SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Mehmet Alpay
Köşe Yazarı
Mehmet Alpay
 

Zeytinburnu elden çıkıyordu

Zeytinburnu İlçesi az daha kimsenin farkında varmadığı bir şekilde 2006 yılı Aralık ayında tamamen elden çıkıyordu. Türkiye'nin ve İstanbul'un 2006 yılındaki en büyük Turizm Projesi olan Zeytinburnu Marinası ihalesi için dev isim ve firmalar sıraya girmişlerdi. Bu devlerin başında şu anki mal varlığı 10 milyar Dolar olan şimdiki ABD 45'inci Başkanı Donald Trump'un yanısıra Sami Ofer, Şeyh El Makdum ve Koçhan Ortak Girişim Gurubu'nun sahibi Ömer Koçhan vardı.  En az 1,6 milyar dolarlık yatırımla  ortaya çıkacak olan marina inşaatını alan kişi ayrıca  1 milyon 400 metrekarelik dolum ve kara parçası ile sahilimizdeki 1 milyon metrekare deniz alanının da kiralama hakkına sahip olacaktı. İhaleyi alan firma İlçemiz karasularımızı istediğine kiralayabilecek ve 1 milyon metrakeralik deniz alanına hiç bir deniz taşıtı da izinsiz giremeyecekti. Bu dört dev  adamın yanı sıra ihale ile ilgili olarak yurt içi ve dışından da 11 ayrı isim ve firma yakinen ilgileniyordu. 2005 yılında rekor fiyata alıcı bulunan Galata Port'un bile üç katına yaklaşan bu dev projeyi alabilecek olan yatırımcı aynı zamanda 1 milyon 470 bin metrekarelik alan üzerinde ikisi 55 katlı ofis, diğeri de 35 katlı ticaret merkezi olmak üzere 3 dev gökdelenin yanı sıra  Avrupa'nın da en büyük yat limanını yapacaktı.  Eğer ki ihaleyi alan firma işe devam edebilseydi buralar 2011 yılında tamamlanacak ve mutlaka Zeytinburnu ilçesi de büyük dilimler parça parça halinde satın alınmaya başlanacaktı. Şu anda ABD Başkanı olan Donald Trupm bu ihaleden belli maksatlar düşünüp çekilmeseydi ve bu ihaleyi alsaydı şimdi Zeytinburnu İlçesi de tarihe karışmış olacaktı.  Zira Dodald Trump şu anda 10 milyar dolar mal varlığı haricinde kızı ve oğlunun servetleri de 4 milyar dolar üzerindeydi ve yaptırımın karşısındaki ilçemizdeki çarpık yapılaşma görselliğini  yok etme çarelerini de para gücüyle mutlaka bulacaktı. 11 firma ve ismin yanısıra bu 4 dev isim önce izin belgesi için yarışacaklardı. 5.4 milyon YTL muammen bedelle ön izin belgesi için kapalı zarf usulüyle  teklif yapılacak ve ardından da açık arttırma gerçekleşecekti.  İzin belgesini alabilen yatırımcı bir yıl içerisinde projesini hazırlayacak ve ilgili bakanlıklar ve İBB'den gereken imar ve iskan izinlerini alacaktı ve Milli Emlak'a pay ödeyecekti.  1 yıl içerisinde proje tamamlanmaz ise tüm haklar yitirilmiş olacaktı. Proje gerçekleşseydi,  sahilimiz 144 bin 264 metrekare doldurularak büyültülecek ve de yatırımcıya 325 bin 736 metrekare daha  dolgu yapılmasına izin verilecekti. Yani sahilimiz  470 bin metrekare doldurulacaktı. Bu durumun gerçekleşmesi sonucunda da çevre ilçelerde ekolojik bir facia başlayacaktı.  1 Milyon metrekarelik deniz alanına kiralama sahibi olan firma denizimizin de " Ağa Babası " olacaktı. Zeytinburnu sahili 2006 yılında ilçe halkına zaten rahmetli olacaktı... Meydana gelen gecikme ile Zeytinburnu sahili zaten 2018 de rahmetli oldu. Yapılan ihalede  o zamana kadar hiç uygulanmamış satış yöntemi kullanılmıştı. Şartname kıstaslarına göre  firma ve isimler 5.4 milyon YTL muammen bedelle izin belgesi  için yarışacaklardı. İhaleyi 6.5 milyon YTL ile alan firmaya 1 yıl içerisinde gerekli izinleri alabilmesi şartı getirildi.  İzin alınamaması durumunda yatırımcının ödeyeceği para defterdarlığa kalacak ve " parasının yanacağı " şartı konuldu.  Bu hüküm bir çok yatırımcıyı engellemişti. Yatırımcı 1 yıl içerisinde Turizm, Bayındırlık, Ulaştırma Bakanlıkları, Denizcilik müşteşarlığı ve İBB kurumlarından izin alması, imar planları ve de projelerni hazırlayıp onaylatması gerekiyordu. Bu da izin alınması için özel " ek masraflar " gerektireceği muhakkaktı. Şidiki ABD Başkanı olan Donald Trump ve diğer isimler biraz geri planda kalmayı yeğlemişlerdi. Bu ağır şartlar 3 önemli ismin bu şekilde tedbirli olmasına neden oldu. Paralarının bile bile engellemelerle yanabileceğini düşünenler durakladılar. İhaleyi de Koçhan Ortak Girişim Gurubu'nun diğer firması Rönesans, yani bu konsorsiyumun diğer ortağı olan şirket sahibi Erman Ilıcak kazanmıştı. Rusya'da Renaissance Construction adlı bir şirket kuran ve  çok sayıda inşaat alarak tamamlayan  Erman Ilıcak, İKEA firmasının yapımını üstlenmiş ve de bir süre önce de Ankara'da Optimum Alışveriş Merkezi'ni yapmıştı. Projenin hazırlanması ile ilgili kısmı Koçhan Ortak Girişim Gurubu hazırlayacak ve  Rönesans'da finansmanını sağlayacaktı. İhalenin sonraki aşamaları ile pek de bir bigimiz olmadığı için maalesef bilgi veremiyoruz. DONALD TRUMP KAZANSAYDI ACABA NE OLURDU? 2006 yılında Amerika'da " Emlak Kralı " olarak bilinen Donald Trupm bu projeye o dönemdeki Türkiye'deki partneri Yeşil İnşaat ile girmesi bekleniyordu. Donald Trump bu günlerde de bilindiği gibi tam bir Türk ve islam düşmanı ve de ırkçı tutumları ile tanınıyordu. 10 milyar dolarlık varlığı ve sayısız residanse sahibiydi. Kızı ve eşinin malvarlığı ise 2 milyar doları aşkındı ve New York'ta 66 katlı Trump Towers isimli muhteşem gökdelende oturuyordu. Şu andaki bu binanın 66. katının kapıları altından yapılmış ve elmaslarla süslüydü. Eğer Trump bu ihaleyi alıp gerekli izin ve projeyi tamamlayıp inşaata başlasaydı 1 milyon metrekaresi deniz olmak üzere  1 milyon 470 bin metrekarelik alana dahil olan denizi de kiralama hakkına sahip olacaktı. Yani açıkçası İstanbul'un hissedarı olacaktı. Marina 2011 yılında tamamlandığında arka planda bulunan arazideki E.B.K ve Ağır Bakım Silah Fabrikaları ( Yedi Mavi ile Büyük Yalı inşaatları mevkii ) arazilerini mutlaka alacaktı. Emlak aç gözlüsü olan Trump bununla da yetinmeyecek ve çarpık yapılanmanın görsel çirkinliğine değinerek tren yolundan içeri gireceği de muhakkaktı. Şimdiki " Kentsel Dönüşüm " çalışmaları o zamanlarda mutlaka Trump konsorsiyum ortakları tarafından yönetilecek ve ilçe yerlileri Sümer Kentsel Dönüşümü'nde olduğu gibi ilçeden veya sahibi olduğu topraklardan saf dışı olacaklardı. Trump acaba bununla kalırmıydı?  ABD sevdalıları onun yanında nemalanma pahasına da olsa akıl almaz sapkın projeler ile Zeytinburnu ilçesini " Gelişme " görseliyle mutlaka Amerikalılaştıracaklardı. Sakın ola ki hiç kimse " Mükemmel bir hayali görüş " demeyi aklına getirmesin.  İstanbul'un her yere en kıza zamanda ulaşılabilir ilçesi olan Zeytinburnu İlçesi çevresini kuzeyden başlayıp sayalım hele. Tercüman Siteleri - Real İstanbul - Matbaacılar Siteleri , The İstanbul- The Veliefendi - Kiptaş İnşaatları,  Özgöller, Radisson, Yedi Mavi, Büyük Yalı, 2 otel,  16 x 9 ve şimdi de Telsiz mahallesi doğu yakası ile Belgrad Kapı karşısı. Rüzgarlara vurulan birer kelepçe olan gökdelenler ile ilçe merkezine doğru tam bir betonlaşma kaosu harekatı başladı. Yavaş yavaş olan  ve " İlçe Sakinlerini Yok Etme Kentsel Dönüşümü "  2007 yılında süratlenecek iken 2018 de daha da hızlandırılmaya bırakılmış gibiydi. Ambarlar bölümüde " halletme işini bilen  güzel abileri " tarafından mutlaka araplara verilir. Belgrad Kapı  karşısı zaten halloldu.  2019 yılında da Belgrad Kapı Belediye Sosyal Tesisleri arsası  bir başka şekil alabilir.  1999 yılı başlarında Zeytinburnu Belediyesi ve İBB Meclisi tarafından " 1/1000'lik ve 1/5000'lik planlarda Park ve Gezi Alanı olarak belirlenmiş olmasına rağmen sosyal tesisin 17 dönümlük araziyi  " veeeeeee "  nihayi sonu bulabilir......."  Ortaçağın bitiği ve yeniçağın başladığı, turizmin hiç akla getirilmediği, Zeytinburnu'nun turistik ilçe olmanın yollarının tıkandığı " Zeytinburnu'na hep bir ağızdan " nasıl bilirdininiz " kelamı ardından elveda ve ruhuna El Faaaatiha okumak da biz ilçe sakinlerine kaldı.  Sağlıcakla kalınız. MEHMET ALPAY
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2021 - Pazar

Zeytinburnu elden çıkıyordu

Zeytinburnu İlçesi az daha kimsenin farkında varmadığı bir şekilde 2006 yılı Aralık ayında tamamen elden çıkıyordu. Türkiye'nin ve İstanbul'un 2006 yılındaki en büyük Turizm Projesi olan Zeytinburnu Marinası ihalesi için dev isim ve firmalar sıraya girmişlerdi. Bu devlerin başında şu anki mal varlığı 10 milyar Dolar olan şimdiki ABD 45'inci Başkanı Donald Trump'un yanısıra Sami Ofer, Şeyh El Makdum ve Koçhan Ortak Girişim Gurubu'nun sahibi Ömer Koçhan vardı.  En az 1,6 milyar dolarlık yatırımla  ortaya çıkacak olan marina inşaatını alan kişi ayrıca  1 milyon 400 metrekarelik dolum ve kara parçası ile sahilimizdeki 1 milyon metrekare deniz alanının da kiralama hakkına sahip olacaktı. İhaleyi alan firma İlçemiz karasularımızı istediğine kiralayabilecek ve 1 milyon metrakeralik deniz alanına hiç bir deniz taşıtı da izinsiz giremeyecekti. Bu dört dev  adamın yanı sıra ihale ile ilgili olarak yurt içi ve dışından da 11 ayrı isim ve firma yakinen ilgileniyordu.

2005 yılında rekor fiyata alıcı bulunan Galata Port'un bile üç katına yaklaşan bu dev projeyi alabilecek olan yatırımcı aynı zamanda 1 milyon 470 bin metrekarelik alan üzerinde ikisi 55 katlı ofis, diğeri de 35 katlı ticaret merkezi olmak üzere 3 dev gökdelenin yanı sıra  Avrupa'nın da en büyük yat limanını yapacaktı.  Eğer ki ihaleyi alan firma işe devam edebilseydi buralar 2011 yılında tamamlanacak ve mutlaka Zeytinburnu ilçesi de büyük dilimler parça parça halinde satın alınmaya başlanacaktı.

Şu anda ABD Başkanı olan Donald Trupm bu ihaleden belli maksatlar düşünüp çekilmeseydi ve bu ihaleyi alsaydı şimdi Zeytinburnu İlçesi de tarihe karışmış olacaktı.  Zira Dodald Trump şu anda 10 milyar dolar mal varlığı haricinde kızı ve oğlunun servetleri de 4 milyar dolar üzerindeydi ve yaptırımın karşısındaki ilçemizdeki çarpık yapılaşma görselliğini  yok etme çarelerini de para gücüyle mutlaka bulacaktı.

11 firma ve ismin yanısıra bu 4 dev isim önce izin belgesi için yarışacaklardı. 5.4 milyon YTL muammen bedelle ön izin belgesi için kapalı zarf usulüyle  teklif yapılacak ve ardından da açık arttırma gerçekleşecekti.  İzin belgesini alabilen yatırımcı bir yıl içerisinde projesini hazırlayacak ve ilgili bakanlıklar ve İBB'den gereken imar ve iskan izinlerini alacaktı ve Milli Emlak'a pay ödeyecekti.  1 yıl içerisinde proje tamamlanmaz ise tüm haklar yitirilmiş olacaktı. Proje gerçekleşseydi,  sahilimiz 144 bin 264 metrekare doldurularak büyültülecek ve de yatırımcıya 325 bin 736 metrekare daha  dolgu yapılmasına izin verilecekti. Yani sahilimiz  470 bin metrekare doldurulacaktı. Bu durumun gerçekleşmesi sonucunda da çevre ilçelerde ekolojik bir facia başlayacaktı.  1 Milyon metrekarelik deniz alanına kiralama sahibi olan firma denizimizin de " Ağa Babası " olacaktı. Zeytinburnu sahili 2006 yılında ilçe halkına zaten rahmetli olacaktı... Meydana gelen gecikme ile Zeytinburnu sahili zaten 2018 de rahmetli oldu.

Yapılan ihalede  o zamana kadar hiç uygulanmamış satış yöntemi kullanılmıştı. Şartname kıstaslarına göre  firma ve isimler 5.4 milyon YTL muammen bedelle izin belgesi  için yarışacaklardı. İhaleyi 6.5 milyon YTL ile alan firmaya 1 yıl içerisinde gerekli izinleri alabilmesi şartı getirildi.  İzin alınamaması durumunda yatırımcının ödeyeceği para defterdarlığa kalacak ve " parasının yanacağı " şartı konuldu.  Bu hüküm bir çok yatırımcıyı engellemişti. Yatırımcı 1 yıl içerisinde Turizm, Bayındırlık, Ulaştırma Bakanlıkları, Denizcilik müşteşarlığı ve İBB kurumlarından izin alması, imar planları ve de projelerni hazırlayıp onaylatması gerekiyordu. Bu da izin alınması için özel " ek masraflar " gerektireceği muhakkaktı. Şidiki ABD Başkanı olan Donald Trump ve diğer isimler biraz geri planda kalmayı yeğlemişlerdi.

Bu ağır şartlar 3 önemli ismin bu şekilde tedbirli olmasına neden oldu. Paralarının bile bile engellemelerle yanabileceğini düşünenler durakladılar. İhaleyi de Koçhan Ortak Girişim Gurubu'nun diğer firması Rönesans, yani bu konsorsiyumun diğer ortağı olan şirket sahibi Erman Ilıcak kazanmıştı. Rusya'da Renaissance Construction adlı bir şirket kuran ve  çok sayıda inşaat alarak tamamlayan  Erman Ilıcak, İKEA firmasının yapımını üstlenmiş ve de bir süre önce de Ankara'da Optimum Alışveriş Merkezi'ni yapmıştı. Projenin hazırlanması ile ilgili kısmı Koçhan Ortak Girişim Gurubu hazırlayacak ve  Rönesans'da finansmanını sağlayacaktı. İhalenin sonraki aşamaları ile pek de bir bigimiz olmadığı için maalesef bilgi veremiyoruz.

DONALD TRUMP KAZANSAYDI ACABA NE OLURDU?

2006 yılında Amerika'da " Emlak Kralı " olarak bilinen Donald Trupm bu projeye o dönemdeki Türkiye'deki partneri Yeşil İnşaat ile girmesi bekleniyordu. Donald Trump bu günlerde de bilindiği gibi tam bir Türk ve islam düşmanı ve de ırkçı tutumları ile tanınıyordu. 10 milyar dolarlık varlığı ve sayısız residanse sahibiydi. Kızı ve eşinin malvarlığı ise 2 milyar doları aşkındı ve New York'ta 66 katlı Trump Towers isimli muhteşem gökdelende oturuyordu. Şu andaki bu binanın 66. katının kapıları altından yapılmış ve elmaslarla süslüydü.

Eğer Trump bu ihaleyi alıp gerekli izin ve projeyi tamamlayıp inşaata başlasaydı 1 milyon metrekaresi deniz olmak üzere  1 milyon 470 bin metrekarelik alana dahil olan denizi de kiralama hakkına sahip olacaktı. Yani açıkçası İstanbul'un hissedarı olacaktı. Marina 2011 yılında tamamlandığında arka planda bulunan arazideki E.B.K ve Ağır Bakım Silah Fabrikaları ( Yedi Mavi ile Büyük Yalı inşaatları mevkii ) arazilerini mutlaka alacaktı. Emlak aç gözlüsü olan Trump bununla da yetinmeyecek ve çarpık yapılanmanın görsel çirkinliğine değinerek tren yolundan içeri gireceği de muhakkaktı.

Şimdiki " Kentsel Dönüşüm " çalışmaları o zamanlarda mutlaka Trump konsorsiyum ortakları tarafından yönetilecek ve ilçe yerlileri Sümer Kentsel Dönüşümü'nde olduğu gibi ilçeden veya sahibi olduğu topraklardan saf dışı olacaklardı. Trump acaba bununla kalırmıydı?  ABD sevdalıları onun yanında nemalanma pahasına da olsa akıl almaz sapkın projeler ile Zeytinburnu ilçesini " Gelişme " görseliyle mutlaka Amerikalılaştıracaklardı.

Sakın ola ki hiç kimse " Mükemmel bir hayali görüş " demeyi aklına getirmesin.  İstanbul'un her yere en kıza zamanda ulaşılabilir ilçesi olan Zeytinburnu İlçesi çevresini kuzeyden başlayıp sayalım hele. Tercüman Siteleri - Real İstanbul - Matbaacılar Siteleri , The İstanbul- The Veliefendi - Kiptaş İnşaatları,  Özgöller, Radisson, Yedi Mavi, Büyük Yalı, 2 otel,  16 x 9 ve şimdi de Telsiz mahallesi doğu yakası ile Belgrad Kapı karşısı.

Rüzgarlara vurulan birer kelepçe olan gökdelenler ile ilçe merkezine doğru tam bir betonlaşma kaosu harekatı başladı. Yavaş yavaş olan  ve " İlçe Sakinlerini Yok Etme Kentsel Dönüşümü "  2007 yılında süratlenecek iken 2018 de daha da hızlandırılmaya bırakılmış gibiydi. Ambarlar bölümüde " halletme işini bilen  güzel abileri " tarafından mutlaka araplara verilir. Belgrad Kapı  karşısı zaten halloldu.  2019 yılında da Belgrad Kapı Belediye Sosyal Tesisleri arsası  bir başka şekil alabilir.  1999 yılı başlarında Zeytinburnu Belediyesi ve İBB Meclisi tarafından " 1/1000'lik ve 1/5000'lik planlarda Park ve Gezi Alanı olarak belirlenmiş olmasına rağmen sosyal tesisin 17 dönümlük araziyi  " veeeeeee "  nihayi sonu bulabilir......."  Ortaçağın bitiği ve yeniçağın başladığı, turizmin hiç akla getirilmediği, Zeytinburnu'nun turistik ilçe olmanın yollarının tıkandığı " Zeytinburnu'na hep bir ağızdan " nasıl bilirdininiz " kelamı ardından elveda ve ruhuna El Faaaatiha okumak da biz ilçe sakinlerine kaldı.  Sağlıcakla kalınız.

MEHMET ALPAY

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.