Reşat Ok bu kez delegenin oyu ile ilçe başkanı oldu
Reşat Ok bu kez delegenin oyu ile ilçe başkanı oldu
30 Mart Yerel Seçimlerinin ardından MHP İstanbul il ve ilçe teşkilatlarını fes ederek yeni atamalar yapmıştı. Bu atamalar sonucunda Zeytinburnu İlçe Başkanlığına Reşat Ok getirilmişti. Atamalardan iki ay sonra İstanbul'da ve Zeytinburnu'nda MHP kongre sürecine girdi.
30 Mart Yerel Seçimlerinin ardından MHP İstanbul il ve ilçe teşkilatlarını fes ederek yeni atamalar yapmıştı. Bu atamalar sonucunda Zeytinburnu İlçe Başkanlığına Reşat Ok getirilmişti. Atamalardan iki ay sonra İstanbul'da ve Zeytinburnu'nda MHP kongre sürecine girdi.
Zeytinburnu'nda yapılan 10. Olağan Genel Kurul sonrası mevcut başkan Reşat Ok bu kez delegelerin oyları ile yeniden ilçe Başkalnığı koltuğuna oturdu. Kongrenin divan başkanlığını İstanbul'un en deneyimli milletvekili Celal Adan yaptı. Kongrede seçime tek liste ile gidildi.
Atamanın ardından demokrasi şöleniyle delegelerin oyları ile Başkanlık koltuğuna oturan ilçe Başkanı Reşat Ok teşkilata yönelik teşekkür konuşması yaptı. Ok konuşmasında Ülkücü Hareketin değerlerinden birlik ülküsünden ve ülkemizin içinde olduğu durumdan bahsetti.
Bu sene 91. yıldönümünü idrak ettiğimiz Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını; vatan ve ülkü mücadelesinde Hakk’a yürüyen bütün şehitlerimizi ve Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i rahmet ve minnetle anıyorum. Devletimizin kurucu ve kurtarıcı felsefesini, parti programının merkezine yerleştiren Milliyetçi Hareket Partisi, neredeyse yarım asrı geride bırakarak geleceğin Büyük Türkiye’sine emin adımlarla ilerlemektedir. Geride kalan 45 yılın her anında ise Türk milletinin varlığını yüceltmek ve ebediyen devam ettirmek amacı güden Ülkücü kadroların tarifsiz emekleri vardır. Bu gayretlerin her biri milleti esaretten kurtaracak bir Kürşat ihtilali, her biri bayrağı yeniden yükselten bir İlteriş yürüyüşü, her biri milletin makûs giden kaderini sırtlanarak namluya süren bir Seyit Onbaşı fedakârlığı kadar samimi ve cesurdur. Bu yönüyle Ruhi Kılınçkıran’ın Ulubatlı Hasan’dan; Süleyman Özmen’in Ezineli Yahya Çavuş’tan; Bekir Şendilmen’in Kara Kemal’den; Şükrü Sancak’ın da Yörük Ali Efe’den zerrece farkı yoktur.
Milliyetçi Hareketin geçmişi, İstiklal savaşı kadar meşru; Filistin Cephesi kadar kutsal; Çanakkale Cephesi kadar destansıdır. İnşallah geleceği de İstanbul’un fethi gibi büyük; Malazgirt muharebesi gibi parlak olacaktır. Nitekim milliyetçiliğimizin ana fikir ve teması bir yönüyle bu derin tespitte anlam ve muhteviyat kazanmaktadır. Bu paralelde Türk Milletinin varlığını korumak, yükseltmek ve onu ebediyete taşımak fikri, hareketimizin partileşme sürecinin ve iktidar yürüyüşünün en önemli dayanak noktasıdır. Daha açık bir ifadeyle Milliyetçi Hareketin bir ayağı siyasi coğrafyamız üzerindeki egemenlik haklarımızı müdafaa etmek diğer ayağı ise tarihi ve kültürel coğrafyamız üzerindeki medeniyet tasavvurumuzu yeniden inşa etmektir.
Şüphesiz ki; Ülkücü Hareket, yarım asır boyunca yetişen kadroları ve olgunlaşan düşünceleri ile bu büyük hedefin en sadık hizmetkârı olacaktır. Şayet Anadolu’da kardeş ve taht kavgasının yaşandığı, iç karışıklıkların hâkim olduğu Fetret Devri’nden tam 40 yıl sonra, kutlu ceddimiz İstanbul’u fethedecek potansiyel ve kabiliyete ulaşmışsa, bu aynısıyla bir kez daha tekrarlanabilecektir. Ümidimiz, heyecanımız ve iddiamız buna yöneliktir.
Aziz Dava Arkadaşlarım,Milliyetçi Hareketin Kıymetli Mensupları, İktidar hedefi olan her iddia sahibi partinin kongresi, hem geçmiş muhasebesinin yapıldığı hem de geleceğe dair fikir ve hedeflerin dile getirildiği, en önemli siyasi platformlardan biridir. Bu bağlamda konuşmamın bu kısmını geçmişin muhasebesi ve geleceğe yönelik hedeflerin kısa bir özeti olarak dinlemenizi istirham ediyorum. Türk Milliyetçiliği; devletimizin resmi ideolojisi olarak güçlü bir şekilde Ziya Gökalp’le başlamış, cumhuriyetin ilk yıllarında da güçlü seviyede varlık göstermiştir.
Ancak tarihler 3 Mayıs 1944’ü gösterdiğinde Türk Milliyetçileri sistemin yargıladığı, dışladığı ve tehlikeli kategorisine aldığı zorlu bir girdabın içine sürüklenmiştir. Buna karşın 1970’lerde toplumsal ve siyasal anlamda yükseliş eğilimi gösteren Ülkücü Türk Milliyetçiliği, düşüsel anlamda hatırı sayılır bir varlık göstermiştir. Fakat bu gelişim Ülkücü Türk Milliyetçiliğinin toplumsal ve siyasi platformlardaki etkisine kıyasla sistematik ve kurumsallaşmış bir düşünce hareketini ortaya çıkartamamıştır. Bu bakımdan Ülkücü Kimliği bizatihi Ülkücülerin zihninde açık ve berrak bir kimlik olma özelliğini henüz tamamlayamamıştır. Bu da her “ülkücüyüm” diyen kadar “ülkücülük” tanımının yapılmasına neden olmuştur. Eğer Milliyetçi Hareket Partisi’nin çelik çekirdeği olan Ülkücü Türk Milliyetçiliğini tarihsel, kültürel ve toplumsal köklerden beslenerek daha profesyonelce inşa edebilirsek hem kendi içinde daha tutarlı hem de toplumsallaşması noktasında daha avantajlı bir konuma yükseltmiş olacağız.
Bir diğer önemli konu ise Milliyetçi Hareket’in 12 Eylül sonrasında yaşadığı sarsıntıdır. 12 Eylül sürecinin siyasal aktörleri Türk Milliyetçilerini yeniden sanık sandalyesine oturtarak sistemin dışına itmiştir. Bu tarihten itibaren daha yüksek bilgi ve bilinç, daha yoğun akıl kullanımının gerekli olduğu çağımızda köklerimize bağlı kalmak suretiyle zamanın ruhuna uygun bir siyaset tarzı geliştirmenin zarureti apaçık ortadadır. Bu noktada dikkat çekilmesi gereken en önemli nokta, özellikle gündelik tartışmalarda Ülkücülüğün bütün sorunlarını ne yazık ki indirgemeci bir yaklaşımla partimizin genel merkez yönetimine bağlanıyor olmasıdır. Çok boyutlu bir sorunun tek boyuta indirgenmesi açıkça ifade edilmelidir ki; bir tür kolaycılıktır. Dolayısıyla her Ülkücü elini taşın altına koymalı ve kendi muhasebesini yapmaktan asla çekinmemelidir. Unutulmamalıdır ki; her Ülkücü, davasının görevlisidir. Kimseden kendisine görev vermesini beklemeden harekete geçmeli ve Milliyetçi Hareketin topluma ulaşması ve kitleselleşmesi konusunda gereken gayreti göstermelidir.
Geleceğe yönelik en önemli hedefimiz entelektüel birikimimizi arttırmak olmalıdır. Zira bu birikim sivil toplum alanlarındaki etkinliğimizin bir göstergesi olacaktır. Ülkücü Milliyetçi Hareket, bilim, sanat ve felsefe alanlarında bir üstünlük kurmalıdır ki bunun sonucunda toplumsal ve siyasal dönüşümü sağlayabilsin. Zira demokratik kurum ve araçlar üzerindeki belirleyici baskı ve etkinliğin ancak bizim birikimlerimizle örtüşmesini sağlayabilirsek hedefimize ulaşabiliriz.
Görevi devraldığımız tarihten itibaren hareketimiz içerisinde hiçbir kişi ya da gruba yönelik olarak gizli gündemimiz olmadı. Teşkilatımızın kişileri hedef gösteren, dışlayan ya da kişiler hakkında dedikodu üreten bir fitne merkezi olmasına asla müsaade etmedik. Ülküdaşlık hukukunun gereği olarak teşkilatımızın kulis faaliyetlerinin yürütüldüğü bir merkez olarak algılanmasına neden olabilecek her türlü tutum ve davranışlarında da azami derecede karşısında olduk. Bu paralelde MHP Zeytinburnu İlçe Teşkilatı yeni dönemde de tüm Ülküdaşlarının görüş ve eleştirilerine açık, ortak aklı esas alan bir prensiple idare olunacaktır. Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in vizyon ve stratejisinden taviz vermeden ama onun dokuz ışık doktrininde işaret ettiği “Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik” ilkesinin gereğini de es geçmeden yeni düşüncelerin, tartışmaların ve önerilerin ifadesi için tüm şartları tesis edeceğiz.
Ülkücü-Milliyetçi Hareketin, Zeytinburnu’nda yeniden inşası ve inkişafı için karşılık beklemeden, mükafat istemeden Ülkücü Hareket içerisindeki kırgınlıkları küskünlükleri ortadan kaldırmayı amaçlayan ve Ülküdaşlık hukukunu kavga ve ayrılığın üzerinde tutan bir hareket tarzını an itibariyle her ülkücünün vazife edinmesini rica ediyorum. Artık Zeytinburnu’nda her Ülkücü, davasının görevlisidir. Kimseden kendisine görev vermesini beklemeden harekete geçmeli ve Ülkücü Hareketin Zeytinburnu’ndaki siyasi motivasyonu için gayret göstermelidir. Şeyh Edebali Hazretleri’nin Osman Gazi’ye dediği gibi, gerçek inanç ve dava adamları “sabah doğup akşam ölenlerden olamaz”. Zeytinburnu’nda Ülkücü-Milliyetçi Hareket için dar kadro anlayışı artık yerini kolektif aklı esas alan yeni anlayışa bırakmıştır.
İlan ettiğimiz ilk hedefe ulaşmak için iki aşamalı bir eylem planına sahibiz. İlki daha evvel ifade ettiğim üzere Ülkücü Hareketin kucaklaşmasıdır. İkincisi ise Milliyetçi Hareketin Zeytinburnu ile kucaklaşmasıdır. Bu doğrultuda MHP Zeytinburnu İlçe Teşkilatı, yerel siyasette etik ve ahlaki ölçütlerin korunması ve yeniden inşa edilmesinde önemli roller üstlenecektir. Kendini sen-ben kavgasına kaptırmış, milleti ve bayrağı tahrip edilirken masasından ve kasasından başka tasası olmayan kesimlerin Zeytinburnu’nda kamuoyu oluşturmaya ve gelecek tayin etmeye çalışmaları mümkün olmayacaktır. Zira bu kesimler Milliyetçi Hareketin yerel siyasette yeniden inşa edeceği ahlak ve etik değerlerden kurulan manevi bariyerlere toslayacaktır.
MHP Zeytinburnu İlçe Teşkilatının Zeytinburnu ile kucaklaşmak için benimseyeceği bir diğer konu ise sosyal sorumluluk projeleri olacaktır. Bu kapsamda MHP, Zeytinburnu’nun yerel sorunlarını tespit etme ve çözüm yolları üretme konusunda aktif roller üstlenecek, bu konuda toplumsal algının oluşmasına katkıda bulunacaktır. Bununla birlikte MHP Zeytinburnu İlçe Teşkilatı “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” şiarından hareketle ülkemizin toprak bütünlüğünü ve halkımızın manevi değerlerini hedef almayan tüm siyasi görüşten vatandaşların sorunlarına karşı da siyasetin meşru dairesinde çözüm odaklı bir yaklaşımı savunacaktır.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım, Parolamız; haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır düsturdur. İmanımız; İnanıyorsanız mutlaka üstünsünüz ayetinedir. Anlayışımız; ben sen yoğuz biz varız felsefesidir. Sevgimiz; Vatan sevgisi imandandır hadisi şerifinde saklıdır. Derdimiz; Ülkücünün çilesine ortak olmaktır. İddiamız; başımızı vermek ama ideallerimizi kirletmemektir. Prensibimiz ise gayet açık: Yaşasın hesapsız kitapsız Ülküdaşlık ! Bu duygu ve düşüncelerle, bütün misafirlerimizi ve dava arkadaşlarımı canı gönülden selamlıyorum. Cenab-ı Allah, Türk Milleti’nin yardımcısı ve koruyucusu olsun. Hepiniz sağolun, var olun dedi.
ZEYTİNBURNU HABER GAZETESİ-ÖZEL
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.