SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Mehmet Alpay
Köşe Yazarı
Mehmet Alpay
 

Ermenilerin Hocalı Katliamı

Bir kız çocuğu. Henüz 7 yaşında. Sol eli üzerinden, alnından ve başından yaralı. Vücudundan akan kanlar onun üzerinde sanki bir peygamber gülü gibi duruyor. Gözlerini aralıyor. Karşısında bir adam. Belki bana yardım eder diye düşünüyor. Buz bakışlı adam ve arkadaşları o kızı kollarından tutup bir kenara çekiyorlar. Mutluluk beliriyor minik kızın gözlerinde, yaramı saracaklar beni kurtaracaklar diye hayal ediyor umut denizinde kulaç atarcasına. Buz bakışlı adam onu öldürülmüş cesetlerin üzerine doğru çekeliyor. Minik kız şaşkın. Cesetleri yakmak isteyen Ermeni terörist cesetleri yakmak için döktüğü benzini minik Müslüman Azeri  üzerine de dökmeye başlıyor. Küçük kızda bir gülümseme. Bu hayata son bakışın gülümsemesi. Bu günahsız bedenin Cennet-i Ala’da karşılama törenine sanki  tanık olmuş bir minik kızın son dakika gülümsemesi. Sonra çakmakla yakılan bir çalı meşalesi. Cesetlerde ruhların uçuşunun elele verdiği seffaf bir duman ve sonrasında alevler. Minik bir kızın çığlığı duyuluyor. Gül yaprağı kavrulmuş, gül yaprağı yanmış. Kiralık katil Ermeni teröristleri kahkahalarını atarlarken güller açılıyor gök mavi renginde binlerce. Cehennemlikler şimdilik karada kaldı veballeriyle. Rus askerleri takviyeli Ermeni militanları 1992 yılının 25-26 şubatına bağlayan gecede Rus’un 366. Alayı desteği ile giriş ve çıkışlarını kapatıyor Hocalı’nın. 83 çocuk, 106 kadın, 70’i aşkın yaşlı insan, 613 Azeri katledilmiş, 1275 kişi rehin alınıp akıl almaz işkenceler yapılmış, kayıp olan 150’yi aşkın kişiden asla haber alınamamış. Erkeklerin kafa derileri canlı canlı yüzülmüş, hamile kadınların memeleri kesilip karınları yarılıp bebecikler   dışarı çıkarılmış, bir çok kişinin vücudu başsız kalmış, minik çocuklar bile hunharca katledilmiş. Bunlar bir film senaryosu değil. Senaristleri Ermeni olan terörist askerlerin provasız hayata kıyım filmi. Bunun adı ruhsuz Ermeni’nin Hocalı Katliamı gerçeği. Kimlere yüz görümlüğü verip kimleri küstürüyoruz. Küstürdüklerimiz ve küskün olan Azeri insanı,  bu Ermeni yakınlığının  zaman akımını  minik bir dereyken çağlayana dönüştürmezmi? Türkiye üzerinde akıl almaz oyunlar oynanırken, Azeriler Ermeni yüz görümlülüğünü hatırlayıp da musluk kapaklarını kapatmazmı. Donmazmısınız sıcak yaz günlerinde. 1912’den beri Ermeniler tarafından öldürülen Türk ve Müslümanlar’ın Cennet-i Ala’dan gelen lirik sesleri üzerinize kara ve ağır bir yorgan gibi örtülmezmi? ABD Sözde Ermeni Soykırımı kabulü için kiliselerinde bayram yaparken sizler halen lider  kavgalarının üçgen denklemi içerisinde etrafında ateş yakılan akrepler gibi sağa sola koşup kendinizi mi öldüreceksiniz. Ey iktidar vede ey ana muhalefet ve muhalefetçileri. Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı kabulü kapı önünde postacı gibi kapıyı tıklarken bir kez olsun fikir birliği içerisinde el ele olamazmısınız?  “ Irk, milliyet, etnik ve din farklılıkları nedeniyle insan gruplarının tamamen veya kısmen yok edilmesi” nin adı SOYKIRIM” değilmidir? Soykırım dendiği zaman ilk akla gelen Nazi’lerin Yahudi’lere ve diğer etnik gruplara karşı giriştikleri kitlesel kıyımda yok edilen 5-6 milyon insan akla gelir. 1939-1945 yılları arasında 3 milyondan fazla Sovyet savaş tutsağı, birer milyondan fazla Polonya ve Yugoslavya sivil halkı, 200 bini aşkın Çingene ve özürlü insanların canına kıyılmıştır. İşte soykırım budur. Sırpların Bosna-Hersek ve Kosova’da yaptıkları soykırımdır. Almanya yalnızca ÖZÜR DİLERİZ diyerek bir kenara çekilirken bu akla gelmez de; Rum ve Hristiyan Lobisi’nin dayatmalarıyla  OBAMA’ya ve onun  yandaşı olan ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ DIŞ İLİŞKİLER KOMİTESİ’nin SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI KARAR TASARISI kabul etmelerinimi bekliyorsunuz? Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı’na destek veren ve tanıyan ülkelerArjantin, Belçika, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Kesimi, Fransa, Yunanistan, İtalya, Litvanya,İsveç, LÜBNAN, Hollanda, Polonya, Rusya, Slovakya, İsviçre, Uruguay, Vatikan, Venezüella ve ABD’nin tüm eyaletleri TANIMLAMAYAN ÜLKELER ise Azerbaycan, Birleşik Krallık, Danimarka, İsrail, Türkiye ve 554 Kızılderili Kabile reisleri. Neden Kızılderili Kabile reisleri diye düşünmeyin. Onlar hep katledildiler ve Ataları Orta Asya Türk soyundan olan Kızılderililer ile  (YATKI – ev, yatılan yer: DODOHİŞÇA-dudak; T-SÜN- uzun; YU- su; LI-IK Vatan, il; TETE-dede; TAMAZKAL- Hamam, temizlik; HOGAN- kerpiç ev hopan; KUŞA- kuş; TÜRE- töre; HU- hu hu selamı; YANUNDA- yanında; AŞ-KÖZ- yemek; İLDİŞ-dişleme; ATIŞ-KA- atış; TAPA- Tuba) kelimelerini halen ortak olarak kullanıyoruz. Kızılderililer kadar da olamadık mı? Soykırım vasvatasını tanıyan ülkelerin ürünlerini boykot ederseniz her birinin yıllık kayıpları 36 milyar Dolar civarında olur.Bizim bu ülkelere ihtiyacımız mı var. Fakat AB’ye ılımlı davranıp onların her dediklerini kabul edilmek isteniyorsa, fikren, cebren ve hileylen bile yaşanacak esaret Türk halkının kanında asla yazılı değildir. Unutmayın 12 Mart 1921 İstiklal Marşı kabulünün 89. yıldönümü ve 18 Mart Çanakkale Deniz Şehitlerini  95. anma yıldönümüdür. Bu vatanın bölünmez bütünlüğü için şehit olanların kanı Ermeni yandaşlığına esnek davranışla vebal alır ve bu vebali hiç kimse ödeyemez. El ele verip bütün olmak için gaipten Vahiy mi bekleniyor ey bizi yöneten efendiler.
Ekleme Tarihi: 25 Şubat 2011 - Cuma

Ermenilerin Hocalı Katliamı

Bir kız çocuğu. Henüz 7 yaşında. Sol eli üzerinden, alnından ve başından yaralı. Vücudundan akan kanlar onun üzerinde sanki bir peygamber gülü gibi duruyor. Gözlerini aralıyor. Karşısında bir adam. Belki bana yardım eder diye düşünüyor. Buz bakışlı adam ve arkadaşları o kızı kollarından tutup bir kenara çekiyorlar. Mutluluk beliriyor minik kızın gözlerinde, yaramı saracaklar beni kurtaracaklar diye hayal ediyor umut denizinde kulaç atarcasına. Buz bakışlı adam onu öldürülmüş cesetlerin üzerine doğru çekeliyor. Minik kız şaşkın. Cesetleri yakmak isteyen Ermeni terörist cesetleri yakmak için döktüğü benzini minik Müslüman Azeri  üzerine de dökmeye başlıyor. Küçük kızda bir gülümseme. Bu hayata son bakışın gülümsemesi. Bu günahsız bedenin Cennet-i Ala’da karşılama törenine sanki  tanık olmuş bir minik kızın son dakika gülümsemesi. Sonra çakmakla yakılan bir çalı meşalesi. Cesetlerde ruhların uçuşunun elele verdiği seffaf bir duman ve sonrasında alevler. Minik bir kızın çığlığı duyuluyor. Gül yaprağı kavrulmuş, gül yaprağı yanmış. Kiralık katil Ermeni teröristleri kahkahalarını atarlarken güller açılıyor gök mavi renginde binlerce. Cehennemlikler şimdilik karada kaldı veballeriyle.


Rus askerleri takviyeli Ermeni militanları 1992 yılının 25-26 şubatına bağlayan gecede Rus’un 366. Alayı desteği ile giriş ve çıkışlarını kapatıyor Hocalı’nın. 83 çocuk, 106 kadın, 70’i aşkın yaşlı insan, 613 Azeri katledilmiş, 1275 kişi rehin alınıp akıl almaz işkenceler yapılmış, kayıp olan 150’yi aşkın kişiden asla haber alınamamış. Erkeklerin kafa derileri canlı canlı yüzülmüş, hamile kadınların memeleri kesilip karınları yarılıp bebecikler   dışarı çıkarılmış, bir çok kişinin vücudu başsız kalmış, minik çocuklar bile hunharca katledilmiş. Bunlar bir film senaryosu değil. Senaristleri Ermeni olan terörist askerlerin provasız hayata kıyım filmi. Bunun adı ruhsuz Ermeni’nin Hocalı Katliamı gerçeği.


Kimlere yüz görümlüğü verip kimleri küstürüyoruz. Küstürdüklerimiz ve küskün olan Azeri insanı,  bu Ermeni yakınlığının  zaman akımını  minik bir dereyken çağlayana dönüştürmezmi? Türkiye üzerinde akıl almaz oyunlar oynanırken, Azeriler Ermeni yüz görümlülüğünü hatırlayıp da musluk kapaklarını kapatmazmı. Donmazmısınız sıcak yaz günlerinde. 1912’den beri Ermeniler tarafından öldürülen Türk ve Müslümanlar’ın Cennet-i Ala’dan gelen lirik sesleri üzerinize kara ve ağır bir yorgan gibi örtülmezmi?


ABD Sözde Ermeni Soykırımı kabulü için kiliselerinde bayram yaparken sizler halen lider  kavgalarının üçgen denklemi içerisinde etrafında ateş yakılan akrepler gibi sağa sola koşup kendinizi mi öldüreceksiniz. Ey iktidar vede ey ana muhalefet ve muhalefetçileri. Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı kabulü kapı önünde postacı gibi kapıyı tıklarken bir kez olsun fikir birliği içerisinde el ele olamazmısınız?  “ Irk, milliyet, etnik ve din farklılıkları nedeniyle insan gruplarının tamamen veya kısmen yok edilmesi” nin adı SOYKIRIM” değilmidir? Soykırım dendiği zaman ilk akla gelen Nazi’lerin Yahudi’lere ve diğer etnik gruplara karşı giriştikleri kitlesel kıyımda yok edilen 5-6 milyon insan akla gelir. 1939-1945 yılları arasında 3 milyondan fazla Sovyet savaş tutsağı, birer milyondan fazla Polonya ve Yugoslavya sivil halkı, 200 bini aşkın Çingene ve özürlü insanların canına kıyılmıştır. İşte soykırım budur. Sırpların Bosna-Hersek ve Kosova’da yaptıkları soykırımdır. Almanya yalnızca ÖZÜR DİLERİZ diyerek bir kenara çekilirken bu akla gelmez de; Rum ve Hristiyan Lobisi’nin dayatmalarıyla  OBAMA’ya ve onun  yandaşı olan ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ DIŞ İLİŞKİLER KOMİTESİ’nin SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI KARAR TASARISI kabul etmelerinimi bekliyorsunuz?


Sözde Ermeni Soykırımı Tasarısı’na destek veren ve tanıyan ülkelerArjantin, Belçika, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Kesimi, Fransa, Yunanistan, İtalya, Litvanya,İsveç, LÜBNAN, Hollanda, Polonya, Rusya, Slovakya, İsviçre, Uruguay, Vatikan, Venezüella ve ABD’nin tüm eyaletleri TANIMLAMAYAN ÜLKELER ise Azerbaycan, Birleşik Krallık, Danimarka, İsrail, Türkiye ve 554 Kızılderili Kabile reisleri.


Neden Kızılderili Kabile reisleri diye düşünmeyin. Onlar hep katledildiler ve Ataları Orta Asya Türk soyundan olan Kızılderililer ile  (YATKI – ev, yatılan yer: DODOHİŞÇA-dudak; T-SÜN- uzun; YU- su; LI-IK Vatan, il; TETE-dede; TAMAZKAL- Hamam, temizlik; HOGAN- kerpiç ev hopan; KUŞA- kuş; TÜRE- töre; HU- hu hu selamı; YANUNDA- yanında; AŞ-KÖZ- yemek; İLDİŞ-dişleme; ATIŞ-KA- atış; TAPA- Tuba) kelimelerini halen ortak olarak kullanıyoruz. Kızılderililer kadar da olamadık mı?


Soykırım vasvatasını tanıyan ülkelerin ürünlerini boykot ederseniz her birinin yıllık kayıpları 36 milyar Dolar civarında olur.Bizim bu ülkelere ihtiyacımız mı var. Fakat AB’ye ılımlı davranıp onların her dediklerini kabul edilmek isteniyorsa, fikren, cebren ve hileylen bile yaşanacak esaret Türk halkının kanında asla yazılı değildir. Unutmayın 12 Mart 1921 İstiklal Marşı kabulünün 89. yıldönümü ve 18 Mart Çanakkale Deniz Şehitlerini  95. anma yıldönümüdür. Bu vatanın bölünmez bütünlüğü için şehit olanların kanı Ermeni yandaşlığına esnek davranışla vebal alır ve bu vebali hiç kimse ödeyemez.


El ele verip bütün olmak için gaipten Vahiy mi bekleniyor ey bizi yöneten efendiler.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.