SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI
Fatih Aydoğan
Köşe Yazarı
Fatih Aydoğan
 

DEMOKRASİ PAKETİ

30 Eylül tarihinde, ülkenin hemen her kesimini ilgilendiren çok önemli bir paket açıklandı. Her bir maddesi üzerine kitap yazılabilecek düzenlemelerin bir kısmına kısa kısa değinmek istiyorum. Bir memleket düşünelim, yıllarca birileri tarafından yönetiliyor ve hiçbir yenilik yapılmadan, reformlar yapılmadan yıllar heba olup gidiyor. Zaman geçtikçe de yapılacak reformlar biriktiği için, yenilikçi bir yönetim geldiğinde bütün yük omuzlarında kalıyor. Hemde öyle konular var ki, reform yapmak arı kovanına çomak sokmak gibi. Cesaret ister, kuvvet ister…Bu sebeple yapılan her bir iyileştirici adımı önemli buluyor ve reform gerçekleştiren tüm siyasetçileri tebrik ediyorum. Pakette açıklanan konulardan bazıları yıllardır televizyon kanallarında bir çok bilim adamı, yazar ve siyasetçi tarafından masaya yatırılmış, aslında sistemin yanlış olduğu, demokratik bir sistem için reform yapılması gerektiği güçlü bir şekilde vurgulanmıştır. Örneğin, seçim barajı konusu… Farklı farklı görüşlere sahip birçok kalem sahibi tarafından fikirler beyan edilmiş, sistemin güçlünün sistemi olduğu eleştirisi yapılmıştır. Ancak iktidar partisi seçimleri kazanırken seçim sisteminde lehine olan bir değişikliği hiç gündeme getirmemiştir. Aksine, tüm seçim zaferlerini, şu anda muhalif olan partinin zamanında yürürlüğü konulan seçim sistemi ile kazanmıştır.%10 barajını Ak Parti koymamıştır ancak değiştirilmesi konusunda farklı alternatifleri bu pakette açıklamıştır. Bugüne kadar hiçbir adım atmayan siyasi partilere, isterseniz böyle devam edelim, isterseniz %5, isterseniz tamamen barajı kaldıralım demiştir. Bu konu hakkında yıllardır konuşan ama hiç adım atmayan siyasilerin görüşlerini merakla bekliyor olacağız Yine seçimlerle alakalı olan ve alınan oy oranına göre devlet yardımının belirlendiği, Siyasi Partiler Kanunu’nun 1.maddesi değiştirildi. Daha önce %7 olan oran %3’e çekildi ve seçimlerde %3’ü aşan partiler devlet yardımı almaya hak kazandı. Bırakın ilçeleri, bazı illerde il teşkilat yapısını maddi zorluklar sebebi ile kuramayan partiler var. Millet teveccüh gösterir ve siyaset içinde görmek isterse, devletten ekonomik yardım alarak daha iyi hazırlanma imkanı olacaktır. Yani bugünün iktidarı, bugünün küçük partilerinin çalışmalarına destek olarak kendisine muhalif olacak yapılanmayı desteklemektedir. 298 Sayılı Kanun’un ilgili maddesini değiştirerek siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propaganda da Türkçenin yanında farklı dil ve lehçelerinde kullanılabilmesini mümkün hale getirilmiştir. Eminim ki bugün siyaset yapan Kürt vatandaşlar, her reformu eleştirseler bile kendileri ile başbaşa kaldığında, gençlik yıllarındaki Türkiye ile bugünün Türkiye’si arasındaki olumlu farkı kabul ediyorlar ve sadece kendilerine de olsa yapılan iyi gelişmeleri itiraf ediyorlardır. Üniversite yıllarında sadece Kürtçe konuşmayı bilen anasını yurttan aradığında Türkçe konuşmak zorunda kalan siyasetçileri kastediyorum.Ailenle bile Kürtçe konuşamadığın bir ülkede, parti propagandanı Kürtçe yapabileceksin. Bu reformun sıradan atılmış bir adım olduğu nasıl söylenebilir ? Geç atılmış bir adım diye eleştirenlerin eleştirmesi gereken insanlar, reformu yapanlar değildir. Andımız uygulamasının kaldırılması konusunda aşırı duyarlılık gösterenler oldu. Bizler de okulda her sabah andımızı okuyarak büyüdük. Andımızı okurken kışın üşümek dışında hissettiğim hiçbir rahatsızlık olmadı. Ben rahatsızlık duymadım ama, yanımda benimle beraber andımızı okuyan Bingöl’lü Özgür rahatsız olmuş mudur acaba ?Biz çocuktuk, Özgür belki rahatsız olmamıştırama sabah O’nu okula bırakan babası rahatsız olmuş mudur ?Türkiye demokratik bir ülke değil mi ? Ayırım yapmak, insanları kategorize etmek, ırkçılık yapmak günah değil mi ? Ben her sabah andımızı okuduktan sonra mı daha çok Türk oldum, ya da Özgür Türk’e dönüştü. Ben Türk’üm. Anam Türk, babam Türk, bundan da gurur duyuyorum. Ama arkadaşımda Kürt olduğu için gurur duysun, bunu O’nun elinden almaya kimin ne hakkı var ?Yakınımdan bir örnek daha; çocuğun bir dedesi Kastamonu’lu, bir dedesi Siirt’li. Siirtli ile Kastamonu’lunun torunum dediği çocuk aynı çocuk. Ne olacak şimdi. Andımız konusunda hassas olan abimiz, bu torun sen olsaydın ne yapardın. Kastamonu’lu dedeni mi çok severdin, yoksa Siirtli olan dedeni mi ? Bunu düşün yeter sana… Paket içerisinde farklı dilde eğitim, başörtüsü yasağının kaldırılması gibi çok önemli konular bulunmaktadır. Ancak hepsi için konuşulması gereken asıl konu, birilerinin reform yapmak isteğidir. Başkalarının elinde değil demokrasi paketi, demokrasi mektubu bile yokken yapılanları bir bütün olarak eleştirmeleri iyi niyet göstergesi değildir. Türkiye’yi küçük bir ülke olarak kabul edenler yapılanları anlamayabilirler, ama dünyaya hükmetmiş dedeleri olduğunu bilenler büyük Türkiye’yi görmek istiyor. Değerli okurlar, bu yazımda demokrasi paketinde yer alan 4 madde için görüşlerimi sizlerle paylaştım. Bu vesile ile Kurban Bayramı’nızı tebrik ediyor, bayramın tüm İslam Alemi’ne hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Fatih AYDOĞAN
Ekleme Tarihi: 11 Ekim 2013 - Cuma

DEMOKRASİ PAKETİ

30 Eylül tarihinde, ülkenin hemen her kesimini ilgilendiren çok önemli bir paket açıklandı. Her bir maddesi üzerine kitap yazılabilecek düzenlemelerin bir kısmına kısa kısa değinmek istiyorum.

Bir memleket düşünelim, yıllarca birileri tarafından yönetiliyor ve hiçbir yenilik yapılmadan, reformlar yapılmadan yıllar heba olup gidiyor. Zaman geçtikçe de yapılacak reformlar biriktiği için, yenilikçi bir yönetim geldiğinde bütün yük omuzlarında kalıyor. Hemde öyle konular var ki, reform yapmak arı kovanına çomak sokmak gibi. Cesaret ister, kuvvet ister…Bu sebeple yapılan her bir iyileştirici adımı önemli buluyor ve reform gerçekleştiren tüm siyasetçileri tebrik ediyorum.

Pakette açıklanan konulardan bazıları yıllardır televizyon kanallarında bir çok bilim adamı, yazar ve siyasetçi tarafından masaya yatırılmış, aslında sistemin yanlış olduğu, demokratik bir sistem için reform yapılması gerektiği güçlü bir şekilde vurgulanmıştır. Örneğin, seçim barajı konusu… Farklı farklı görüşlere sahip birçok kalem sahibi tarafından fikirler beyan edilmiş, sistemin güçlünün sistemi olduğu eleştirisi yapılmıştır. Ancak iktidar partisi seçimleri kazanırken seçim sisteminde lehine olan bir değişikliği hiç gündeme getirmemiştir. Aksine, tüm seçim zaferlerini, şu anda muhalif olan partinin zamanında yürürlüğü konulan seçim sistemi ile kazanmıştır.%10 barajını Ak Parti koymamıştır ancak değiştirilmesi konusunda farklı alternatifleri bu pakette açıklamıştır. Bugüne kadar hiçbir adım atmayan siyasi partilere, isterseniz böyle devam edelim, isterseniz %5, isterseniz tamamen barajı kaldıralım demiştir. Bu konu hakkında yıllardır konuşan ama hiç adım atmayan siyasilerin görüşlerini merakla bekliyor olacağız

Yine seçimlerle alakalı olan ve alınan oy oranına göre devlet yardımının belirlendiği, Siyasi Partiler Kanunu’nun 1.maddesi değiştirildi. Daha önce %7 olan oran %3’e çekildi ve seçimlerde %3’ü aşan partiler devlet yardımı almaya hak kazandı. Bırakın ilçeleri, bazı illerde il teşkilat yapısını maddi zorluklar sebebi ile kuramayan partiler var. Millet teveccüh gösterir ve siyaset içinde görmek isterse, devletten ekonomik yardım alarak daha iyi hazırlanma imkanı olacaktır. Yani bugünün iktidarı, bugünün küçük partilerinin çalışmalarına destek olarak kendisine muhalif olacak yapılanmayı desteklemektedir.
298 Sayılı Kanun’un ilgili maddesini değiştirerek siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propaganda da Türkçenin yanında farklı dil ve lehçelerinde kullanılabilmesini mümkün hale getirilmiştir. Eminim ki bugün siyaset yapan Kürt vatandaşlar, her reformu eleştirseler bile kendileri ile başbaşa kaldığında, gençlik yıllarındaki Türkiye ile bugünün Türkiye’si arasındaki olumlu farkı kabul ediyorlar ve sadece kendilerine de olsa yapılan iyi gelişmeleri itiraf ediyorlardır. Üniversite yıllarında sadece Kürtçe konuşmayı bilen anasını yurttan aradığında Türkçe konuşmak zorunda kalan siyasetçileri kastediyorum.Ailenle bile Kürtçe konuşamadığın bir ülkede, parti propagandanı Kürtçe yapabileceksin. Bu reformun sıradan atılmış bir adım olduğu nasıl söylenebilir ? Geç atılmış bir adım diye eleştirenlerin eleştirmesi gereken insanlar, reformu yapanlar değildir.

Andımız uygulamasının kaldırılması konusunda aşırı duyarlılık gösterenler oldu. Bizler de okulda her sabah andımızı okuyarak büyüdük. Andımızı okurken kışın üşümek dışında hissettiğim hiçbir rahatsızlık olmadı. Ben rahatsızlık duymadım ama, yanımda benimle beraber andımızı okuyan Bingöl’lü Özgür rahatsız olmuş mudur acaba ?Biz çocuktuk, Özgür belki rahatsız olmamıştırama sabah O’nu okula bırakan babası rahatsız olmuş mudur ?Türkiye demokratik bir ülke değil mi ? Ayırım yapmak, insanları kategorize etmek, ırkçılık yapmak günah değil mi ? Ben her sabah andımızı okuduktan sonra mı daha çok Türk oldum, ya da Özgür Türk’e dönüştü. Ben Türk’üm. Anam Türk, babam Türk, bundan da gurur duyuyorum. Ama arkadaşımda Kürt olduğu için gurur duysun, bunu O’nun elinden almaya kimin ne hakkı var ?Yakınımdan bir örnek daha; çocuğun bir dedesi Kastamonu’lu, bir dedesi Siirt’li. Siirtli ile Kastamonu’lunun torunum dediği çocuk aynı çocuk. Ne olacak şimdi. Andımız konusunda hassas olan abimiz, bu torun sen olsaydın ne yapardın. Kastamonu’lu dedeni mi çok severdin, yoksa Siirtli olan dedeni mi ? Bunu düşün yeter sana…

Paket içerisinde farklı dilde eğitim, başörtüsü yasağının kaldırılması gibi çok önemli konular bulunmaktadır. Ancak hepsi için konuşulması gereken asıl konu, birilerinin reform yapmak isteğidir. Başkalarının elinde değil demokrasi paketi, demokrasi mektubu bile yokken yapılanları bir bütün olarak eleştirmeleri iyi niyet göstergesi değildir. Türkiye’yi küçük bir ülke olarak kabul edenler yapılanları anlamayabilirler, ama dünyaya hükmetmiş dedeleri olduğunu bilenler büyük Türkiye’yi görmek istiyor.

Değerli okurlar, bu yazımda demokrasi paketinde yer alan 4 madde için görüşlerimi sizlerle paylaştım. Bu vesile ile Kurban Bayramı’nızı tebrik ediyor, bayramın tüm İslam Alemi’ne hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Fatih AYDOĞAN

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.