“YÖNETİM SORUNU” ELEŞTİRİSİNE “ZORUNLU MAHSUPLAŞMA” SAVUNMASI

Toplantının en hararetli gündem maddesi, belediyeye ait bir taşınmazın SGK prim borçlarına karşılık devredilmesi oldu. CHP’li meclis üyeleri, belediyenin her ay borçlanma ve taşınmaz devri talepleriyle meclise gelmesini, “belediyenin kaynaklarını yönetemediğinin göstergesi” olarak değerlendirdi. Muhalefet, bu yöntemi “param yok, bunu al” yaklaşımı olarak nitelendirdi. Taşınmazların satılmak yerine doğrudan borca karşılık verilmesini eleştirdi. AK Parti Grup Başkanı Muhammed Kaynar, bunun bir satış değil, belediye lehine bir uygulama olduğunu söyledi: “Bu, tüm belediyelerde yapılan zorunlu bir mahsuplaşmadır. Gecikme faizini ortadan kaldırır. Üstelik söz konusu parsel tevhid şartı nedeniyle tek başına işlenemez.”

“BELEDİYE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZ” – “BELEDİYE ORTAK, ÇÖZÜM ÜRETİLEBİLİR”

Kaynar’ın, “Belediye tevhid şartı yüzünden bu taşınmazı kullanamaz” sözüne CHP’li Düzgün Kaya itiraz etti. “Belediye burada hissedar. Ortaklarla görüşüp çözüm üretilebilir. Alan tamamen kilitlenmiş değil. Kaya, ayrıca İBB’de benzer satışlara muhalefet şerhi düştüklerine dair belgeleri meclise sunarak, AK Parti’nin “çifte standart” eleştirisine yanıt verdi.

“4 MİLYON METREKARE SATANIN BURADA KONUŞMASI KOMİK”

Kaynar, tartışmayı İBB’ye taşıyarak CHP’ye yüklenen açıklamalarda bulundu: “İBB, CHP döneminde 4 milyon metrekare taşınmaz satışı kararı aldı. “540 bin metrekareyi de SGK ve Hazine’ye borç karşılığı devretti. Kaynar, “Büyükşehir’de yüz binlerce metrekareyi borca karşılık devredenlerin burada 200–300 metrekarelik bir parsel için ‘kötü uygulama’ demesi tam çelişkidir.” diye konuştu. CHP’li Kaya ise İBB’deki satışların çoğunun vatandaşların kentsel dönüşüme girmek için belediyeden hisselerini satın alma talebinden kaynaklandığını belirtti.

METRO KREDİLERİ ÇEKİŞMESİ: “KREDİNİN %15’İ METROYA GİTMİŞ” – “BU SADECE İDDİANAME”

Tartışma bu kez metro kredilerine kaydı. Kaynar, İBB’nin aldığı 89 milyar TL’lik dış kredinin yalnızca %15’inin metro projelerinde kullanıldığını iddia etti: “Kalan büyük kısmı, sisteme dahil edilen şirketlerin ödemelerine aktarıldı. Bu bilgiler savcılık yazışmalarında var. CHP’li İsmail Terzi bu iddiaya sert tepki gösterdi: “Bu bir iddianame. Mahkeme süreci bile başlamamış bir iddiayı kesin gerçek gibi sunmak doğru değil.”

“BURASI HALKIN OLSUN” – “MÜLK SAHİBİ İMAR HAKKINI KULLANIR”

CHP’li Süleyman Dağ, Millet Bahçesi’ne komşu 3.330 ada 2 ve 4 numaralı boş parselleri gündeme taşıdı. “Bu alan 5–6 mahalleyi birbirine bağlayan kritik bir yer. Yapılaşmaya açılırsa çok kötü olur. Sosyal donatı olarak Zeytinburnu’na kazandırılmalı. Kaynar ise, “Burası özel mülkiyet. Vatandaş imar planına göre tasarrufta bulunabilir.” yanıtını verdi.

MECLİSTE GERİLİMİ YÜKSELTTİREN DİPLOMA POLEMİĞİ

Oturumun en sert anı, Kaynar’ın avukatlık geçmişine yönelik sözlerle yaşandı. CHP’li İsmail Terzi, Kaynar’ın İBB yolsuzluk soruşturmasına ilişkin açıklamalarına tepki göstererek: “Daha mahkeme yokken dosyayı kesin hüküm gibi anlatıyorsun. Sen nasıl avukatsın?” dedi. Bu sözler Kaynar’ın sert çıkışına neden oldu: “1990’da İstanbul Hukuk’u 472 puanla kazandım. 31 yıldır avukatlık yapıyorum. Diplomalara, emeğe dil uzatılmasını kabul etmem. Kaynar konuşmasında, üniversite sınavını kazanamayan bazı kişilerin yurt dışından sahte belgelerle diploma aldığına da gönderme yaparak, dolaylı şekilde Ekrem İmamoğlu’nun iptal edilen diplomasını işaret etti.

BORÇ, ARAZİ, İMAR, METRO VE DİPLOMA ARASINDA SERT GEÇEN BİR OTURUM

Zeytinburnu Belediye Meclisi’nin Aralık ayı toplantısı, bir taşınmaz devri maddesiyle başlayan görüşmede; SGK borçları, taşınmaz satışları, İBB–ilçe kıyaslamaları, metro kredileri, kentsel dönüşüm, özel mülkiyet, diploma tartışmaları gibi birçok konuda karşılıklı suçlamalara sahne oldu. Toplantı, son yılların en sert ve çok yönlü polemiklerinin yaşandığı oturumlardan biri olarak kayıtlara geçti.