MHP'de kongre öncesi Muhalif Birliktelik
GÜNDEM
18.05.2012 - 10:26, Güncelleme:
18.05.2012 - 10:26
MHP'de kongre öncesi Muhalif Birliktelik
MHP Zeytinburnu İlçe Başkanlığına adaylığını açıklayan Metin Yazar, Eski İlçe Başkanları Mustafa Günaydın ve Vahdet Çakıroğlunu da yanına alarak muhalif delegelerle akşam yemeğinde bir araya geldi.
Başkan Adayı Yazar Muhalif delegelere seslendi. İşte Başkan Adayı Yazar'ın o konuşması.Çok Değerli Misafirler, Aziz Dava Arkadaşlarını,Sözlerime, siz seçkin heyetinizle birlikte olmaktan ve sizlere hitap etmekten duyduğum mutluluğu ve onuru ifade ederek başlıyorum,Bütün muhterem misafirlerimizi ve kıymetli dava arkadaşlarımı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.Bu vesileyle, daha güçlü ve etkin bir Türkiye ülküsüne ömrünü vakfetmiş olan Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'i ve ebediyete intikal etmiş bütün dava arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum. Milliyetçi Hareketin Kıymetli Mensupları,Her iddia sahibi partinin kongresi, ülke ve millet olarak yaşadığımız sorunların bir muhasebesinin yapıldığı, geleceğe dair fikir ve hedeflerin dile getirildiği, belli başlı siyasi platformlardan biridir.Şimdi Türkiye'de her teşekkülün, vatanını seven herkesin önünde hürmetle durması gereken bir kuvvet vardır. Bu bilinmezlerin, görünmezlerin, kendini büyük davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inançlı kalabalığı olan ülkücü harekettir. Açıkça ifade etmeliyim ki; "Bu hareketin mensupları olarak, alabildiğine derin ve gizli fert hayatı, alabildiğine geniş ve açık cemiyet hayatıyla, kendi öz benliğimizden feragat etmeksizin yapacaklarımız var!Yapacaklarımızın küçüklüğü ya da büyüklüğüyle değil, beraberce her şeyin üstesinden gelineceğine olan inancımızla daha üretken, çözüm yolları içeren çalışmalarla üstümüze düşen görevi yapacağımıza inanmaktayız.Birbirine saygılı, fikir üretebilen, gecesini gündüzüne kalabilen, amaçları olan, umudunu tüketmemiş ve her şeyden önce yüreği vatan sevgisiyle çarpan ve bunu önceliği yapan, üretken bireylerle hızla yo i alacağımıza inanıyoruz. Korkmuyoruz! Çünkü "İnanıyorsanız mutlaka üstünsünüz" mührüyle mühürlenmişiz.Bu anlamda şu gerçeği asla unutmamalıyız: "Sosyal maliyeti en yüksek siyasal hareket ülkücü harekettir." Çünkü bu hareketin mensupları yol haritalarını, iman, vicdan ve hürriyet gibi pek yüce duyguların toplamından aldıkları feyiz ile belirlemektedirler. Ülkücü Hareket, Başbuğumuz Alparslan Türkeş tarafından, içinde bulunduğumuz dünya ve ülke gerçekliğine en uygun şekliyle sistematize edilmiş bir teşkilat; toplumu en yüce ideallerin peşinde sürükleyebilecek bir toplum mühendisi; siyasetteki yozlaşmayı sona erdirebilecek bir direnç merkezidir.Bütün bunları şunun için söylüyorum: kendini sen-ben kavgasına kaptırmış, bütün kavgasını nefsanî saadet iie mal ve mülk kazanmaktan ibaret olan, gece ve gündüz küçük dünyevi hesaplar peşinde koşan, makam, mevki ve şöhret arayan; vatanı, milleti ve bayrağı tahrip edilirken masasından ve kasasından başka tasası olmayan, kesimlerin Zeytinburnu'nda canları pahasına mücadele geleneğinden gelen ülkücü irade üzerinde kamuoyu oluşturmaya ve gelecek tayin etmeye hakları yoktur. Unutmayınız ki: "Ülkücü", egosunu yenen idealisttir.Değerli Arkadaşlarım,Neden Adayım? Partimizin, Zeytinburnu'nda gerek seçim öncesi, gerekse sonrasında takip ettiği strateji Milliyetçi Hareket Partisi'ni, bulunduğu yerden de geri bir konuma düşürerek, Milliyetçi Hareket Partisi'nin geçmiş yıllardaki başarılarını da gölgelemiştir. Nitekim uygulanmış ve uygulanmakta olan seçim politikalarının düzensizliği ve kalitesizliği mevcut ilçe yönetiminin yere! seçimlerde yaşadığı seçim hezimetiyle sonuçlanmıştır.Milliyetçi Hareketin mensupları olarak bizlere bu acı tecrübeyi yaşatan ilçe yöneticilerinin siyasi etiğe uygun hareket etmelerini ve daha büyük acı tecrübeler yaşanmasına sebebiyet vermeden ülkücü iradeye saygı göstermelerini temenni ederim. Unutmayalım ki: Ülkücü Hareket bir çınara benzer, sonbaharda esen her rüzgârda kuruyan yapraklar dökülür. Bunun aksinin olması ise doğa kanunlarına aykırıdır.Teşkilat, bugüne kadar elde ettiği sonuçları sorgulamalı, bugün bulunduğu konumu da iyice idrak ederek, tarihin omuzlarına yüklediği misyonun farkında hareket ederek, şuurlu bir ülkücü olarak içinde son görevini layıkıyla yerine getirmelidir.Artık bizler referansı ağabeyler, reisler, başkanlar olan bir teşkilat değil, kolektif aklı esas alan ve yol haritası Türk İslam Ülküsü olan bir teşkilatın inşa edilmesini arzu ediyoruz. Bu teşkilat, mensuplarını sürekli eğiten, günü siyasi ihtiyaçlarına cevap verebilecek, inançlı, kararlı, genç ve dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Yani kendimizi, kendi, içimizden dışından kucaklayarak kendi içimizde tamamlılığa erdirerek, fert fert büyüyerek ve gönül perdelerini aralayarak mensupları arasında merhamet şebekeleri oluşturmalıdır.Çeri yenilince, saray yıkılınca, abide çatlayınca, fikir pörsüyünce yerini yenisine bırakır, bırakmalıdır.Koşan elbet varır, düşen elbet kalkar, Kara taştan su damla damla akar, Birikir, sonra bir gümüş göl olur. Arayan Hakkı en sonunda bulur.
Değerli Misafirler,Muhterem Dava Arkadaşlarım,Şu ana kadar yaptığımız değerlendirmemizin, bazı gelişmelere dikkat çekmenin yanında,bir önemli amacı daha bulunmaktadır. Genel bir sonuca ulaşmak, amacıyla bazı projelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum: 1-Türk siyasetçisinin ve aydınının bir dünya bakış açısı olmalı, alternatif fikir ve politikalar geliştirilmelidir. Tasavvurlarımızın ana çerçevesini de "Nasıl bir Türkiye" ve "Nasıl bir Zeytinburnu" sorularına verilecek cevaplar oluşturmalıdır. Yüzyıl önce Osmanlı aydını ve siyasetçisinin, altmışbeşyıl önce ilk cumhuriyet kuşağının böyle bir çabasının olduğunu düşünürsek, günümüzdeki tartışmaları yeterli bulmak mümkün değildir. Kuru bir taklitçilik yerine, özgün proje ve iddiaların arayışında olmak, medeniyet tecrübemizin ve tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur. Bütün insanlık ile birlikte ülkemizi de zorlu bir gelecek beklediğine göre, küresel kaderimiz üzerinde söz sahibi olmak hakkımızdır. İnsanlığın yüzyılla yapması gereken adil ve ahlaki bir sözleşmede Türk Milleti'nin de imzası bulunmak zorundadır. Artık, Türk Milliyetçiliğimin yeni hedeflerinden biri de budur. 2-Siyaset kurumunun inisiyatif ve itibar kaybının temel sebeplerinden biri olan, seviyesiz, tutarsız ve günübirlik söylem ve davranışlardan ısrarla uzak durulmalıdır. 3-Zeytinburnu'nun birliği ve dirliği için, siyasi ve ekonomik istikrarın toplumsal istikrar ile birlikte oluşturacağı ahenkli bir üçgenin varlığına ihtiyaç vardır. Dolayısıyla, siyasi ve ekonomik istikrar, toplumsal istikrar ile tamamlanamadığı sürece "altın üçgen" ortaya çıkmayacaktır. Bunun için, yoksulluk ve işsizlik gibi sorunlar en alt seviyeye inmeden ekonomik gelişme mücadelemiz başarıya ulaşmış kabul edilemez. Ayrıca, toplumsal vicdanın rahatlaması bakımından da yolsuzluk ve haksızlıklarla kararlılıkla mücadele edilmesi şarttır. Bu sebeple, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluk ile savaşmak üzere milli bir seferberlik başlatılması, "acil eylem planları" geliştirip uygulanması gerekmektedir.Muhterem Misafirler, Kıymetli Arkadaşlarım, Saygıdeğer Basın Mensupları, Ülkemizin bugününe ve yarınına ilişkin görüş ve önerilerimizi, sizlerin ve milletimizin takdirlerine arzetmiş bulunuyorum, üç ana başlık altında topladığımız bu tespit ve önerilerin sayısını arttırmak tabii ki mümkündür.Ama bizce önemli olan, sayıdan çok, böyle bir çabanın ifade ettiği mânâdır. Çünkü, siyaset kurumunun değer ve çözüm üretme yeteneğinin gelişmesi bakımından bu tür duyarlılıkların katkısı çok büyüktür.Bizler, siyaseti, "siyaset olsun diye" değil, milletimize ve ülkemize hizmet için yapıyoruz. Çünkü bizler, başkaları gibi, ilkeleri, nezaketi, hoşgörüyü unutma lüksüne sahip değiliz. Hiçbir Türk Milliyetçisi, hiçbir dava ve gönül adamı, günübirlik yaşayamaz, savurgan ve sorumsuz davranamaz.Şeyh Edebali Hazretleri'nin Osman Gazi'ye dediği gibi, gerçek inanç ve dava adamları "sabah doğup akşam ölenlerden olamaz".Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın küçük siyasi hesapların kendi ayaklarına pranga vurmasına izin vermeyecektir. Hiçbir Türk Milliyetçisi, hiçbir Türkiye sevdalısı buna göz yummayacaktır. Bilakis, her gün biraz daha kenetlenip,büyüyerek lider ülke yolundaki yürüyüşümüz devam edecektir.Milliyetçi Hareket Partisi, bazılarının aklının almayacağı kadar engin bir millet sevgisiyle ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi ilke edinmiş bir partidir. Bu anlayışın gerektirdiği her türlü kararı yeri ve zamanı geldiğinde almasın, bilmiştir. Bundan sonra da böyle olacak, gerekeni yapmaktan hiçbir zaman kaçınmayacaktır.Bu aziz vatan hepimizindir, temel varoluş sebebimizdir. Bunun için her şeyimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi böyle bir anlayışın samimi temsilcisi ve savunucusudur.Çünkü, Milliyetçi Hareket, bütün Türkiye'nin, bütün Türk Milleti'nin partisidir. Çünkü Milliyetçi Hareket, sadece bugünün değil, geleceğin de partisidir.Bu duygu ve düşüncelerle, bütün misafirlerimizi ve dava arkadaşlarımı canı gönülden selamlıyorum.Cenab-ı Allah, Türk Milleti'nin yardımcısı ve koruyucusu olsun. Hepiniz sağolun, varolun. ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL HABER
MHP Zeytinburnu İlçe Başkanlığına adaylığını açıklayan Metin Yazar, Eski İlçe Başkanları Mustafa Günaydın ve Vahdet Çakıroğlunu da yanına alarak muhalif delegelerle akşam yemeğinde bir araya geldi.
Başkan Adayı Yazar Muhalif delegelere seslendi. İşte Başkan Adayı Yazar'ın o konuşması.Çok Değerli Misafirler, Aziz Dava Arkadaşlarını,Sözlerime, siz seçkin heyetinizle birlikte olmaktan ve sizlere hitap etmekten duyduğum mutluluğu ve onuru ifade ederek başlıyorum,Bütün muhterem misafirlerimizi ve kıymetli dava arkadaşlarımı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.Bu vesileyle, daha güçlü ve etkin bir Türkiye ülküsüne ömrünü vakfetmiş olan Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'i ve ebediyete intikal etmiş bütün dava arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum.
Milliyetçi Hareketin Kıymetli Mensupları,Her iddia sahibi partinin kongresi, ülke ve millet olarak yaşadığımız sorunların bir muhasebesinin yapıldığı, geleceğe dair fikir ve hedeflerin dile getirildiği, belli başlı siyasi platformlardan biridir.Şimdi Türkiye'de her teşekkülün, vatanını seven herkesin önünde hürmetle durması gereken bir kuvvet vardır. Bu bilinmezlerin, görünmezlerin, kendini büyük davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inançlı kalabalığı olan ülkücü harekettir.
Açıkça ifade etmeliyim ki; "Bu hareketin mensupları olarak, alabildiğine derin ve gizli fert hayatı, alabildiğine geniş ve açık cemiyet hayatıyla, kendi öz benliğimizden feragat etmeksizin yapacaklarımız var!Yapacaklarımızın küçüklüğü ya da büyüklüğüyle değil, beraberce her şeyin üstesinden gelineceğine olan inancımızla daha üretken, çözüm yolları içeren çalışmalarla üstümüze düşen görevi yapacağımıza inanmaktayız.Birbirine saygılı, fikir üretebilen, gecesini gündüzüne kalabilen, amaçları olan, umudunu tüketmemiş ve her şeyden önce yüreği vatan sevgisiyle çarpan ve bunu önceliği yapan, üretken bireylerle hızla yo i alacağımıza inanıyoruz.
Korkmuyoruz! Çünkü "İnanıyorsanız mutlaka üstünsünüz" mührüyle mühürlenmişiz.Bu anlamda şu gerçeği asla unutmamalıyız: "Sosyal maliyeti en yüksek siyasal hareket ülkücü harekettir." Çünkü bu hareketin mensupları yol haritalarını, iman, vicdan ve hürriyet gibi pek yüce duyguların toplamından aldıkları feyiz ile belirlemektedirler.
Ülkücü Hareket, Başbuğumuz Alparslan Türkeş tarafından, içinde bulunduğumuz dünya ve ülke gerçekliğine en uygun şekliyle sistematize edilmiş bir teşkilat; toplumu en yüce ideallerin peşinde sürükleyebilecek bir toplum mühendisi; siyasetteki yozlaşmayı sona erdirebilecek bir direnç merkezidir.Bütün bunları şunun için söylüyorum: kendini sen-ben kavgasına kaptırmış, bütün kavgasını nefsanî saadet iie mal ve mülk kazanmaktan ibaret olan, gece ve gündüz küçük dünyevi hesaplar peşinde koşan, makam, mevki ve şöhret arayan; vatanı, milleti ve bayrağı tahrip edilirken masasından ve kasasından başka tasası olmayan, kesimlerin Zeytinburnu'nda canları pahasına mücadele geleneğinden gelen ülkücü irade üzerinde kamuoyu oluşturmaya ve gelecek tayin etmeye hakları yoktur.
Unutmayınız ki: "Ülkücü", egosunu yenen idealisttir.Değerli Arkadaşlarım,Neden Adayım?
Partimizin, Zeytinburnu'nda gerek seçim öncesi, gerekse sonrasında takip ettiği strateji Milliyetçi Hareket Partisi'ni, bulunduğu yerden de geri bir konuma düşürerek, Milliyetçi Hareket Partisi'nin geçmiş yıllardaki başarılarını da gölgelemiştir. Nitekim uygulanmış ve uygulanmakta olan seçim politikalarının düzensizliği ve kalitesizliği mevcut ilçe yönetiminin yere! seçimlerde yaşadığı seçim hezimetiyle sonuçlanmıştır.Milliyetçi Hareketin mensupları olarak bizlere bu acı tecrübeyi yaşatan ilçe yöneticilerinin siyasi etiğe uygun hareket etmelerini ve daha büyük acı tecrübeler yaşanmasına sebebiyet vermeden ülkücü iradeye saygı göstermelerini temenni ederim.
Unutmayalım ki: Ülkücü Hareket bir çınara benzer, sonbaharda esen her rüzgârda kuruyan yapraklar dökülür. Bunun aksinin olması ise doğa kanunlarına aykırıdır.Teşkilat, bugüne kadar elde ettiği sonuçları sorgulamalı, bugün bulunduğu konumu da iyice idrak ederek, tarihin omuzlarına yüklediği misyonun farkında hareket ederek, şuurlu bir ülkücü olarak içinde son görevini layıkıyla yerine getirmelidir.Artık bizler referansı ağabeyler, reisler, başkanlar olan bir teşkilat değil, kolektif aklı esas alan ve yol haritası Türk İslam Ülküsü olan bir teşkilatın inşa edilmesini arzu ediyoruz.
Bu teşkilat, mensuplarını sürekli eğiten, günü siyasi ihtiyaçlarına cevap verebilecek, inançlı, kararlı, genç ve dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Yani kendimizi, kendi, içimizden dışından kucaklayarak kendi içimizde tamamlılığa erdirerek, fert fert büyüyerek ve gönül perdelerini aralayarak mensupları arasında merhamet şebekeleri oluşturmalıdır.Çeri yenilince, saray yıkılınca, abide çatlayınca, fikir pörsüyünce yerini yenisine bırakır, bırakmalıdır.Koşan elbet varır, düşen elbet kalkar, Kara taştan su damla damla akar, Birikir, sonra bir gümüş göl olur. Arayan Hakkı en sonunda bulur. Değerli Misafirler,Muhterem Dava Arkadaşlarım,Şu ana kadar yaptığımız değerlendirmemizin, bazı gelişmelere dikkat çekmenin yanında,bir önemli amacı daha bulunmaktadır. Genel bir sonuca ulaşmak, amacıyla bazı projelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum:
1-Türk siyasetçisinin ve aydınının bir dünya bakış açısı olmalı, alternatif fikir ve politikalar geliştirilmelidir. Tasavvurlarımızın ana çerçevesini de "Nasıl bir Türkiye" ve "Nasıl bir Zeytinburnu" sorularına verilecek cevaplar oluşturmalıdır. Yüzyıl önce Osmanlı aydını ve siyasetçisinin, altmışbeşyıl önce ilk cumhuriyet kuşağının böyle bir çabasının olduğunu düşünürsek, günümüzdeki tartışmaları yeterli bulmak mümkün değildir. Kuru bir taklitçilik yerine, özgün proje ve iddiaların arayışında olmak, medeniyet tecrübemizin ve tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur. Bütün insanlık ile birlikte ülkemizi de zorlu bir gelecek beklediğine göre, küresel kaderimiz üzerinde söz sahibi olmak hakkımızdır. İnsanlığın yüzyılla yapması gereken adil ve ahlaki bir sözleşmede Türk Milleti'nin de imzası bulunmak zorundadır. Artık, Türk Milliyetçiliğimin yeni hedeflerinden biri de budur.
2-Siyaset kurumunun inisiyatif ve itibar kaybının temel sebeplerinden biri olan, seviyesiz, tutarsız ve günübirlik söylem ve davranışlardan ısrarla uzak durulmalıdır.
3-Zeytinburnu'nun birliği ve dirliği için, siyasi ve ekonomik istikrarın toplumsal istikrar ile birlikte oluşturacağı ahenkli bir üçgenin varlığına ihtiyaç vardır. Dolayısıyla, siyasi ve ekonomik istikrar, toplumsal istikrar ile tamamlanamadığı sürece "altın üçgen" ortaya çıkmayacaktır. Bunun için, yoksulluk ve işsizlik gibi sorunlar en alt seviyeye inmeden ekonomik gelişme mücadelemiz başarıya ulaşmış kabul edilemez. Ayrıca, toplumsal vicdanın rahatlaması bakımından da yolsuzluk ve haksızlıklarla kararlılıkla mücadele edilmesi şarttır. Bu sebeple, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluk ile savaşmak üzere milli bir seferberlik başlatılması, "acil eylem planları" geliştirip uygulanması gerekmektedir.Muhterem Misafirler, Kıymetli Arkadaşlarım, Saygıdeğer Basın Mensupları,
Ülkemizin bugününe ve yarınına ilişkin görüş ve önerilerimizi, sizlerin ve milletimizin takdirlerine arzetmiş bulunuyorum, üç ana başlık altında topladığımız bu tespit ve önerilerin sayısını arttırmak tabii ki mümkündür.Ama bizce önemli olan, sayıdan çok, böyle bir çabanın ifade ettiği mânâdır. Çünkü, siyaset kurumunun değer ve çözüm üretme yeteneğinin gelişmesi bakımından bu tür duyarlılıkların katkısı çok büyüktür.Bizler, siyaseti, "siyaset olsun diye" değil, milletimize ve ülkemize hizmet için yapıyoruz. Çünkü bizler, başkaları gibi, ilkeleri, nezaketi, hoşgörüyü unutma lüksüne sahip değiliz. Hiçbir Türk Milliyetçisi, hiçbir dava ve gönül adamı, günübirlik yaşayamaz, savurgan ve sorumsuz davranamaz.Şeyh Edebali Hazretleri'nin Osman Gazi'ye dediği gibi, gerçek inanç ve dava adamları "sabah doğup akşam ölenlerden olamaz".Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın küçük siyasi hesapların kendi ayaklarına pranga vurmasına izin vermeyecektir. Hiçbir Türk Milliyetçisi, hiçbir Türkiye sevdalısı buna göz yummayacaktır. Bilakis, her gün biraz daha kenetlenip,büyüyerek lider ülke yolundaki yürüyüşümüz devam edecektir.Milliyetçi Hareket Partisi, bazılarının aklının almayacağı kadar engin bir millet sevgisiyle ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi ilke edinmiş bir partidir. Bu anlayışın gerektirdiği her türlü kararı yeri ve zamanı geldiğinde almasın, bilmiştir. Bundan sonra da böyle olacak, gerekeni yapmaktan hiçbir zaman kaçınmayacaktır.Bu aziz vatan hepimizindir, temel varoluş sebebimizdir. Bunun için her şeyimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi böyle bir anlayışın samimi temsilcisi ve savunucusudur.Çünkü, Milliyetçi Hareket, bütün Türkiye'nin, bütün Türk Milleti'nin partisidir. Çünkü Milliyetçi Hareket, sadece bugünün değil, geleceğin de partisidir.Bu duygu ve düşüncelerle, bütün misafirlerimizi ve dava arkadaşlarımı canı gönülden selamlıyorum.Cenab-ı Allah, Türk Milleti'nin yardımcısı ve koruyucusu olsun. Hepiniz sağolun, varolun.
ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL HABER
Milliyetçi Hareketin Kıymetli Mensupları,Her iddia sahibi partinin kongresi, ülke ve millet olarak yaşadığımız sorunların bir muhasebesinin yapıldığı, geleceğe dair fikir ve hedeflerin dile getirildiği, belli başlı siyasi platformlardan biridir.Şimdi Türkiye'de her teşekkülün, vatanını seven herkesin önünde hürmetle durması gereken bir kuvvet vardır. Bu bilinmezlerin, görünmezlerin, kendini büyük davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inançlı kalabalığı olan ülkücü harekettir.
Açıkça ifade etmeliyim ki; "Bu hareketin mensupları olarak, alabildiğine derin ve gizli fert hayatı, alabildiğine geniş ve açık cemiyet hayatıyla, kendi öz benliğimizden feragat etmeksizin yapacaklarımız var!Yapacaklarımızın küçüklüğü ya da büyüklüğüyle değil, beraberce her şeyin üstesinden gelineceğine olan inancımızla daha üretken, çözüm yolları içeren çalışmalarla üstümüze düşen görevi yapacağımıza inanmaktayız.Birbirine saygılı, fikir üretebilen, gecesini gündüzüne kalabilen, amaçları olan, umudunu tüketmemiş ve her şeyden önce yüreği vatan sevgisiyle çarpan ve bunu önceliği yapan, üretken bireylerle hızla yo i alacağımıza inanıyoruz.
Korkmuyoruz! Çünkü "İnanıyorsanız mutlaka üstünsünüz" mührüyle mühürlenmişiz.Bu anlamda şu gerçeği asla unutmamalıyız: "Sosyal maliyeti en yüksek siyasal hareket ülkücü harekettir." Çünkü bu hareketin mensupları yol haritalarını, iman, vicdan ve hürriyet gibi pek yüce duyguların toplamından aldıkları feyiz ile belirlemektedirler.
Ülkücü Hareket, Başbuğumuz Alparslan Türkeş tarafından, içinde bulunduğumuz dünya ve ülke gerçekliğine en uygun şekliyle sistematize edilmiş bir teşkilat; toplumu en yüce ideallerin peşinde sürükleyebilecek bir toplum mühendisi; siyasetteki yozlaşmayı sona erdirebilecek bir direnç merkezidir.Bütün bunları şunun için söylüyorum: kendini sen-ben kavgasına kaptırmış, bütün kavgasını nefsanî saadet iie mal ve mülk kazanmaktan ibaret olan, gece ve gündüz küçük dünyevi hesaplar peşinde koşan, makam, mevki ve şöhret arayan; vatanı, milleti ve bayrağı tahrip edilirken masasından ve kasasından başka tasası olmayan, kesimlerin Zeytinburnu'nda canları pahasına mücadele geleneğinden gelen ülkücü irade üzerinde kamuoyu oluşturmaya ve gelecek tayin etmeye hakları yoktur.
Unutmayınız ki: "Ülkücü", egosunu yenen idealisttir.Değerli Arkadaşlarım,Neden Adayım?
Partimizin, Zeytinburnu'nda gerek seçim öncesi, gerekse sonrasında takip ettiği strateji Milliyetçi Hareket Partisi'ni, bulunduğu yerden de geri bir konuma düşürerek, Milliyetçi Hareket Partisi'nin geçmiş yıllardaki başarılarını da gölgelemiştir. Nitekim uygulanmış ve uygulanmakta olan seçim politikalarının düzensizliği ve kalitesizliği mevcut ilçe yönetiminin yere! seçimlerde yaşadığı seçim hezimetiyle sonuçlanmıştır.Milliyetçi Hareketin mensupları olarak bizlere bu acı tecrübeyi yaşatan ilçe yöneticilerinin siyasi etiğe uygun hareket etmelerini ve daha büyük acı tecrübeler yaşanmasına sebebiyet vermeden ülkücü iradeye saygı göstermelerini temenni ederim.
Unutmayalım ki: Ülkücü Hareket bir çınara benzer, sonbaharda esen her rüzgârda kuruyan yapraklar dökülür. Bunun aksinin olması ise doğa kanunlarına aykırıdır.Teşkilat, bugüne kadar elde ettiği sonuçları sorgulamalı, bugün bulunduğu konumu da iyice idrak ederek, tarihin omuzlarına yüklediği misyonun farkında hareket ederek, şuurlu bir ülkücü olarak içinde son görevini layıkıyla yerine getirmelidir.Artık bizler referansı ağabeyler, reisler, başkanlar olan bir teşkilat değil, kolektif aklı esas alan ve yol haritası Türk İslam Ülküsü olan bir teşkilatın inşa edilmesini arzu ediyoruz.
Bu teşkilat, mensuplarını sürekli eğiten, günü siyasi ihtiyaçlarına cevap verebilecek, inançlı, kararlı, genç ve dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Yani kendimizi, kendi, içimizden dışından kucaklayarak kendi içimizde tamamlılığa erdirerek, fert fert büyüyerek ve gönül perdelerini aralayarak mensupları arasında merhamet şebekeleri oluşturmalıdır.Çeri yenilince, saray yıkılınca, abide çatlayınca, fikir pörsüyünce yerini yenisine bırakır, bırakmalıdır.Koşan elbet varır, düşen elbet kalkar, Kara taştan su damla damla akar, Birikir, sonra bir gümüş göl olur. Arayan Hakkı en sonunda bulur. Değerli Misafirler,Muhterem Dava Arkadaşlarım,Şu ana kadar yaptığımız değerlendirmemizin, bazı gelişmelere dikkat çekmenin yanında,bir önemli amacı daha bulunmaktadır. Genel bir sonuca ulaşmak, amacıyla bazı projelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum:
1-Türk siyasetçisinin ve aydınının bir dünya bakış açısı olmalı, alternatif fikir ve politikalar geliştirilmelidir. Tasavvurlarımızın ana çerçevesini de "Nasıl bir Türkiye" ve "Nasıl bir Zeytinburnu" sorularına verilecek cevaplar oluşturmalıdır. Yüzyıl önce Osmanlı aydını ve siyasetçisinin, altmışbeşyıl önce ilk cumhuriyet kuşağının böyle bir çabasının olduğunu düşünürsek, günümüzdeki tartışmaları yeterli bulmak mümkün değildir. Kuru bir taklitçilik yerine, özgün proje ve iddiaların arayışında olmak, medeniyet tecrübemizin ve tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur. Bütün insanlık ile birlikte ülkemizi de zorlu bir gelecek beklediğine göre, küresel kaderimiz üzerinde söz sahibi olmak hakkımızdır. İnsanlığın yüzyılla yapması gereken adil ve ahlaki bir sözleşmede Türk Milleti'nin de imzası bulunmak zorundadır. Artık, Türk Milliyetçiliğimin yeni hedeflerinden biri de budur.
2-Siyaset kurumunun inisiyatif ve itibar kaybının temel sebeplerinden biri olan, seviyesiz, tutarsız ve günübirlik söylem ve davranışlardan ısrarla uzak durulmalıdır.
3-Zeytinburnu'nun birliği ve dirliği için, siyasi ve ekonomik istikrarın toplumsal istikrar ile birlikte oluşturacağı ahenkli bir üçgenin varlığına ihtiyaç vardır. Dolayısıyla, siyasi ve ekonomik istikrar, toplumsal istikrar ile tamamlanamadığı sürece "altın üçgen" ortaya çıkmayacaktır. Bunun için, yoksulluk ve işsizlik gibi sorunlar en alt seviyeye inmeden ekonomik gelişme mücadelemiz başarıya ulaşmış kabul edilemez. Ayrıca, toplumsal vicdanın rahatlaması bakımından da yolsuzluk ve haksızlıklarla kararlılıkla mücadele edilmesi şarttır. Bu sebeple, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluk ile savaşmak üzere milli bir seferberlik başlatılması, "acil eylem planları" geliştirip uygulanması gerekmektedir.Muhterem Misafirler, Kıymetli Arkadaşlarım, Saygıdeğer Basın Mensupları,
Ülkemizin bugününe ve yarınına ilişkin görüş ve önerilerimizi, sizlerin ve milletimizin takdirlerine arzetmiş bulunuyorum, üç ana başlık altında topladığımız bu tespit ve önerilerin sayısını arttırmak tabii ki mümkündür.Ama bizce önemli olan, sayıdan çok, böyle bir çabanın ifade ettiği mânâdır. Çünkü, siyaset kurumunun değer ve çözüm üretme yeteneğinin gelişmesi bakımından bu tür duyarlılıkların katkısı çok büyüktür.Bizler, siyaseti, "siyaset olsun diye" değil, milletimize ve ülkemize hizmet için yapıyoruz. Çünkü bizler, başkaları gibi, ilkeleri, nezaketi, hoşgörüyü unutma lüksüne sahip değiliz. Hiçbir Türk Milliyetçisi, hiçbir dava ve gönül adamı, günübirlik yaşayamaz, savurgan ve sorumsuz davranamaz.Şeyh Edebali Hazretleri'nin Osman Gazi'ye dediği gibi, gerçek inanç ve dava adamları "sabah doğup akşam ölenlerden olamaz".Bilinmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın küçük siyasi hesapların kendi ayaklarına pranga vurmasına izin vermeyecektir. Hiçbir Türk Milliyetçisi, hiçbir Türkiye sevdalısı buna göz yummayacaktır. Bilakis, her gün biraz daha kenetlenip,büyüyerek lider ülke yolundaki yürüyüşümüz devam edecektir.Milliyetçi Hareket Partisi, bazılarının aklının almayacağı kadar engin bir millet sevgisiyle ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi ilke edinmiş bir partidir. Bu anlayışın gerektirdiği her türlü kararı yeri ve zamanı geldiğinde almasın, bilmiştir. Bundan sonra da böyle olacak, gerekeni yapmaktan hiçbir zaman kaçınmayacaktır.Bu aziz vatan hepimizindir, temel varoluş sebebimizdir. Bunun için her şeyimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi böyle bir anlayışın samimi temsilcisi ve savunucusudur.Çünkü, Milliyetçi Hareket, bütün Türkiye'nin, bütün Türk Milleti'nin partisidir. Çünkü Milliyetçi Hareket, sadece bugünün değil, geleceğin de partisidir.Bu duygu ve düşüncelerle, bütün misafirlerimizi ve dava arkadaşlarımı canı gönülden selamlıyorum.Cenab-ı Allah, Türk Milleti'nin yardımcısı ve koruyucusu olsun. Hepiniz sağolun, varolun.
ZEYTİNBURNUHABER.ORG-ÖZEL HABER
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.