SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Mehmet Alpay
Köşe Yazarı
Mehmet Alpay
 

Öğretmeni Laflarda Kutladık

Öğretmenler günü mutlulukların ve hüzünlerin bir anda kucak kucağa buluştuğu bir gündür. Stajyer olan ve öğretmenliğe değerli adımlar atacak olan öğretmenlerimiz yemin günüdür öğretmenler günü. Yıllarını çocukların cıvıltıları içerisinde geçiren,  öğretmenlik dönemi içerisinde ülkemize bir çok değerli insanlar kazandıran,  zamansız bazı zamanlarda   emperyalist ülkelerin uzaktan kumanda ile idare ettiği  HAİN BEYİNLİ ve Taş Devri insanı kıspetini giyen teröristlerin kurşunlarına göğüslerini gerip şehit olan öğretmenlerimizin bile  öğretmen günü kutlamalarında bir kaç cümle ile geçiştirildiği gündür öğretmenler günü. Şiirler, söylevler, emekli olanlara verilen süslü bir karton üzerindeki teşekkür belgeleri, cavcavlı konuşmalar artık olağan kutlamalardan biri hale gelmiştir. Köy yerlerinde mezralarda ahırları okul yapan ve yine yobazlarca horlanan öğretmenlerimizin her şeye rağmen en heyecanlı günüdür KARDELENLER GÜNÜ. Karda kışta kilometrelerce yürüyen öğrencilerini merakla bekleyen ve onları uzaktan da olsa gördükleri zaman gözlerinde ve dudaklarında tebessümler beliren öğretmenlerimizin günüdür o mutlu gün. Devletin iyileştirme politikaları içerisinde pamuk şekeri gibi eriyip giden düşüncelerin kurbanıdır öğretmenlerimiz. Devleti idare edenlerin aldıkları maaşların yanında onların aldıkları maaş yemek pişen kazanlara atılan birkaç fiskelik tuz gibidir ve eriyip hemen biterler. Ama o yemek pişen kazanlara tat veren o birkaç fiskelik tuz olan öğretmenlerdir. Ondan sonra da kalkarlar ve demeçlerle öğretmenler günün kutlarlar. Vazgeçin ey gönüller bu sevdadan, kulaklara laf doldurmalardan. Kutlamalar gününde önce mikrofon için seçilmiş öğretmenler konuşurlar. Yeni Emekli olmuş bir öğretmen titreyen elinde bir türlü rahat durmak bilmeyen mikrofona bir şeyler söylemek, hatta haykırmak isterde, kelimeler düğümlenir kalır o öğretmenin dudak arkalarında. Birkaç saniye içerisinde gözlerinden akan bir kaç damla gözyaşına anlatır ardında kalan yılları ve buruk buruk yutkunurlar haykırmak istediği cümleleri. Fakat gözler çabuk okunan bir ileteçtir. Herkes okur bu isyanı. Susarlar. Protokol konuşur cavcavlı kelimelerle. Zaten öyle olması gereklidir. Hiyerarşi düzeninde aykırılık yaparsan hemen üflenirsin telefonlardan, maillerden ve yazılı bildirilerden taaa Ankara’lara doğru. Sonra birkaç masum yürekli öğrencinin şiirleri akar dudaklardan. Ardından emekli olan öğretmenlere TEŞEKKÜR BELGELİRİ verilir. Hani 100 tanesinin matbaalarda 30 - 40 liraya basılanlarından. İşte hizmet teşekkürünün belgesi 30 kuruştur. Nasıl ki alt yapısı hazır ve kullanışlı olmayan bir kentin ve bir ülkenin medeniyette asla yer alamadıkları gibi, öğretmenlerini mutlu edemeyenlerin, maaşlarını ve gelir yüzeylerini cilalamayanların, ihtiyacı var diye ek bir işte çalıştıkları için haklarında soruşturma açtıranların da ülke geleceğinde ve medeniyette asla yer alamayacakları 1000 yıllar evvel filozoflarca da söylenmiştir. Sözde sanatçı sınıfına kendini sokan, bağırıp çığırıp birkaç şarkı için binlerce lira alan kıçıkırık şarkıcıların sebil gibi ürediği bir ülkede öğretmene verilen maaş, onların birkaç arkadaşına verdikleri yemek ikramı kadardır. “ ÖĞRETMENLER ÜLKE GELECEĞİMİZİN TEMEL TAŞLARIDIR “ diyerek nutuk atıp tutanların koltuk savaşı verdiği bir yerdir Türkiye. Koltuk savaşı için sürçü lisanların kol gezdiği yerdir TÜRKİYE. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün öğretmeni Mustafa kendi yetiştirdiği öğrencisinin yeni bir ülkenin lideri olacağını sezinlediği zaman söylediği, daha doğrusu dua ederek söylediği bir tek cümle vardır. “ Allahım eğer benim mavi gözlü Mustafa’m benden evvel vefat ederse ne olur onun kabrine harç karmak ve tuğla döşemek için bana kuvvet ver”. Mustafa Kemal Atatürk vefat eder ve Anıtkabir yapılırken o yaşlı öğretmen Mustafa, kabir için harç karıp tuğla örer, Tarihler bunu yazar. İşte benim öğretmenlerim budur. TÜRKİYE  İŞTE  BUDUR.
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2010 - Cuma

Öğretmeni Laflarda Kutladık

Öğretmenler günü mutlulukların ve hüzünlerin bir anda kucak kucağa buluştuğu bir gündür. Stajyer olan ve öğretmenliğe değerli adımlar atacak olan öğretmenlerimiz yemin günüdür öğretmenler günü. Yıllarını çocukların cıvıltıları içerisinde geçiren,  öğretmenlik dönemi içerisinde ülkemize bir çok değerli insanlar kazandıran,  zamansız bazı zamanlarda   emperyalist ülkelerin uzaktan kumanda ile idare ettiği  HAİN BEYİNLİ ve Taş Devri insanı kıspetini giyen teröristlerin kurşunlarına göğüslerini gerip şehit olan öğretmenlerimizin bile  öğretmen günü kutlamalarında bir kaç cümle ile geçiştirildiği gündür öğretmenler günü.

Şiirler, söylevler, emekli olanlara verilen süslü bir karton üzerindeki teşekkür belgeleri, cavcavlı konuşmalar artık olağan kutlamalardan biri hale gelmiştir. Köy yerlerinde mezralarda ahırları okul yapan ve yine yobazlarca horlanan öğretmenlerimizin her şeye rağmen en heyecanlı günüdür KARDELENLER GÜNÜ. Karda kışta kilometrelerce yürüyen öğrencilerini merakla bekleyen ve onları uzaktan da olsa gördükleri zaman gözlerinde ve dudaklarında tebessümler beliren öğretmenlerimizin günüdür o mutlu gün. Devletin iyileştirme politikaları içerisinde pamuk şekeri gibi eriyip giden düşüncelerin kurbanıdır öğretmenlerimiz. Devleti idare edenlerin aldıkları maaşların yanında onların aldıkları maaş yemek pişen kazanlara atılan birkaç fiskelik tuz gibidir ve eriyip hemen biterler. Ama o yemek pişen kazanlara tat veren o birkaç fiskelik tuz olan öğretmenlerdir.

Ondan sonra da kalkarlar ve demeçlerle öğretmenler günün kutlarlar. Vazgeçin ey gönüller bu sevdadan, kulaklara laf doldurmalardan. Kutlamalar gününde önce mikrofon için seçilmiş öğretmenler konuşurlar. Yeni Emekli olmuş bir öğretmen titreyen elinde bir türlü rahat durmak bilmeyen mikrofona bir şeyler söylemek, hatta haykırmak isterde, kelimeler düğümlenir kalır o öğretmenin dudak arkalarında. Birkaç saniye içerisinde gözlerinden akan bir kaç damla gözyaşına anlatır ardında kalan yılları ve buruk buruk yutkunurlar haykırmak istediği cümleleri. Fakat gözler çabuk okunan bir ileteçtir. Herkes okur bu isyanı. Susarlar.

Protokol konuşur cavcavlı kelimelerle. Zaten öyle olması gereklidir. Hiyerarşi düzeninde aykırılık yaparsan hemen üflenirsin telefonlardan, maillerden ve yazılı bildirilerden taaa Ankara’lara doğru. Sonra birkaç masum yürekli öğrencinin şiirleri akar dudaklardan. Ardından emekli olan öğretmenlere TEŞEKKÜR BELGELİRİ verilir. Hani 100 tanesinin matbaalarda 30 - 40 liraya basılanlarından. İşte hizmet teşekkürünün belgesi 30 kuruştur.

Nasıl ki alt yapısı hazır ve kullanışlı olmayan bir kentin ve bir ülkenin medeniyette asla yer alamadıkları gibi, öğretmenlerini mutlu edemeyenlerin, maaşlarını ve gelir yüzeylerini cilalamayanların, ihtiyacı var diye ek bir işte çalıştıkları için haklarında soruşturma açtıranların da ülke geleceğinde ve medeniyette asla yer alamayacakları 1000 yıllar evvel filozoflarca da söylenmiştir. Sözde sanatçı sınıfına kendini sokan, bağırıp çığırıp birkaç şarkı için binlerce lira alan kıçıkırık şarkıcıların sebil gibi ürediği bir ülkede öğretmene verilen maaş, onların birkaç arkadaşına verdikleri yemek ikramı kadardır. “ ÖĞRETMENLER ÜLKE GELECEĞİMİZİN TEMEL TAŞLARIDIR “ diyerek nutuk atıp tutanların koltuk savaşı verdiği bir yerdir Türkiye. Koltuk savaşı için sürçü lisanların kol gezdiği yerdir TÜRKİYE.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün öğretmeni Mustafa kendi yetiştirdiği öğrencisinin yeni bir ülkenin lideri olacağını sezinlediği zaman söylediği, daha doğrusu dua ederek söylediği bir tek cümle vardır. “ Allahım eğer benim mavi gözlü Mustafa’m benden evvel vefat ederse ne olur onun kabrine harç karmak ve tuğla döşemek için bana kuvvet ver”. Mustafa Kemal Atatürk vefat eder ve Anıtkabir yapılırken o yaşlı öğretmen Mustafa, kabir için harç karıp tuğla örer, Tarihler bunu yazar. İşte benim öğretmenlerim budur. TÜRKİYE  İŞTE  BUDUR.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.