‘Sokaklarımızı İSPARK’a Peşkeş çektiler’

Başkan Alparslan; Zeytinburnu 1 Eylül 1957 yılında ilçe olmuş, oldukça eski bir yerleşim yeridir. Tarihsel olarak ilçenin İstanbul'a yakınlığı ve düşük yoğunluktaki iskân varlığı, Zeytinburnu'nu sanayiye dayalı ekonomi için cazip kılmıştır. Osmanlıda temelleri atılan Kazlıçeşme, tabakhaneleri ilçenin ana ekonomik faaliyetini ve ilçe kimliğini oluşturmuştur. Nüfusu günden güne çoğalan toplumsal, ekonomik, kültürel sorunları her geçen gün bir kat artan bir yöre olarak büyüdü. Göçün pek çok sorunuyla karşılaştı. Nüfusu günden güne çoğalan toplumsal, ekonomik, kültürel sorunları her geçen gün artan Zeytinburnu, yerleşmenin bin bir türlü sorunuyla süslenen, toplumsal yaraların türlü renkleriyle bezenen bir yer haline geldi. Zeytinburnu Belediye Başkanlığı, geçmişte hastane olarak kullanılan tarihi bir binaya yerleşti. Yerleşmenin bin bir türlü sorunuyla süslenen, toplumsal yaraların her türlü renkleriyle bezenen Zeytinburnu ilçe belediye başkanlığı, tarihi bir askeri hastaneye yerleşti. Mahalli ve müşterek olma şartı; yandaş, vatandaş, ötekileş derdi olarak algılayan (kabul edilemeyecek) bir yönetim anlayışı koşuluna dönüştü.Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı, belediye başkanı ve siyasal kadrosuyla son yedi yıl içinde; parklarını ve bahçelerini, yeşil alanlarını, sanayi sitelerini yıktı yok etti ve yandaşlar sermayesi haline getirecek tedbirler geliştirerek imara adına peşkeş çekti. Gezi, düğün, sünnet şölenleri tertip etti. Cadde ve sokaklara çiçek motifli reklam afişleri astı, ağaç için kıyım, yaşam sahası adına kavram kargaşası, birey ve toplum adına terör ve keşmekeşe adres gösterdi, çözüm olmadı!Ödül verdi, yakıt dağıttı, yemek döktü, gıda ve malzeme taşıdı, ikram sundu, araç tahsis etti, hak adına hukuk için, üretmeyi öğretme, iş kazandırma adına yandaş davrandı.Çırpıcı çayırından Kazlıçeşme meydanına, sahilden surlara yeşil alanları yok ederek çevrecilik adına beton blokları devasa yükselti haline getirdiler.Zeytinburnu sakininin hanesinin önünü, sokağını, caddesini İSPARK’a bahşederek, otopark alanları kurdular, tek yön kuralları ile yön verdiler. Kaygı verici hız ve kontrolsüz yöneticiler eliyle, yandaş-ötekileş-vatandaş yatırımları için büyük projeler geliştirdiler. Zeytinburnu Kültür Vadisi Projesi, tarihi ve kültürel varlık olarak korunması iyileştirilmesi düzenleme çalışmalarında orijinal değerleri kendi algılamalarına benzetme uğruna yıktılar. Tarihi çeşmelerin üzerine çirkin görüntüler eklenmesin diyerek toprak altına gömdüler. Yıkıntı ve harabe haline gelmiş eserler üzerine üç büyük başarı, üç büyük ödül afişlerini devasa ilan alanı olarak kullanmanın yanı sıra konut, ticaret ve diğer donatı alanları ile ilgili iyileştirme ve geliştirme projelerini unutmadılar. Büyük bir hızla artan nüfus, gelişen sanayi ve teknolojideki ilerlemeler sonucunda insanların doğal çevresi üzerindeki etkilerinin giderek artması ve buna bağlı olarak doğal kaynakların hızla tükenmesi seyirci kalan bir anlayışı benimseyen siyasi kadro ve yerel idare ile yandaş elit üçlemesini etkin kılan projeler geliştirdiler. Sağlıklı yaşamın ön koşulu olan doğal kaynakların yaşanabilir ve sürdürülebilir şekilde korunması için doğal ve çevre denesini unutan, nefsi, şehveti, kültürel, ahlaki çürümeyi hızlandıran ben merkezli oluşumlar için başarılı inatlaşma sergileyen anlayışı yerleştirdiler. Çevre gönüllüleri oluşumunda yandaş ve ötekileş bilincinde projeler geliştiren siyasal irade ve belediye yönetici kadrolarında yüklenici firmalar yarattılar. Göçmenlerin bütünleşmesi konusunda semti sokağı karıştırdılar ve üzerine polis-zabıta gücü saldılar. Entegrasyon adına kendilerinden olmadığını düşündükleri siyasal parti ve kurumları hedefe koydular ve göçle gelenlere yönelik çalışmadan tüket, kayıtsız ve kaçak yapılanma adına vatandaşlık bilincini incitici faturalama sistemi geliştirmede somut bir adımlar atılmıştır. Zeytinburnu Türkiye’nin en çok göç alan ilçelerinden biridir. Zeytinburnu göçmenlerin yerleşmesiyle kurulmuş ve yine göçle büyümüş bir ilçedir. Göçmenlerin geldikleri yerler ise Orta Asya ve Balkanlardan Kuzey Irak, Kırım ve Afrika’ya kadar çok çeşitlidir. Türkiye için belirtilen problemler Zeytinburnu için de geçerlidir. Hızlı ve çarpık kentleşmenin, eşitsiz gelir dağılımı sorunlarının yanı sıra Zeytinburnu’ndaki göçmenler kendilerini kentin bir parçası ve kentli olarak görememekte bu da yaşadıkları çevreye karşı duyarsız olmalarına sebep olmaktadır. Siyasal aktörler ve yerel idarecilerin pozisyonu kaygı vericidir. Proje göç politikası ve göçmenlere yönelik çalışmalar üzerine odaklanarak bu eksiklikleri gidermeye yönelik yapılanlar sonuç aşamasına geldiğine ilişkin bilgimizde yoktur. Türkiye’de ilk deprem dönüşüm alanı projesi, Deprem Master Planı çerçevesinde Zeytinburnu’nda belki de hayata geçirilecek, Kentsel Master Dönüşüm planları yandaş- ötekileş-vatandaş sarmalında sallanmaya devam ederek sürecektir. Tüm bu konuları MHP yönetimini sonucu değil, AKP siyasetinin Zeytinburnu kadrosu ve Zeytinburnu Belediyesinin yönetici personelinin kararlarının neticesidir. Önümüz MHP’yi haklı çıkarmaktadır. Mahalli, Milli ve Milliyetçi olmak, Hak, Hukuk ile Hareket etmek. Pazar, Piyasa ve Parti kazanmak, Biz MHP ‘yi böyle bir temel üzerinde dünya milletler ailesi arasında çağdaş, mutlu ve inançlı sosyal paylaşım anlayışında hizmete hazır olması hizmeti yarışındayız. MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİ anlayışı, hizmet çabası, Millet bütününde Huzur devleti Politikasını amaçlayan yapıya katkı sağlayanları aramıza davet ediyoruz. ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL