SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

Patlamayla ilgili davaya devam edildi

GÜNDEM 22.03.2008 - 15:19, Güncelleme: 22.03.2008 - 15:19
 

Patlamayla ilgili davaya devam edildi

Zeytinburnu'nda, bir binanın çökmesi sonucu üç kişinin ölümüne, aralarında çocukların da bulunduğu 21 kişinin de yaralanmasına neden oldukları öne sürülen bina sahibi ile inşaat mühendisinin yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan bina sahibi Ali Aktaş ve mühendis Zülfikar Aktaş ile 9 mağdur katıldı. Mağdurların kimlik tespitlerinin yapıldığı duruşmada, olayda ölenlerden Kaside Demir'in Adli Tıp Kurumundan istenen otopsi raporunun mahkemeye ulaştığı tutanağa geçirildi. İfade veren mağdurlardan Gülhan Demir, olayda eşi Kaside Demir'in öldüğünü, oğlu Emin Demir'in sakat kaldığı, kendisi ve diğer çocuklarının da yaralı olarak kurtulduklarını ifade ederek, sanıkların cezalandırılmasını istedi. İdris Güneş ise olayda babası Abdulselam Güneş'i kaybettiğini, kendisi ile yakınlarının yaralandığını anlatarak, olay yüzünden çok zor bir psikolojiye girdiklerini ve kendilerini halen toparlayamadıklarını söyledi. Üç çocuğunu okuttuğu ve iki kız kardeşiyle birlikte 600 YTL'ye kirada oturduğunu dile getiren Güneş de sanıklardan şikayetçi oldu. Diğer mağdurlar da olay yüzünden maddi ve manevi zarar gördüklerini ifade ederek, sanıkların cezalandırılmasını talep etti. -SANIK ALİ AKTAŞ'IN İFADESİ- Sorgusu yapılan sanık Ali Aktaş, 50 yıl önce esnaflık yapmak için geldiği Zeytinburnu'nda satın aldığı bir arsaya imar durumunun belli olmasının ardından bina yapmak istediği belirterek, binanın nasıl olacağının kendisine anlatıldığını ve bunun üzerine belediyeye müracaat ettiğini söyledi. Kendisini anlamadığı için binanın projesini çizdirdiğini, malzemesini bir kalfaya verdiğini ve gerekli olan tüm inşaat ihtiyaçlarını aldığını söyleyen Aktaş, ''O zaman Zeytinburnu'nda iskelede kumcular vardı. Onlar nereden getiriyorlarsa bilmiyorum. Ben de onlardan kum aldım. Zaten herkes onlardan alırdı. O zamanlar şimdiki gibi teknikler yoktu, tenekelerle harçları taşırlardı. Ben de binayı yaptım, sanırım 1986'da ruhsatı aldım'' dedi. Ali Aktaş, binanın bodrum katı ile dükkanının kendisine ait olduğunu, diğer katlarını sattığını, 1999 yılındaki depremde de binayla ilgili herhangi bir çatlama ve şikayet olmadığını bildirerek, daha sonra yapının önünden büyük bir kanal geçtiğini savundu. Binanın balkonlarına da odun doldurulduğunu ve kiracıların kendisine kanalın geçmesinden sonra sarsıntılar yaşadıklarını anlattığını söyleyen Aktaş, binaya ilişkin herhangi bir mühürleme ve ihtar olması durumunda gerekli tedbirleri alacağını, ancak böyle bir durumun bulunmadığı şeklinde ifade verdi. Kendi binasının yanındaki ik yapının da yıkıldığına dikkati çeken ve savcılıkta verdiği ifadeleri kabul eden Aktaş, olayda ölen ve yaralananlardan ise haberi olmadığını söyledi. - ''İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?''- Sanığın ifadesinin ardından söz alan, mağdur Ahmet Demir, 1999 depreminde binalarının mühürlendiğini ve daha sonra yanlarına gelen Ali Aktaş ve mühendisinin kendilerine ''binalarının yıkılmayacağını'' söylediklerini kaydederek, ''İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?'' diye konuştu. İdris Güneş de olayda ölen babası ile 2000 yılında Ali Aktaş'ın yanına 5-6 kez gittiklerini ve binayı güçlendirme önerisinde bulunduklarını ancak Aktaş'ın teklifi kabul etmediğini söyledi. Mağdur Hacer Akar da, 1999 depreminde zarar gören binaya sarı çapraz işaretinin konulduğunu anlatarak, ''Ne vicdanla konuşuyor?'' dedi. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi. -İDDİANAMEDEN- Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 21 Şubat 2007 tarihinde, Çırpıcı Mahallesi Taşocağı Sokak ile 7. Sokak arasında yer alan 6 katlı apartmanın çökmesi sonucu, Kaside Demir, Necla Demir ile Abdüsselam Güneş'in öldüğü, aralarında küçük yaşta çocukların da bulunduğu 21 kişinin yaralandığı belirtiliyor. Bilirkişi Kurulu Teknik Raporuna göre, binanın, ''beton basınç mukavemetinin düşük, taşıyıcı sisteminin yanlış, geometrik merkezi ağırlığı ile ağırlık merkezinin farklı yapılması, taşıyıcı sisteminin yanlış seçilmesi ve taşıyıcı eleman boyutlarının yetersiz olması'' gibi nedenlerle çöktüğü kaydedilen iddianamede, olayın şüphelilerinin apartman sahibi Ali Aktaş ile inşaat mühendisi Zülfikar Aktaş olduğunu anlatılıyor. Her iki şüphelinin, ''taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle 3 ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor ZEYTİNBURNUHABER.ORG
Zeytinburnu'nda, bir binanın çökmesi sonucu üç kişinin ölümüne, aralarında çocukların da bulunduğu 21 kişinin de yaralanmasına neden oldukları öne sürülen bina sahibi ile inşaat mühendisinin yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan bina sahibi Ali Aktaş ve mühendis Zülfikar Aktaş ile 9 mağdur katıldı. Mağdurların kimlik tespitlerinin yapıldığı duruşmada, olayda ölenlerden Kaside Demir'in Adli Tıp Kurumundan istenen otopsi raporunun mahkemeye ulaştığı tutanağa geçirildi.

İfade veren mağdurlardan Gülhan Demir, olayda eşi Kaside Demir'in öldüğünü, oğlu Emin Demir'in sakat kaldığı, kendisi ve diğer çocuklarının da yaralı olarak kurtulduklarını ifade ederek, sanıkların cezalandırılmasını istedi. İdris Güneş ise olayda babası Abdulselam Güneş'i kaybettiğini, kendisi ile yakınlarının yaralandığını anlatarak, olay yüzünden çok zor bir psikolojiye girdiklerini ve kendilerini halen toparlayamadıklarını söyledi. Üç çocuğunu okuttuğu ve iki kız kardeşiyle birlikte 600 YTL'ye kirada oturduğunu dile getiren Güneş de sanıklardan şikayetçi oldu. Diğer mağdurlar da olay yüzünden maddi ve manevi zarar gördüklerini ifade ederek, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.

-SANIK ALİ AKTAŞ'IN İFADESİ-

Sorgusu yapılan sanık Ali Aktaş, 50 yıl önce esnaflık yapmak için geldiği Zeytinburnu'nda satın aldığı bir arsaya imar durumunun belli olmasının ardından bina yapmak istediği belirterek, binanın nasıl olacağının kendisine anlatıldığını ve bunun üzerine belediyeye müracaat ettiğini söyledi. Kendisini anlamadığı için binanın projesini çizdirdiğini, malzemesini bir kalfaya verdiğini ve gerekli olan tüm inşaat ihtiyaçlarını aldığını söyleyen Aktaş, ''O zaman Zeytinburnu'nda iskelede kumcular vardı. Onlar nereden getiriyorlarsa bilmiyorum. Ben de onlardan kum aldım. Zaten herkes onlardan alırdı. O zamanlar şimdiki gibi teknikler yoktu, tenekelerle harçları taşırlardı. Ben de binayı yaptım, sanırım 1986'da ruhsatı aldım'' dedi. Ali Aktaş, binanın bodrum katı ile dükkanının kendisine ait olduğunu, diğer katlarını sattığını, 1999 yılındaki depremde de binayla ilgili herhangi bir çatlama ve şikayet olmadığını bildirerek, daha sonra yapının önünden büyük bir kanal geçtiğini savundu. Binanın balkonlarına da odun doldurulduğunu ve kiracıların kendisine kanalın geçmesinden sonra sarsıntılar yaşadıklarını anlattığını söyleyen Aktaş, binaya ilişkin herhangi bir mühürleme ve ihtar olması durumunda gerekli tedbirleri alacağını, ancak böyle bir durumun bulunmadığı şeklinde ifade verdi. Kendi binasının yanındaki ik yapının da yıkıldığına dikkati çeken ve savcılıkta verdiği ifadeleri kabul eden Aktaş, olayda ölen ve yaralananlardan ise haberi olmadığını söyledi. -

''İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?''-

Sanığın ifadesinin ardından söz alan, mağdur Ahmet Demir, 1999 depreminde binalarının mühürlendiğini ve daha sonra yanlarına gelen Ali Aktaş ve mühendisinin kendilerine ''binalarının yıkılmayacağını'' söylediklerini kaydederek, ''İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?'' diye konuştu. İdris Güneş de olayda ölen babası ile 2000 yılında Ali Aktaş'ın yanına 5-6 kez gittiklerini ve binayı güçlendirme önerisinde bulunduklarını ancak Aktaş'ın teklifi kabul etmediğini söyledi. Mağdur Hacer Akar da, 1999 depreminde zarar gören binaya sarı çapraz işaretinin konulduğunu anlatarak, ''Ne vicdanla konuşuyor?'' dedi. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

-İDDİANAMEDEN-

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 21 Şubat 2007 tarihinde, Çırpıcı Mahallesi Taşocağı Sokak ile 7. Sokak arasında yer alan 6 katlı apartmanın çökmesi sonucu, Kaside Demir, Necla Demir ile Abdüsselam Güneş'in öldüğü, aralarında küçük yaşta çocukların da bulunduğu 21 kişinin yaralandığı belirtiliyor. Bilirkişi Kurulu Teknik Raporuna göre, binanın, ''beton basınç mukavemetinin düşük, taşıyıcı sisteminin yanlış, geometrik merkezi ağırlığı ile ağırlık merkezinin farklı yapılması, taşıyıcı sisteminin yanlış seçilmesi ve taşıyıcı eleman boyutlarının yetersiz olması'' gibi nedenlerle çöktüğü kaydedilen iddianamede, olayın şüphelilerinin apartman sahibi Ali Aktaş ile inşaat mühendisi Zülfikar Aktaş olduğunu anlatılıyor. Her iki şüphelinin, ''taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle 3 ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor

ZEYTİNBURNUHABER.ORG

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.