SEYİTNİZAM KONAKLARI
ELİT YAPI

Saadet Partisi Zeytinburnu’nda Hodri Meydan dedi

GÜNDEM 21.02.2019 - 23:56, Güncelleme: 21.02.2019 - 23:56
 

Saadet Partisi Zeytinburnu’nda Hodri Meydan dedi

Saadet Partisi Zeytinburnu ilçe Başkanlığı muhteşem bir gece ile Belediye Başkan Adayı Dr. Mikail Kabak ve Meclis Üyesi adaylarının tanıtımını yaptı. Zeytinburnu Kültür Merkezinde yapılan geceye birçok kesimden seçkin davetliler katılırken salon hınca hınç doldu. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan gecede kürsüye ilk olarak Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Bülent Çuhacıbaşı çıktı. Davetlileri selamlayarak konuşmasına başlayan Başkan Cuhacıbaşı Bizler biliriz ki erdemli olabilmenin, Onurlu kalabilmenin ödülü yoktur, Bedeli vardır. Saadet partisi hamaset yapanların degil, bedel ödeyenlerin yeridir. Onun için burada bulunmak, bu çatı altında yer almak, bende varım diyebilmek her türlü takdire şayandır. Bizler; Toplumun bizden ne beklediğinin farkındayız. Mazlumların, ötekileştirilmişlerin, ezilmişlerin,  Mahzun, bir o kadar da çaresiz bakışlarının salonlarımıza döndüğünün farkındayız dedi. ‘SEVDAMIZ ZEYTİNBURNU’NDAN VAZGEÇEMEYİZ’ Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Bülent Çuhacıbaşı sözlerini şöyle sürdürdü. Bizler bütün mazlumların, toplantılarımıza kulak kabarttığının idrakindeyiz. Bir nefes bekliyor, bir soluk bekliyor Zeytinburnu halkı, Hamd olsun, Mikail başkan heyecan dalgasına yön vermeye başlamıştır. Hamd olsun, artık ok yaydan çıkmış hedefe doğru adım adım yaklaşmaktadır. Bu idrak ve bu duygularla Saadet Partisi Zeytinburnu Teşkilatı olarak kararlılıkla çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Yorulamayız, zira dinlenecek vakit yok,  Artık saatlerin önemli olduğu dönemleri yaşıyoruz. Zemin ayağımızın altından kayıyor,  Artık varlık mücadelesinin içerisindeyiz. Sorumluluğumuzu kuşanmak mecburiyetindeyiz, İdeallerimizden, yolumuzdan, davamızdan, sevdamızdan, Zeytinburnu’muzdan vazgeçemeyiz. Maddi gücümüz ve imkânlarımız sınırlı olsa da, bizim davamız ve sevdamız dünyaya sığmayacak kadar büyüktür. Ben varım diyen herkesi harekete geçireceğiz Başkanımız görev aldığı günden beri Herkese eşit mesafede, Emanet bilinciyle, Sorumluluğu liyakat ve hakkaniyetle paylaşarak, ortak akılla ama illaki kamu menfaatini gözeterek“  gelin hep birlikte yönetelim diyor. Bizde bu söylemin karşılığı olarak bizimle yol yürüyecek tüm dostlara kapılarımızı açtık. Listelerimizde yer verdik. İnanıyorum ki bu kadro Zeytinburnu’muzun geleceğini kurtaracak Çocuklarımızın insanca yaşayacağı bir Zeytinburnu inşa edecektir dedi.  ‘ZEYTİNBURNU’NUN BİR TARAFI HALEP BİR TARAFI MANHATTAN OLMUŞ’ İlçe Başkanın ardından Kürsüye Saadet Partisi Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Dr. Mikail Kabak geldi. Sözlerine Kuşlar gibi bakarken, Kuşlar gibi vurulan çocuklarla, Çok yenildik. Yetmez mi... Bir mermiyle değişirken dünyamız, Kulağımızda uluslararası bir kınama. Büyük. Büyük yokluk yurdunun, uğuldayan sorusuyla giriyoruz toprağa. Dünya değişti ama kapı nereye açılacak. Biteni biliyoruz ama şimdi ne başlayacak... Şiirini okuyarak başlayan Başkan Adayı Kabak, Biz de statükoya isyan etmişiz. Makama Mevkie İsyan Etmişiz. Adaletsizliğe, Haksızlığa Adam Kayırmacılığa İsyan Etmişiz. İşte Bu isyandır Bizim Derdimiz, Bu isyandır Bizi Buralara Toplayan, Bu isyandır Bizi Gece Gündüz Koşturan. Biliyoruz Zeytinburnu’nun Derdi Çok, İnsanları Mutsuz, Erler İşsiz, Tencereler Aşsız, Çocuklar Sokak Ve Parksız, Zeytinburnu’nun Sahili Elimizden Alınmış,  Sahilden Gelen Temiz Deniz Havası Ve Manzarası çalınmış, Etrafı modern surlarla çevrilmiş. İşte bunadır isyanımız. Bir tarafı HALEP bir tarafı MANHATTAN olmuş. İşte bunadır isyanımız.  ‘BU İŞ SAHİLİ RANTA PEŞKEŞ ÇEKENLERLE OLMAZ’ Adaylığım Açıklandığı Günden Beri Gece Gündüz Demeden Çalışıyoruz. Kendi Vaktimizden Kendi Ailemizden Feragat Ediyor Ve Gece Gündüz Koşturuyoruz. Hamd Olsun ki Bu Koşturma, Bu Çalışma Bizleri Yorduğu kadar da Mutlu Ediyor. Çünkü çocuklarımızın insanca yaşayacağı bir Zeytinburnu hayalimizin peşinden koşuyoruz. Zeytinburnu Sakinleri Şunu Biliyor Ki Bu İş Denenmişlerle Olmaz. Bu İş Sahilimizi Ranta Peşkeş Çekenlerle olmaz. Bu iş Zeytinburnu halkının rüzgarını bile çalanlarla Olmaz. Biz Gelince Ne Olacak Biliyor Musunuz? Biz Gelince, Adalet Gelecek. Biz Gelince, makamı kendisine emanet olarak gören yöneticiler Gelecek. Biz Gelince, Liyakat ve hakkaniyet Gelecek. Biz Gelince, ortak akıl gelecek. Biz gelince kamunun menfaatini kendi menfaatlerinin önünde tutan bir ekip gelecek işbaşına. Hani Demiş ya şair Sen gelince bahar gelir. Kurumuş ovama desen desen renk. Şaha kalkar dereler. Gökyüzü bir başka kokar. Bentsiz seller doğar yüreğimde. Sen gelince kör kuyular gömülür. Özgürlüğe set parmaklıklar. Yıkılır birer birer. Güneş bir başka gülümser. Ay farklı gizem saçar.  ‘BİZ BELEDİYEYİ 94 RUHUYLA YÖNETECEĞİZ’ Evet Kardeşlerim. Biz bu kenti Makamdan Değil, Mekândan Yöneteceğiz. Üst Bakışlarla Değil Gönül Dilini Kullanacağız. Rantı Değil Hayatı, İyiyi, Güzeli, Mutluluğu Önceleyeceğiz. Biz gelince 94 ruhu gelecek belediyeciliğe. Belediyecilikte 94 ruhu nedir bilir misiniz kardeşlerim ? 94 ruhu demek bir belediye başkanının misafirlerinin ve kendisinin abdest almak gibi özel işlerinde kullandığı su için belediyeye ikici bir su sayacı taktıranların ruhudur. 94 ruhu; mahalli idareler divanında, parti teşkilatı tarafından bir ilin büyükşehir belediye başkanına, eşinin bir yerden bir yere gitmek için belediyenin aracını neden kullandığının hesabını soranların ruhudur.94 ruhu; belediye başkanına boyattığı cezaevi duvarına kendi adını yazdırması üzerine kendi paranla mı boyadın ki kendi adını yazıyorsun diye hesap soranların ruhudur.94 ruhu; Diyarbakır'ın bir ilçesinde 5 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra daha önce çorap sattığı pazar tezgahına dönenlerin ruhudur.94 ruhu; kendisine belediye kasasından yardım için gelen KURAN kursu dernek başkanına ''Ben ancak bana ait olan parayı istediğim gibi tasarruf edebilirim. Benim olan paradan da size şu kadar verebilirim '' deme hassasiyetini gösterebilenlerin ruhudur. 94 ruhu: yalan ve iftirayı, baskı ve tehdidi siyasi bir yöntem olarak görenlerin; yağma ve talana fetih gibi bakanların; servet yığmak ve nemalanmak üzerine organize olanların değil,  yetimin, yoksulun yoksunun hakkını gözetenlerin; ezilenlerin sesi soluğu olanların ruhudur. 94 ruhu her işten komisyon alanların değil '' Rüşveti alan da veren de melundur'' tabelasını belediyenin girişine asanların ruhudur. 94 ruhu; rantın, adam kayırmanın. İsrafın, gösterişin değil hakça paylaşımı, liyaktı, hakkaniyeti, adaleti, ortak aklı gözetenlerin ruhudur. İşte burada, tam da bu noktada şunu da mutlaka ifade etmeliyim. Bu ülkede ''onlar yiyeceğine biraz da biz yiyelim'' diye hareket eden insanların hepsi asaletini kaybetmiştir. Çünkü aslolan hak yememektir. Herkes bilsin ki biz Zeytinburnu nu Cumhuriyetin kurucu iradesini temsil eden onurlu bir siyasi kadronun içerisinde yuvalanmış, biraz da biz yiyelim diye bekleyen küçük bir gurubun insafına da terk etmeyeceğiz. Çünkü Biz kimden gelirse gelsin, kimi hedef alırsa alsın zulmün her türlüsüne karşıyız. biz dönemsel bir siyasi hareket olmadığımız gibi, sadece bir kesimin yanında diğer bir kesimin karşısında da olmayız. ‘BİZİM MÜCADELEMİZ PEŞKEŞE, SALTANATA KARŞI ÇIKMADIR’ Bizim ilkelerimiz var. Bizim için siyaset bir erdem ve ahlak vesilesidir. Bizim mücadelemiz siyasi ve iktisadi sömürüye karşıdır. Bizim mücadelemiz rüşvet ve adam kayırmaya, haksızlık ve adaletsizliğe karşıdır. Bizim mücadelemiz toplumsal kutuplaşmaya, kendinden olmayanı ötekileştirmeye karşıdır. Bizim mücadelemiz zümre saltanatına, kamu ihalelerini zadeganlara peşkeş çekmeye karşıdır. En önemlisi bizim mücadelemiz bu toplumum sağcısını da solcusunu da derinden etkileyen ahlaki yozlaşmaya karşıdır. Ahlak denilince neden aklımıza sadece kaldırımlarda banklarda sarmaş dolaş yürüyen gençler geliyor? Peki bu kaldırımları yapan müteahhitlerle belediyeler arasındaki ilişkiler, rüşvet, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, işçinin hakkını gaspetme. malzemeden çalma ahlakın konusu değilmidir.? Ahlakın sağı, solu olur mu? Bunu yapan kim olursa olsun karşısındayız. yıllardır ahlakın toplumsal boyutunu hiçe sayanlarla mücadele ettiğimiz gibi sıra bize gelsin diyenlere de fırsat vermeyeceğiz. ‘GELİN 31 MART’TA İŞİ EHLİNE VERİN’ Zeytinburnu’na Gönül Veren Değerli Kardeşlerim Her İşin Bir Matematiği Bir de Hakikati Var. Bu İşin Matematiği Şudur; Saadet Partisi Olmaksızın Belediye de Bir Yönetim Değişikliğinden Bahsetmemiz Mümkün Değil. Bizler Toplanıp Diğer Adayları Desteklesek bile Bir Değişiklik Olması Mümkün Görünmüyor.  Bunun iki sebebi vardır, 1.Mevcut adaylar içerisinde yönetim değişse bile, yönetim anlayışı değişmeyecektir. 2. Herkes biliyor ki bu ülkede Ak partiye oy verenlerin en geçerli mazereti CHP gelmesin diyedir. Ancak, Saadet Partisi Desteklendiğinde, Muhalefet rüzgarını saadet partisi arkasına aldığında yani bu Yarış Saadet Partisi Ve Ak Parti Arasında Geçmeye Başladığında Taşlar Yerinden Oynar. Bu durumda Saadet Partisi Kesin olarak Seçimi Kazanacaktır. İşte bu, bu seçimin en net matematiğidir. Unutmayın matematik yanılmaz. Seçimin hakikatine gelince; Kardeşlerim. CHP’li Olsun, İyi Parti Olsun, Ak Parti ve MHP li olsun Bütün Kesimlere Sesleniyorum, Geliniz Haktan Yana Bir Tavır Seçiniz,  Geliniz İşi Ehli Veriniz,  Geliniz Zeytinburnu’nu Milli Görüş Belediyeciliğine Teslim Ediniz. İşte işin hakikati Milli Görüştür. İşin hakikati liyakattir, işin hakikati ahlak ve maneviyattır. ‘ZEYTİNBURNU’NU DÜŞMÜŞ OLDUĞU BU YANGINDAN ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR’ Değerli Kardeşlerim, Evet esasen bizim için kazanmak önce Haktan yana olmaktır. Ama Haktan Yana Olmak Yetmez, Hak İçin Mücadele Vermemiz Gerekiyor. Durmadan Usanmadan Her Eve Girmemiz Her Eli Sıkmamız, Her Gönüle Dokunmamız Gerekiyor. Karınca Misali Adım Adım Su Biriktirmek Ve Zeytinburnu’nu Düşmüş Olduğu Bu Yangından Çıkarmamız Gerekiyor. Siyasetin kriz ve kaos ürettiği bu coğrafyada bu toplum için ümit vermek, emek vermektir. Ümit gözyaşıdır. Emek alın teridir. İşte bu iki damlayı şakaklarımızda buluşturacak bir mücadele ortaya koyacağız. Bu Maraton Bittiğinde Gönlümüz Huzur İçerisin De Yapabileceğimizin En İyisi Yaptık Diyerek Yastığa Başımızı Koyabileceğimiz bir mücadele ortaya koyacağız. Ne Mutlu haktan ve hakkaniyetten yana olanlara. Ne Mutlu Adalet İçin Çalışanlara. Ne Mutlu bu uğurda Gece Gündüz Demeden Koşturanlara. Ne Mutlu Zeytinburnu'nun Derdini Dert Edinenlere. Ne Mutlu Siz Değerli Milli Görüşçü Ve Saadet Partili Kardeşlerime… Ne mutlu güçten ve güçlüden yana değil, haktan yana olanlara dedi ve sözlerini yine şiirle bitirdi. Belediye Başkan Adayı Mikail Kabak’ın ardından İl Başkanı Abdullah Sevim ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Gökçınar birer konuşma yaptılar. Tanıtım programı Meclis üyelerinin tek tek sahneye çağrılıp tanıtılmasıyla sona erdi.  ZEYTİNBURNU HABER GAZETESİ-ÖZEL
Saadet Partisi Zeytinburnu ilçe Başkanlığı muhteşem bir gece ile Belediye Başkan Adayı Dr. Mikail Kabak ve Meclis Üyesi adaylarının tanıtımını yaptı. Zeytinburnu Kültür Merkezinde yapılan geceye birçok kesimden seçkin davetliler katılırken salon hınca hınç doldu. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan gecede kürsüye ilk olarak Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Bülent Çuhacıbaşı çıktı. Davetlileri selamlayarak konuşmasına başlayan Başkan Cuhacıbaşı Bizler biliriz ki erdemli olabilmenin, Onurlu kalabilmenin ödülü yoktur, Bedeli vardır. Saadet partisi hamaset yapanların degil, bedel ödeyenlerin yeridir. Onun için burada bulunmak, bu çatı altında yer almak, bende varım diyebilmek her türlü takdire şayandır. Bizler; Toplumun bizden ne beklediğinin farkındayız. Mazlumların, ötekileştirilmişlerin, ezilmişlerin,  Mahzun, bir o kadar da çaresiz bakışlarının salonlarımıza döndüğünün farkındayız dedi.

‘SEVDAMIZ ZEYTİNBURNU’NDAN VAZGEÇEMEYİZ’

Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Bülent Çuhacıbaşı sözlerini şöyle sürdürdü. Bizler bütün mazlumların, toplantılarımıza kulak kabarttığının idrakindeyiz. Bir nefes bekliyor, bir soluk bekliyor Zeytinburnu halkı, Hamd olsun, Mikail başkan heyecan dalgasına yön vermeye başlamıştır. Hamd olsun, artık ok yaydan çıkmış hedefe doğru adım adım yaklaşmaktadır. Bu idrak ve bu duygularla Saadet Partisi Zeytinburnu Teşkilatı olarak kararlılıkla çalışmamız gerektiğinin farkındayız. Yorulamayız, zira dinlenecek vakit yok,  Artık saatlerin önemli olduğu dönemleri yaşıyoruz. Zemin ayağımızın altından kayıyor,  Artık varlık mücadelesinin içerisindeyiz. Sorumluluğumuzu kuşanmak mecburiyetindeyiz, İdeallerimizden, yolumuzdan, davamızdan, sevdamızdan, Zeytinburnu’muzdan vazgeçemeyiz. Maddi gücümüz ve imkânlarımız sınırlı olsa da, bizim davamız ve sevdamız dünyaya sığmayacak kadar büyüktür. Ben varım diyen herkesi harekete geçireceğiz Başkanımız görev aldığı günden beri Herkese eşit mesafede, Emanet bilinciyle, Sorumluluğu liyakat ve hakkaniyetle paylaşarak, ortak akılla ama illaki kamu menfaatini gözeterek“  gelin hep birlikte yönetelim diyor. Bizde bu söylemin karşılığı olarak bizimle yol yürüyecek tüm dostlara kapılarımızı açtık. Listelerimizde yer verdik. İnanıyorum ki bu kadro Zeytinburnu’muzun geleceğini kurtaracak Çocuklarımızın insanca yaşayacağı bir Zeytinburnu inşa edecektir dedi. 

‘ZEYTİNBURNU’NUN BİR TARAFI HALEP BİR TARAFI MANHATTAN OLMUŞ’

İlçe Başkanın ardından Kürsüye Saadet Partisi Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Dr. Mikail Kabak geldi. Sözlerine Kuşlar gibi bakarken, Kuşlar gibi vurulan çocuklarla, Çok yenildik. Yetmez mi... Bir mermiyle değişirken dünyamız, Kulağımızda uluslararası bir kınama. Büyük. Büyük yokluk yurdunun, uğuldayan sorusuyla giriyoruz toprağa. Dünya değişti ama kapı nereye açılacak. Biteni biliyoruz ama şimdi ne başlayacak... Şiirini okuyarak başlayan Başkan Adayı Kabak, Biz de statükoya isyan etmişiz. Makama Mevkie İsyan Etmişiz. Adaletsizliğe, Haksızlığa Adam Kayırmacılığa İsyan Etmişiz. İşte Bu isyandır Bizim Derdimiz, Bu isyandır Bizi Buralara Toplayan, Bu isyandır Bizi Gece Gündüz Koşturan. Biliyoruz Zeytinburnu’nun Derdi Çok, İnsanları Mutsuz, Erler İşsiz, Tencereler Aşsız, Çocuklar Sokak Ve Parksız, Zeytinburnu’nun Sahili Elimizden Alınmış,  Sahilden Gelen Temiz Deniz Havası Ve Manzarası çalınmış, Etrafı modern surlarla çevrilmiş. İşte bunadır isyanımız. Bir tarafı HALEP bir tarafı MANHATTAN olmuş. İşte bunadır isyanımız. 

‘BU İŞ SAHİLİ RANTA PEŞKEŞ ÇEKENLERLE OLMAZ’

Adaylığım Açıklandığı Günden Beri Gece Gündüz Demeden Çalışıyoruz. Kendi Vaktimizden Kendi Ailemizden Feragat Ediyor Ve Gece Gündüz Koşturuyoruz. Hamd Olsun ki Bu Koşturma, Bu Çalışma Bizleri Yorduğu kadar da Mutlu Ediyor. Çünkü çocuklarımızın insanca yaşayacağı bir Zeytinburnu hayalimizin peşinden koşuyoruz. Zeytinburnu Sakinleri Şunu Biliyor Ki Bu İş Denenmişlerle Olmaz. Bu İş Sahilimizi Ranta Peşkeş Çekenlerle olmaz. Bu iş Zeytinburnu halkının rüzgarını bile çalanlarla Olmaz. Biz Gelince Ne Olacak Biliyor Musunuz? Biz Gelince, Adalet Gelecek. Biz Gelince, makamı kendisine emanet olarak gören yöneticiler Gelecek. Biz Gelince, Liyakat ve hakkaniyet Gelecek. Biz Gelince, ortak akıl gelecek. Biz gelince kamunun menfaatini kendi menfaatlerinin önünde tutan bir ekip gelecek işbaşına. Hani Demiş ya şair Sen gelince bahar gelir. Kurumuş ovama desen desen renk. Şaha kalkar dereler. Gökyüzü bir başka kokar. Bentsiz seller doğar yüreğimde. Sen gelince kör kuyular gömülür. Özgürlüğe set parmaklıklar. Yıkılır birer birer. Güneş bir başka gülümser. Ay farklı gizem saçar. 

‘BİZ BELEDİYEYİ 94 RUHUYLA YÖNETECEĞİZ’

Evet Kardeşlerim. Biz bu kenti Makamdan Değil, Mekândan Yöneteceğiz. Üst Bakışlarla Değil Gönül Dilini Kullanacağız. Rantı Değil Hayatı, İyiyi, Güzeli, Mutluluğu Önceleyeceğiz. Biz gelince 94 ruhu gelecek belediyeciliğe. Belediyecilikte 94 ruhu nedir bilir misiniz kardeşlerim ? 94 ruhu demek bir belediye başkanının misafirlerinin ve kendisinin abdest almak gibi özel işlerinde kullandığı su için belediyeye ikici bir su sayacı taktıranların ruhudur. 94 ruhu; mahalli idareler divanında, parti teşkilatı tarafından bir ilin büyükşehir belediye başkanına, eşinin bir yerden bir yere gitmek için belediyenin aracını neden kullandığının hesabını soranların ruhudur.94 ruhu; belediye başkanına boyattığı cezaevi duvarına kendi adını yazdırması üzerine kendi paranla mı boyadın ki kendi adını yazıyorsun diye hesap soranların ruhudur.94 ruhu; Diyarbakır'ın bir ilçesinde 5 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra daha önce çorap sattığı pazar tezgahına dönenlerin ruhudur.94 ruhu; kendisine belediye kasasından yardım için gelen KURAN kursu dernek başkanına ''Ben ancak bana ait olan parayı istediğim gibi tasarruf edebilirim. Benim olan paradan da size şu kadar verebilirim '' deme hassasiyetini gösterebilenlerin ruhudur. 94 ruhu: yalan ve iftirayı, baskı ve tehdidi siyasi bir yöntem olarak görenlerin; yağma ve talana fetih gibi bakanların; servet yığmak ve nemalanmak üzerine organize olanların değil,  yetimin, yoksulun yoksunun hakkını gözetenlerin; ezilenlerin sesi soluğu olanların ruhudur. 94 ruhu her işten komisyon alanların değil '' Rüşveti alan da veren de melundur'' tabelasını belediyenin girişine asanların ruhudur. 94 ruhu; rantın, adam kayırmanın. İsrafın, gösterişin değil hakça paylaşımı, liyaktı, hakkaniyeti, adaleti, ortak aklı gözetenlerin ruhudur. İşte burada, tam da bu noktada şunu da mutlaka ifade etmeliyim. Bu ülkede ''onlar yiyeceğine biraz da biz yiyelim'' diye hareket eden insanların hepsi asaletini kaybetmiştir. Çünkü aslolan hak yememektir. Herkes bilsin ki biz Zeytinburnu nu Cumhuriyetin kurucu iradesini temsil eden onurlu bir siyasi kadronun içerisinde yuvalanmış, biraz da biz yiyelim diye bekleyen küçük bir gurubun insafına da terk etmeyeceğiz. Çünkü Biz kimden gelirse gelsin, kimi hedef alırsa alsın zulmün her türlüsüne karşıyız. biz dönemsel bir siyasi hareket olmadığımız gibi, sadece bir kesimin yanında diğer bir kesimin karşısında da olmayız.

‘BİZİM MÜCADELEMİZ PEŞKEŞE, SALTANATA KARŞI ÇIKMADIR’

Bizim ilkelerimiz var. Bizim için siyaset bir erdem ve ahlak vesilesidir. Bizim mücadelemiz siyasi ve iktisadi sömürüye karşıdır. Bizim mücadelemiz rüşvet ve adam kayırmaya, haksızlık ve adaletsizliğe karşıdır. Bizim mücadelemiz toplumsal kutuplaşmaya, kendinden olmayanı ötekileştirmeye karşıdır. Bizim mücadelemiz zümre saltanatına, kamu ihalelerini zadeganlara peşkeş çekmeye karşıdır. En önemlisi bizim mücadelemiz bu toplumum sağcısını da solcusunu da derinden etkileyen ahlaki yozlaşmaya karşıdır. Ahlak denilince neden aklımıza sadece kaldırımlarda banklarda sarmaş dolaş yürüyen gençler geliyor? Peki bu kaldırımları yapan müteahhitlerle belediyeler arasındaki ilişkiler, rüşvet, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, işçinin hakkını gaspetme. malzemeden çalma ahlakın konusu değilmidir.? Ahlakın sağı, solu olur mu? Bunu yapan kim olursa olsun karşısındayız. yıllardır ahlakın toplumsal boyutunu hiçe sayanlarla mücadele ettiğimiz gibi sıra bize gelsin diyenlere de fırsat vermeyeceğiz.

‘GELİN 31 MART’TA İŞİ EHLİNE VERİN’

Zeytinburnu’na Gönül Veren Değerli Kardeşlerim Her İşin Bir Matematiği Bir de Hakikati Var. Bu İşin Matematiği Şudur; Saadet Partisi Olmaksızın Belediye de Bir Yönetim Değişikliğinden Bahsetmemiz Mümkün Değil. Bizler Toplanıp Diğer Adayları Desteklesek bile Bir Değişiklik Olması Mümkün Görünmüyor.  Bunun iki sebebi vardır, 1.Mevcut adaylar içerisinde yönetim değişse bile, yönetim anlayışı değişmeyecektir. 2. Herkes biliyor ki bu ülkede Ak partiye oy verenlerin en geçerli mazereti CHP gelmesin diyedir. Ancak, Saadet Partisi Desteklendiğinde, Muhalefet rüzgarını saadet partisi arkasına aldığında yani bu Yarış Saadet Partisi Ve Ak Parti Arasında Geçmeye Başladığında Taşlar Yerinden Oynar. Bu durumda Saadet Partisi Kesin olarak Seçimi Kazanacaktır. İşte bu, bu seçimin en net matematiğidir. Unutmayın matematik yanılmaz. Seçimin hakikatine gelince; Kardeşlerim. CHP’li Olsun, İyi Parti Olsun, Ak Parti ve MHP li olsun Bütün Kesimlere Sesleniyorum, Geliniz Haktan Yana Bir Tavır Seçiniz,  Geliniz İşi Ehli Veriniz,  Geliniz Zeytinburnu’nu Milli Görüş Belediyeciliğine Teslim Ediniz. İşte işin hakikati Milli Görüştür. İşin hakikati liyakattir, işin hakikati ahlak ve maneviyattır.

‘ZEYTİNBURNU’NU DÜŞMÜŞ OLDUĞU BU YANGINDAN ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR’

Değerli Kardeşlerim, Evet esasen bizim için kazanmak önce Haktan yana olmaktır. Ama Haktan Yana Olmak Yetmez, Hak İçin Mücadele Vermemiz Gerekiyor. Durmadan Usanmadan Her Eve Girmemiz Her Eli Sıkmamız, Her Gönüle Dokunmamız Gerekiyor. Karınca Misali Adım Adım Su Biriktirmek Ve Zeytinburnu’nu Düşmüş Olduğu Bu Yangından Çıkarmamız Gerekiyor. Siyasetin kriz ve kaos ürettiği bu coğrafyada bu toplum için ümit vermek, emek vermektir. Ümit gözyaşıdır. Emek alın teridir. İşte bu iki damlayı şakaklarımızda buluşturacak bir mücadele ortaya koyacağız. Bu Maraton Bittiğinde Gönlümüz Huzur İçerisin De Yapabileceğimizin En İyisi Yaptık Diyerek Yastığa Başımızı Koyabileceğimiz bir mücadele ortaya koyacağız. Ne Mutlu haktan ve hakkaniyetten yana olanlara. Ne Mutlu Adalet İçin Çalışanlara. Ne Mutlu bu uğurda Gece Gündüz Demeden Koşturanlara. Ne Mutlu Zeytinburnu'nun Derdini Dert Edinenlere. Ne Mutlu Siz Değerli Milli Görüşçü Ve Saadet Partili Kardeşlerime… Ne mutlu güçten ve güçlüden yana değil, haktan yana olanlara dedi ve sözlerini yine şiirle bitirdi. Belediye Başkan Adayı Mikail Kabak’ın ardından İl Başkanı Abdullah Sevim ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Gökçınar birer konuşma yaptılar. Tanıtım programı Meclis üyelerinin tek tek sahneye çağrılıp tanıtılmasıyla sona erdi. 

ZEYTİNBURNU HABER GAZETESİ-ÖZEL

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve zeytinburnuhaber.org sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.