SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

Pandemi Muhtarlıkları icra dairesine dönüştürdü

KÜLTÜR 07.03.2021 - 18:10, Güncelleme: 20.03.2021 - 22:10
 

Pandemi Muhtarlıkları icra dairesine dönüştürdü

Koronavirüs döneminde artan işsizlik ve ekonomik sıkıntılarla beraber muhtarlıklara gelen borç tebligatlarının sayısı da hızla yükseldi. Muhtarlıklar adeta icra dairesine döndü, tebligat bekleyen icra dosyası dağ gibi birikti. Muhtarlar, "İnsanlar zor durumda. Dünyada her şey çok rahatmış gibi imaj verilmesin. Buradan 10 kişi geçiyorsa 9 kişi borçlu, icralık. Bu kadar insan bunları yaşarken biz her şey çok güzelmiş gibi davranamıyoruz. Bırakın icrayı, ailede de huzur kalmadı. Aile mahkemelerinden gelen tebligatlar çoğaldı. Boşanmalar arttı. Önümüzdeki evrakların yüzde 80’ni mahkeme, icra dosyaları oluşturuyor" dedi.

‘BİZ ARTIK GELEN POSTALARLA BAŞ EDEMİYORUZ’ Veliefendi Mahallesi Muhtarı Derya Akkılıç, yaklaşık 40 bin nüfuslu mahallede her gün yüzlerce evrak aldıklarını söyledi. 2 yıldır muhtarlık yaptığını ifade eden Derya Akkılıç, "Pandemi sürecine gelmeden önce işimiz biraz daha kolaydı. Ama bu pandemi süreci bizim bütün dengelerimizi bozdu. Kaymakamlığımız, Zeytinburnu Belediyemiz, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ve biz hep birlikte çalışıyoruz. İnsanlara destek olmaya çalışıyoruz, ama yeterli değil" dedi. Akkılıç şunları söyledi: "Ciddi anlamda sıkıntılı bir süreç var. İşsizlik var. Pandemiden dolayı kapalı bir sürü alanımız var. Kapalı alanda çalışan insanlarımız şu an işsiz. İşsizlik parası alıyorlar ama çok az bir para. Tabii bir ev geçindirmeye yetmez. Burada kiralar en ölüsü bin 500, bin 600 TL. Bir kişinin maaş en kötü 3 bin olması gerek ki kirayı faturaları ve evin pazar masrafını karşılayabilsin.Biz ciddi anlamda sorunlar yaşıyoruz burada. Ve yaşamaya da devam edeceğiz, büyük bir ihtimalle öyle görünüyor dedi. ‘VATANDAŞ BİZE NİÇİN ALDINIZ DİYE TEPKİ GÖSTERİYOR’ Muhtar Derya Akkılıç; Baktığımız zaman her gün yüzlerce evrak alıyoruz postacımızdan. Dağıttıklarının haricinde. Evinde olmayanların evrakları bize geldiği zaman. Bunları görünce insan biranda ürkmeye başlıyor açıkçası. Çünkü ciddi anlamda icra dosyalarımız, ciddi anlamda trafik cezalarımız var. Devletimizin bu noktada trafikle alakalı biraz daha esnek davranması gerekir hele de bu süreçte. Olması gereken bu. Çünkü biz artık postalarla baş edemiyoruz. Üç ayda bir gelen evrakları imha ediyoruz. Günlük yaklaşık 70, 80 arası değişiyor. Ama ciddi evrak var herkesin de gördüğü gibi. Biz bunları dağıtırken insanlar tepki gösteriyor. İşte 'Niye aldınız?', 'Niye kabul ediyorsunuz?'. Ama biz bunu almak zorundayız. Biz postacıya isteyerek 'Bize getir' demiyoruz. Devletin vermiş olduğu bir görev bu ve biz de bunu yerine getiriyoruz. Birçok insan 'Alıyorum ama ödemeyeceğim' diyor. 'Ödemem mümkün değil' diyor. Trafik cezası tebligatı alan araba sahipleri bir nebze dahi iyi durumdalar. Ama icra gelen birçok insanımız var ve bunları karşılamaları mümkün değil. ‘DEVLETİMİZ, YÖNETCİLERİMİZ BUNA ACİL OLARAK ÇÖZÜM BULMALI’ Artık devletimiz buna nasıl bir çözüm bulacak onu bilmiyorum. Ama kesinlikle bir çözüm olmalı. Bu borçlanmalara, bu faturaların yükselmesi insanları çok zor durumda bıraktı. Bu noktada lütfen birileri el atsın bu işe. Bence en azından evimize gelen faturalarımız biraz düşürülmeli, marketler bu kadar fiyat koymamalı, yani ederinde olmalı her şey. Biz demiyoruz ki 'Hiçbir şeyden para alınmasın'. Tabii ki alınacak para, ama en azından ederinde olsun. Çünkü şu an markete girdiğinizde bir tane yağ bile almakta zorlanıyorsanız çok ciddi bir problem bu. İnsanlar evine peynir, ekmek götüremiyor. Ben burada birçok kere şahit oluyorum. Bütün muhtarlarımız buna şahit. Biz destek olmaya çalışıyoruz bu noktada. Ama devlet de üzerine düşeni yaparsa herhangi bir problemimiz kalmaz diye düşünüyorum. En azından aza indiririz problemleri. İnsanlar zor durumda, zor. Dünyada her şey çok rahatmış gibi imajı verilmesin. Benim üzüldüğüm nokta bu. Hiç kimse rahat değil. Buradan 10 kişi geçiyorsa 9 kişi borçlu, icralık, faturaları var ödeyemiyor. Bu kadar insan bunları yaşarken biz her şey çok güzelmiş gibi davranmıyoruz." ‘İCRA DOSYALARI ADALET SARAYLARINA ARTIK SIĞMIYOR’ Pandemiyle birlikte ekonomik aktivitenin kısıtlanması, mahkemelerdeki icra ve alacak davalarının sayısını patlattı. Dava sayılarındaki artış Avrupa’nın en büyük iki adalet sarayı olan Çağlayan Adalet Sarayı ile Bakırköy Adalet Sarayı’na sığmadı. Bu nedenle yeni ek binalar devreye alındı. Bakırköy Adalet Sarayı’nda icra işlemlerinin rahatlıkla devam etmesi için bazı bölümler ağustos ayında Zaman Gazetesi’nin eski binasına taşındı, Çağlayan Adalet Sarayı’nın icra bölümleri ise Kuştepe’de 14 ve 9 katlı iki bloktan oluşan yeni ek binalara taşınacak. İcra davalarındaki artışı değerlendiren İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, bu türden artış oranlarına geçmişte sadece kriz dönemlerinde rastladıklarını söyledi. “Bu artış, fiilen bir ekonomik kriz yaşanmakta olduğunun göstergesidir” diyen Durakoğlu, “Pandemi koşulları da bu kriz dönemiyle aynı zaman dilimine denk düştüğü için, kriz daha da ağırlaştı. Dolayısıyla icra takip davaları ile genel olarak alacak davaları, başka bütün davalar toplamından da fazla hale geldi” diye konuştu. Durakoğlu, çözüm için şu önerilerini paylaştı: “Öncelikle ülkemizdeki icra sisteminin ‘çökmüş’ olduğunu tespit etmek gerekiyor. Mevcut sistem sadece mekan ve personel istihdamı ile ancak bir ölçüde iyileştirilse dahi, sorunun büsbütün aşılmasını sağlamayacak. Yeni istihdamların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sistemine yanıt verecek nitelikle olması gerekir.” dedi CUMHURİYET    
Koronavirüs döneminde artan işsizlik ve ekonomik sıkıntılarla beraber muhtarlıklara gelen borç tebligatlarının sayısı da hızla yükseldi. Muhtarlıklar adeta icra dairesine döndü, tebligat bekleyen icra dosyası dağ gibi birikti. Muhtarlar, "İnsanlar zor durumda. Dünyada her şey çok rahatmış gibi imaj verilmesin. Buradan 10 kişi geçiyorsa 9 kişi borçlu, icralık. Bu kadar insan bunları yaşarken biz her şey çok güzelmiş gibi davranamıyoruz. Bırakın icrayı, ailede de huzur kalmadı. Aile mahkemelerinden gelen tebligatlar çoğaldı. Boşanmalar arttı. Önümüzdeki evrakların yüzde 80’ni mahkeme, icra dosyaları oluşturuyor" dedi.

‘BİZ ARTIK GELEN POSTALARLA BAŞ EDEMİYORUZ’

Veliefendi Mahallesi Muhtarı Derya Akkılıç, yaklaşık 40 bin nüfuslu mahallede her gün yüzlerce evrak aldıklarını söyledi. 2 yıldır muhtarlık yaptığını ifade eden Derya Akkılıç, "Pandemi sürecine gelmeden önce işimiz biraz daha kolaydı. Ama bu pandemi süreci bizim bütün dengelerimizi bozdu. Kaymakamlığımız, Zeytinburnu Belediyemiz, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ve biz hep birlikte çalışıyoruz. İnsanlara destek olmaya çalışıyoruz, ama yeterli değil" dedi. Akkılıç şunları söyledi: "Ciddi anlamda sıkıntılı bir süreç var. İşsizlik var. Pandemiden dolayı kapalı bir sürü alanımız var. Kapalı alanda çalışan insanlarımız şu an işsiz. İşsizlik parası alıyorlar ama çok az bir para. Tabii bir ev geçindirmeye yetmez. Burada kiralar en ölüsü bin 500, bin 600 TL. Bir kişinin maaş en kötü 3 bin olması gerek ki kirayı faturaları ve evin pazar masrafını karşılayabilsin.Biz ciddi anlamda sorunlar yaşıyoruz burada. Ve yaşamaya da devam edeceğiz, büyük bir ihtimalle öyle görünüyor dedi.

‘VATANDAŞ BİZE NİÇİN ALDINIZ DİYE TEPKİ GÖSTERİYOR’

Muhtar Derya Akkılıç; Baktığımız zaman her gün yüzlerce evrak alıyoruz postacımızdan. Dağıttıklarının haricinde. Evinde olmayanların evrakları bize geldiği zaman. Bunları görünce insan biranda ürkmeye başlıyor açıkçası. Çünkü ciddi anlamda icra dosyalarımız, ciddi anlamda trafik cezalarımız var. Devletimizin bu noktada trafikle alakalı biraz daha esnek davranması gerekir hele de bu süreçte. Olması gereken bu. Çünkü biz artık postalarla baş edemiyoruz. Üç ayda bir gelen evrakları imha ediyoruz. Günlük yaklaşık 70, 80 arası değişiyor. Ama ciddi evrak var herkesin de gördüğü gibi. Biz bunları dağıtırken insanlar tepki gösteriyor. İşte 'Niye aldınız?', 'Niye kabul ediyorsunuz?'. Ama biz bunu almak zorundayız. Biz postacıya isteyerek 'Bize getir' demiyoruz. Devletin vermiş olduğu bir görev bu ve biz de bunu yerine getiriyoruz. Birçok insan 'Alıyorum ama ödemeyeceğim' diyor. 'Ödemem mümkün değil' diyor. Trafik cezası tebligatı alan araba sahipleri bir nebze dahi iyi durumdalar. Ama icra gelen birçok insanımız var ve bunları karşılamaları mümkün değil.

‘DEVLETİMİZ, YÖNETCİLERİMİZ BUNA ACİL OLARAK ÇÖZÜM BULMALI’

Artık devletimiz buna nasıl bir çözüm bulacak onu bilmiyorum. Ama kesinlikle bir çözüm olmalı. Bu borçlanmalara, bu faturaların yükselmesi insanları çok zor durumda bıraktı. Bu noktada lütfen birileri el atsın bu işe. Bence en azından evimize gelen faturalarımız biraz düşürülmeli, marketler bu kadar fiyat koymamalı, yani ederinde olmalı her şey. Biz demiyoruz ki 'Hiçbir şeyden para alınmasın'. Tabii ki alınacak para, ama en azından ederinde olsun. Çünkü şu an markete girdiğinizde bir tane yağ bile almakta zorlanıyorsanız çok ciddi bir problem bu. İnsanlar evine peynir, ekmek götüremiyor. Ben burada birçok kere şahit oluyorum. Bütün muhtarlarımız buna şahit. Biz destek olmaya çalışıyoruz bu noktada. Ama devlet de üzerine düşeni yaparsa herhangi bir problemimiz kalmaz diye düşünüyorum. En azından aza indiririz problemleri. İnsanlar zor durumda, zor. Dünyada her şey çok rahatmış gibi imajı verilmesin. Benim üzüldüğüm nokta bu. Hiç kimse rahat değil. Buradan 10 kişi geçiyorsa 9 kişi borçlu, icralık, faturaları var ödeyemiyor. Bu kadar insan bunları yaşarken biz her şey çok güzelmiş gibi davranmıyoruz."

‘İCRA DOSYALARI ADALET SARAYLARINA ARTIK SIĞMIYOR’

Pandemiyle birlikte ekonomik aktivitenin kısıtlanması, mahkemelerdeki icra ve alacak davalarının sayısını patlattı. Dava sayılarındaki artış Avrupa’nın en büyük iki adalet sarayı olan Çağlayan Adalet Sarayı ile Bakırköy Adalet Sarayı’na sığmadı. Bu nedenle yeni ek binalar devreye alındı. Bakırköy Adalet Sarayı’nda icra işlemlerinin rahatlıkla devam etmesi için bazı bölümler ağustos ayında Zaman Gazetesi’nin eski binasına taşındı, Çağlayan Adalet Sarayı’nın icra bölümleri ise Kuştepe’de 14 ve 9 katlı iki bloktan oluşan yeni ek binalara taşınacak. İcra davalarındaki artışı değerlendiren İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, bu türden artış oranlarına geçmişte sadece kriz dönemlerinde rastladıklarını söyledi. “Bu artış, fiilen bir ekonomik kriz yaşanmakta olduğunun göstergesidir” diyen Durakoğlu, “Pandemi koşulları da bu kriz dönemiyle aynı zaman dilimine denk düştüğü için, kriz daha da ağırlaştı. Dolayısıyla icra takip davaları ile genel olarak alacak davaları, başka bütün davalar toplamından da fazla hale geldi” diye konuştu. Durakoğlu, çözüm için şu önerilerini paylaştı: “Öncelikle ülkemizdeki icra sisteminin ‘çökmüş’ olduğunu tespit etmek gerekiyor. Mevcut sistem sadece mekan ve personel istihdamı ile ancak bir ölçüde iyileştirilse dahi, sorunun büsbütün aşılmasını sağlamayacak. Yeni istihdamların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) sistemine yanıt verecek nitelikle olması gerekir.” dedi

CUMHURİYET

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.