldı? Yıkılan binalarda neler yanlış yapıldı? Yeni binalar yıkılırken bazı eski binalar nasıl ayakta kaldı? İstanbul için acil eylem planı ne olmalıdır? Zeytinburnu’nun yapı stoku nasıl? Olası bir İstanbul Zeytinburnu’nda ne kadar bina yıkılır? Zeytinburnu’nda yeni yapılan binalar güvenilir mi? Bina güçlendirilmesi nedir? Nasıl yapılır? Kentsel Dönüşüm’ün önün neler tıkıyor? Zeytinburnu’nda deprem olmadan kendi kendine yıkılacak binalar var mıdır? Zeytinburnu Halkı acilen neler yapmalıdır? Biz sorduk. Yüksek Mimar Cemil Coşkun Budak cevapladı. Budak, artık bir saniye bile kaybedecek zamanımız yok. İnsanlarımızı çok acil tabut evlerinden güvenli yaşam alanlarına el birliği ile taşmak zorundayız dedi.

Çok büyük bir felaket yaşadık. Sizinle burada İstanbul’da olabilecek bir depremi konuşmuştuk. Kentsel dönüşümü konuşmuştuk. Başımıza gelen son depremi nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

 

Öncelikle Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet yaralılara açıl şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Kısa bir ön değerlendirme yapacak olursak, bir kere bu boyutta bu şiddette böyle bir deprem beklemiyorduk. Biliyoruz ülkemiz bir deprem ülkesi. Biz depreme hep barışık hep hazırlıklı olmak zorundayız. Bunun gereğini yapıyor muyuz? Bence hayır. Yer bilimci Uzmanlarımızın bunca uyarısına rağmen hiç yol alamamışız. Aynı tas aynı  hamam sağlıksız planlama ,sağlıksız  yapılaşmaya devam ediyoruz. Yanı bile bile kısas. Onca insanımızı onca yetişmiş beyin gücümüzü onca tarihi ve kültürel değerimizi kaybediyoruz. Bunu bide ekonomik boyutu var oda cefası. Kısacası gereğini yapmıyoruz.36 yıllık meslek hayatımda gözlemlediğim gerçek İnatla yapmamaya da devam ediyoruz.

Bize kentleşme ülkemizdeki planlama olgusundan bahseder misiniz. Doğru planlama yapılıyor mu?

Aslında bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz. Mevcut durum ortada. Şehircilik bilimi dikkate alınırsa sağlıklı bir kent oluşması için önce tüm aktörlerin ve de tüm disiplinlerin katılımı ile en az 100-150 yıllık adam gibi bir kent planlaması yapılıp kentlerimiz bu şekilde gelişmelidir. Bizde ise önce kentler oluşur arkasından planlama gelir. Kentlerin planlaması devletin yapması gereken stratejik bir görevdir. Bugüne kadar devletimiz bunu yapmış mıdır. Hayır. Yurtdışında bile birçok kent planlaması yapmış Onca ünlü şehir plancımız varken onların tecrübesini siyasi arzularımıza heba etmişiz. Bildiğim kadarıyla Nazım imar planı uygulama imar planı olan ilk kentimiz. Atatürk’ün telkiniyle yapılan Ankara şehir planıdır. Planı Hermann Jansen yapmıştır. Ardından benimde hocam olan Prof Gündüz Özdeş Atalık Türkiye’nin birçok kentine plan yapmış. Bunlardan  yalnızca  Samsun Planı uygulanmış. Diğer planla siyaset uğruna rafa kaldırılmıştır. İstanbulumuz içinde birçok plan yapılmış. Ama hiçbiri uygulanmamış kısmı bölgelerde dikkate alınmıştır.İstanbul gibi kadım bir kent ilk kez 1994 yılında nazım imar planına kavuşmuş. Bu planda kısmen uygulanmıştır. İstanbul İçin yapılan en dikkate değer doğru planlama bizimde görüşlerimizin alındığı 2200den fazla uzmanın üzerinde çalıştığı Prof Hüseyin Kaftan başkanlığında yapılan İstanbul Metropolıtan Alan Çevre düzeni Planı, Nazım İmar Planıdır.  Bu plan çalışması yılarca sürmesine rağmen daha sonra siyasi iradenin bilimden uzak müdahaleleriyle rafa kaldırmıştır. Metropol planlama 2010 da sanırım lav edilmiştir. Planı yapan hocamız Kanser olup vefat etmiştir. Sonra da İstanbul plana bağlı kalmaksızın yeni plan revizyonlarıyla yapboz tahtasına çevrilmiştir. Vizyonel plan özelliğini yitirmiştir.

Türkiye’de özellikle deprem bölgesinde yapı stokunun depreme karşı durumu nedir?

Benin gözlemlerime göre yapı stokumuzun yüzde 30’u hiçbir mühendislik hizmeti almamış depreme karşı son derce dayanıksız ve de 7 şiddetinin üzerindeki bir depremde yıkılması muhtemel yapılardır. İkinci yüzde 30 kesimi mimarlık mühendislik hizmeti almış sağlıklı yapılaşma niteliğinde yapılmadığı için bu sayının en az yüzde ellisi depremde ağır hasar görecek ya da yıkılacak pozisyondadır. Elimizde 1999 dan sonra inşa edilmiş  yüzde 30’luk bir yapı stoku var. Bu verilerden de anlaşılacağı gibi durum ciddi. 1999 gölcük depremi aslında bizi uyardı. Bizim için bir musibet idi. O yıldan başlayarak bu musibeti lehimize çevirebileceğimizi umuyordum. Çok güzel yasal düzenlemeler yapılmasına rağmen Gördüm ki sistem siyasetin altında kaldı. Depremin ardından 20 yılı aşkın zaman geçmesine rağmen mevcut yerleşim alanları rant uğruna kaderlerine terk edildi. İnsanlara depremi  ve onun travmatik etkilerini göstererek kamusal alanlarda boş alanlarda rantsal  binalar yükseldi. Buradan edinilecek kazanımlarla daha az rantlı çarpık sağlıksız bölgelerin kentsel dönüşümüne kaynak oluşturacaklarını söyleseler de uygulamanın sonuçları hiç öyle olmadı. Atı alan Üsküdar geçti. Çok istediler bizim için ancak oldu yandaş için. Rezerv alanlarda yapılan yapılar bu amaçla kullanılmadığı gibi yandaşa satıldı. Boş alanlarda yapılan yapılarda kentsel dönüşüm tabelası asıldı.Tekil yapılan yapılarda yapılan yenileme projelerine utanmadan  Kentsel Dönüşüm Devam ediyor  tabelalarının asılması pişkinliği gösterildi.Çok yazık.

Depremde bazı yeni binalar yıkılırken bazı eski binalar ayakta kalmış. Bunun sebebi nedir?

Bunun çeşitli sebepleri vardır. Binaların deprem tehlikesine karşı dayanıklı olabilmesi için önemli etkenler vardır. Bina üzerine oturduğu zeminin emniyet gerilmesine yanı niteliğine göre tasarlanmalı. Binanın taşıyıcı sistemi doğru olmalı, Çerçeve temel kolon kiriş vs kesitleri ve ilişkisi, Kullanılan malzemelerin mukavemeti Yani demirin çeliğin betonun niteliği, Yapım sistemi. Yapımcını deneyimi ve ehliyeti, Binayı tasarlayan her bir disiplin arasındaki koordinasyon, Denetim mekanizmasının işlevliği, Binaya sonradan yapılan dış müdahaleler, Hava şartları, Siz bütün bu organizasyonu doğru yaparsanız ve de doru tasarımcılarla yerde doru zeminde doğru proje yürütürseniz hiç korkmanıza gerek yok. Bugün yürüklükte olan yasa yönetmeliklerin gereğine uyarak yapacağınız çeşitli yükseklikteki jer yapı depremde dimdik ayakta kalır. Sorun insanımızda. Sorun ahlakı yapımızda. Sen önlemini al sen parana kıy bak neler oluyor. Ondan kıs bundan kıs Sonuç bu kaçınılmaz son işte.

Zeytinburnu’ndaki Binaları durumu nedir?

Zeytinburnu’nda durumumuz hiç iyi değil. Biliyoruz tüm raporlar olası bir depremde Zeytinburnu en çok hasar alabacak ilçelerin başında geliyor. Bunun sebebi yapı stokunun içler acısı durumu, Yerleşilen alanların zemin özelliklerinin yetersizliği, bina yapım modeli, denetimdeki eksiklikler, vs Güncel CŞB verilerine göre ilçeni yüzde 70 depremselliği düşük yapılardan oluşuyor. Zeytinburnu’nda sanırım 22-23.000 binamız var. Bunlardan 5.500 2981 ve 3290 imar aflarından ruhsat almış yapılar. Bunların depremselliği çok düşük. Betin kalitesi C10 seviyesinde yaklaşık 10.000 binamız 1984 senesinden sonra yapılmış..bunların yüzde yetmişi yanı yaklaşık 7.000 binamız mimarlık mühendislik hizmeti almış ancak denetimden yeterince nasibini almamış yapılardır. Bu 10000 binanın da çoğu riskli binadır. Elimizde 1999 depreminden önce yapılmış 12500 civarında depremselliği düşük seviyede yapı stoku var.1999 depremi öncesinde yapılmış elimizde orta seviyede depremselliği olan 7500 yapı var.1999 sonrası yapılan yaklaşık 6 bin bina sağlam desek bu binalarında kısmi sorunlarız var. Detayları anlattım. Burada bunları söylemeyecektim ama durumumuz iç açıcı değil. Acil Önlem almalıyız. Deprem evimizin içine antreden giriş yapmak üzere.

Sizin Zeytinburnu için 2008 den beri bir çalışmanız var.Bugün sizin o çalışmanızın değeri daha iyi anlaşılıyor sanırım. Ekokent Yeni Zeytinburnu Projeniz nasıl gidiyor? Bize biraz bundan bahseder misiz?

Biz çalışmamızı aralıksız sürdürüyoruz.5000’lik plan yaptık. 5000’liğe göre 1000 plan yaptık. Zeytinburnu’nda ada bazlı planlanmaya göre proje alanlarını belirledik. 73 proje alanının yaklaşık 38 inde avan projelerini tamamladık. Hız kesmeden devam diyoruz.58 bulvar caddesinde İlkay Biber ve ekip arkadaşlarımızla yeni bir ofis kurduk. Burada vatandaşların taleplerine hiçbir ücret talep etmeksizin cevap vermeye e çalışıyoruz. Vatandaş bize başvurduğunda şu anki binasını olduğu yerde uygun nasıl bir bloklama yapılırsa en iyi projeyi gerçekleştirmiş oluruz dairesine karşılık hangi bloktan hangi daireyi dükkânı alabilir modelde gösteriyoruz onun cevabını vermeye çalışıyoruz. Farkındalığı arttırmaya çalışıyoruz. Ayrıca modelimizi anlatıyoruz. Bildiğiniz gibi 1999 depreminden sonra Zeytinburnu Kentsel Dönüşümde pilot bölge seçilmişti. Zeytinburnu ile ilgili İBB Metropol Planlamada, planlama ve proje çalışmaları başlatılmış ve  yarışmalar düzenlenerek  Kentsel Dönüşüm Projeleri geliştirilmişti. O tarihte yapılan çalışmaları hem takip etme, hem de inceleme fırsatım oldu. Bir şeylerin yanlış yapıldığını fark ettim. İlgililerle bizzat görüştüm. Bilimsel anlamda anlaşılıyordu. Ancak projeler üzerinde siyasi bir müdahale söz konusuydu. Bunu öğrenince sürece dahil oldum. Ben de Zeytinburnu’nda yetişen bir mimar olarak katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yaptım. Okulumu ve hocalarımı da bu işin içine katarak alternatif modeller geliştirdik. Sürecin doğru yönetilmesi ve de Zeytinburnu’nun sağlıklı, sürdürülebilir örnek  bir modelle  dönüşmesi gerektiğini düşünerek modelimizi kamuoyu ile paylaştık. Başlangıçta siyasilerce bazı olumsuz tepkiler alsak da halk nezdinde çok olumlu tepkiler aldık. Modelin adı 'Birebir Kentsel Dönüşüm Modeli' idi. Bu modelle, özetle hem vatandaşın cebinden para çıkmadan hem de kamuya fazla yüklenmeden hızla kentsel dönüşümü gerçekleştirmeyi hedeflemiştik. Model her şeyden önce sürdürülebilir bir modeldi,  süreci kolaylaştırmaktaydı. Bunun yanında modelde, Bu modelin süreci şeffaf yönetilmesine izin veren  nitelikte olması, Toplumsal diyaloğa dayalı katılımcı bir nitelikte olması, Çağın güncel yapım sistemlerinden faydalanan nitelikte olması, Vatandaşa yük getirmeyen bir finans sisteminin oluşturulması, Yasal düzenlemelerdeki eksiklikler giderilmesi gerekliliği konusuna, dikkat çektik. Biz de tüm bu nitelikleri  içinde barındıran  bir model geliştirdik. 14 yıldır ekip arkadaşlarımın, hocalarımın, şehir plancısı arkadaşlarımın katkılarıyla bu model üzerine çalışıyoruz. Sonuç olarak tüm beklentilere cevap veren, güzel bir çalışma ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz.

Projelerinizi görüyoruz. Kamuoyuyla paylaşıyorsunuz. Peki bu projelerin uygulanabileceğini düşünüyor musunuz?

Projelerimiz her şeyden önce sürdürülebilir nitelikte projeler. Projelerin dayanağı şu anda mevcut yürürlükte olan meri plan ilkeleridir. Biz daha önce Esenler’de, Bağcılar’da, Fikirtepe’de Kentsel Dönüşüm Proje çalışmaları yapmıştık. Edindiğimiz tecrübeyle Zeytinburnu’nun tümünü kapsayan detaylı bir çalışma yaptık. Tüm çalışma çağdaş şehircilik kriterlerine göre hazırlandı ve plan notlarının bu şekilde düzenlenmesi için İBB’ye de katkı verdik. Ayrıca çalışmalarımızda, konusunda uzman birçok bilim insanının, proje kullanıcısının ve de kanaat önderlerinin görüşlerini aldık. Bunları planlarımıza, projelerimize yansıttık. Detayları sunumumuzda var. Onlara girmeyeceğim. Kısacası çarpık bir kentten, çevreyle ilgili yaşanabilir bir kente geçişin nasıl olacağının yol haritasını belirledik. 

Bize biraz projenin detaylarından bahseder misiniz?

Her şeyden önce beklentilere maximum cevap veren ,sağlıklı yapım sistemiyle hazırlanmış, minimum maliyetle maximum fayda sağlayan, ekolojik malzeme kullanan  projeler. Bu projeler ayrıca yapım modelleriyle de  son derece akılcı projeler . Proje alanları plan notlarımıza göre maxımum emsal artışı yüzde 25+10 alan  en az 3000 m² proje alanına sahip olan projeyle başlayan, 5.000 m², 10000 m² , 20000 m² , 30000 m² alanlardan oluşuyor. Her mahallede en az iki proje geliştirdik. Bazı mahallelerde daha çok… Şu anda 28 ön projemiz hazır. Bu da Zeytinburnu’nun yerleşik alanının yüzde 40’ını kapsıyor. Zaman kaybına tahammülümüz yok. Ortak akılla, ortak hedefe yönelik bir seferberliği başlatmamız gerekiyor. Bu amaçla her mahallede bir pilot proje ile başlatılmayı öneriyoruz. Biz bu işe siyaset üstü bakıyoruz. Deprem kimseyi ayırt etmez. İktidarıyla muhalefetiyle bu işi birlikte başaracağız. Biz tüm partililere ve de Zeytinburnu’ndaki birçok kanaat önderine projelerimizin sunumunu yaptık. Yol haritasını anlattık. Onların da görüşlerini aldık. Çok olumlu tepkiler gördük. Onlarla bu şekilde ilerliyoruz. Sanırım birkaç ay içinde alt projelerimiz de tamamlanmış olacak. 20 yılı geride bıraktık. Fazla bir yol kat edilmedi. İşin çözümünü yalnızca devletten beklersek yol almak zor. Öyle görünüyor. Bu işi hep yapmamız lazım. Birlikte başarmamız lazım. Biz taşın altına kafamızı koyduk. Aralıksız çalışıyoruz. Çocuklarımızın geleceği için kendi başımızın çaresine bakmamız gerek. Ayrıca Yeni Zeytinburnu Projesi sadece Kentsel Dönüşüm Projelerini kapsamıyor. Bu projenin eşgüdümlü sosyal ekonomik alt projeleri, meydanlar, sembol yapılar, mahalle kültürünü özümseyen çözümler var. Ulaşımla ilgili çözümler içeriyor. Ekonomik anlamda projeler içeriyor. İlerleyen günlerde bunları kamuoyuyla paylaşacağız.

Peki siyasilerin projelere yaklaşımı nasıl?

Güzel bir soru. İki yıl önce siyasilerle ortak bir çalışma yapmaya karar verdik. Burada bize önce muhalefet gurubundan geldiler. İyi parti eski İlçe Başkanı Hasan Hoşben konunun vahametini iyi bilen bir kişi olarak muhalefet grubunu bir araya getirdi. Ortak çalışma grubu kuruldu. CHP İlçe Başkanı Metin Doğan ile görüştük ve görüşlerini aldık. Çalışmada CHP adına CHP Meclis Grup Başkanı Hüseyin Üsküdar arkadaşımız katıldı. Toplantıya, Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti İlçe Başkanları katıldı. Bizden bir model çalışması yapmamızı talep ettiler. Bizde gereğini yaptık. Mimar Nihan İzmirlioğlu ve İlkay Biber arkadaşımızla bu çalışmaları tüm siyasi parti ilçe başkanlarıyla paylaştık. Sunumlar yaptık. Çok olumlu karşılandı. Şimdi bu sureci bir adim daha ileri götürüyoruz. Avan projelerimizi bitirmek üzereyiz. Zeytinburnu Ya dönüşecek Ya da dönüşecek…Daha fazla geciktirmeden inşallah.

Bugüne kadar Kentsel Dönüşüm neden istenilen düzeyde olmadı?

Zeytinburnu’nda kentsel dönüşümün istenilen düzeyde yapılamamasının sebebi yanlış planlama ve  bir modelle başlanmasıdır. Hedef birlikteliği olmadı. Vatandaş katılım sağlanamadı. Projeler vatandaşa bizim anlattığımız gibi anlatılmadı. Yani şeffaflık yoktu. Burada detaya girmeyeceğim. Hep gizli bir ajandanın varlığını hissettik. Bir üst akıl bu işe başka bir bakış açısını hakim kılmaya çalışıyordu. Her şeyden önce yapılan projeler bilimsel gerçeklere dayanmadığı gibi sürdürülebilir nitelikte değildi. Buna itiraz ettik. Uzmanlarla görüştük. Onlar da bizimle aynı fikirdeydi. Bu yüzden bu işte biz de varız dedik. Siz bir kentsel dönüşüm alanını dönüştürürken hemen yanındaki kamusal alanı sizin proje alanına katarak proje yaparsanız buradan akılcı bir çözüm çıkmaz. Her proje alanının yanı başında yeni bir alanı her zaman bulmanız  mümkün değildir. Bunu dikkate almazsanız proje sürdürülebilir olmaktan çıkar. Zeytinburnu’nda bu yapıldı. 

Hedefiniz nedir?

Vallahi benim bir tek hedefim var. Zeytinburnu’nun sağlıklı bir kent kimliği kazandırmak. İşin uzmanıyız. Bu iş bizim için zor bir şey değil. Biz Zeytinburnuluyuz. Zeytinburnu’na 48 yılımızı verdik. Kendimize görev edindik 36 yıldır da bunun üzerine çalışıyoruz. Her sokağında izimiz var. Tarlada izi olmayanın harmanda sözü olmazmış. Bizim izimiz var. Kendimizi bu işe adadık. Ben kendime bir hedef koydum. Hedefim teknik konular, yani en iyi bildiğim konu kentsel dönüşümün mimarı olmak. Siyaset bana göre değil.  Bu işe siyaset üstü bakarsak daha başarılı sonuç elde ederiz. Bunu tecrübe ettik. Ben mesleğimi konuşturmak istiyorum. Nasip olursa insanlar farkı görecek. Bizim Zeytinburnu için hayallerimiz bir başka. Ancak arif olan anlar. Yıllardır bunun için çalışıyoruz. Emeğimizin karşılığını almak isteriz elbette. Z Zeytinburnu’na borcumuz var. Bu borcu ödeme şansı elde edersek ne mutlu bize.

Vatandaşa kentsel dönüşüm konusunda ne tavsiye edersiniz.?

Vatandaşa şunu söylüyoruz, Deprem artık ensemizde. Sizin için çocuklarınız için birileri bir şeyler yapıyorsa, burada sizin haklarınız korunuyorsa, metrekarenize aynı metrekare daire dükkan veren içerikteki projelere katılın. M²’niz büyüyorsa ek bir ücret ödemekten imtina etmeyin. Küçük hesaplar yüzünden tabut evlerde oturmaya devam edip canınızı tehlikeye atmayın. Para harcamadan dönüşüm gerçekleşiyorsa birlik olun, organize olun harekete geçin, taşın altına siz de elinizi sokun Zeytinburnu bir an evvel dönüşsün. Hep birlikte Ekokent Yeni Zeytinburnu için Çocuklarımızın geleceği için el ele.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.