Özden: Kadınlar evde oturmamalı

2 yaşındayken Fatma Kılıç’ın ailesi, Samsun Tekkeköy’den 1968 yılında İstanbul Zeytinburnu’na göç eder. Üniversite eğitimini birinci sınıfta başörtüsü yasağı ve siyasi baskılardan dolayı bırakmak zorundan kalan Fatma Kılıç, hayata dair hayallerin vazgeçmez. Genç yaşta sosyal ve siyasi hareketlerin içerisinde olur. Siyasetle ülkede, eksik ve hataların düzelmesi için kendini siyasete adar. Kadınların siyasette yer alıp, çok şeylerin başarılabileceği konusunda çalışır. 1986 yılında gönüllü olarak Refah Partisi Zeytinburnu kadın kolların oluşumunda yer alır. Kadın toplantıları düzenleyerek ‘Milli Görüş’ hareketini anlatır. 1988 yılında Refah Partisinin kadın kolları başkanlığı görevini 8 yıldır sürdürür.Evli ve 4 çocuk annesi olan Fatma Kılıç Özden, çocukların doğumlarında, siyasete çok kısa ara verir. Siyasetten hiç kopmaz ve davası için sürekli halkın içinde olur. 14 Ağustos 2002 yıllında Recep Tayyip Erdoğan, liderliğinde kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul Zeytinburnu Kadın Kolların kurulmasında aktif rol alır. Seçimlerde gece-gündüz yoğun çalışır. ‘Milli Görüş Hareketi’ kadınlarımızın önünü açtı Zeytinburnu Belediyesi Meclis Üyesi Zeytinburnu Belediyesi Meclis Üyesi Fatma Kılıç Özden, Samsunlu Fatma Kılıç Özden, 3O yıldır siyasetin içinde yer alarak ülkemize katkı sağlamak için çabaladığını anlatarak, “Kadınlarımız bundan 30 yıl önce, siyasette 2.ci plana atılıyordu. Milli Görüş Hareketi, muhafazakâr kadınlarımıza çok değer ve önem verdi. Dinimizden aldığı bilgi ve deneyimle kadınlarımızın hak ettiği yere koydu. Kadınlarımızı toplumun, siyasetin içine çekerek, ülkenin önünü açtı. Hanımlarımızın azim ve gayretleri, fedakâr çalışmaları sadece bizler tarafından değil, diğer partilerin de gündeminde yer aldı. Diğer partilere de örnek oldu. Halk, büyük siyasi hareketlerin, kadın çalışmaların iktidara taşımasında önemli rol oynadığını gördü. ” dedi. Fatma Kılıç Özden, “Eğer Türk kadınımız siyasette yer bulamasa, toplumun hiç bir kademesinde yer bulamaz. Biz kadının siyasette ve hayatın her aşamasında başarılı olmasını istiyoruz. Kadınlarımızın önünü açmak için çok mücadele verdik. Kadınımızın siyasette rol alması derken, eşinin doğrultusunda seçimde partimize oy vermesi değil. Kadınlarımızın; düşünen, üreten, sorgulayan, ülkemin gelişmesine katkı sağlamasını istiyoruz” Kadınlarımız evde oturmamalı Evde oturan kadınları gördüğünde çok üzüldüğünü ifade eden Özden, “Ev sohbetleri, ev ziyaretlerine gittiğimde, kadınlarımızın akşama kadar TV. karşısında oturmasını kabul edemiyorum. Kadınlarımız evde oturmamalı. İslam’ın ışığında sosyal olmalı. Dinimizde hayatın çeşitli alanlarında kadınının nasıl davranması gerektiğine yönelik kuralları, ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle belirlenmiş; kadının, anne-baba, akraba, eş, çocuk, komşu, kardeş, arkadaş ve yaşadığı toplumla olan bütün ilişkilerinde ideal davranış biçiminin ne olduğu genel hatlarıyla çizilmiştir. Öncelikle İslam; ön yargıların aksine, kadını sadece evde oturan bir ev hanımı, çocuk bakıcısı ve ev işlerini evirip-çeviren bir düzenleyici olarak görmez. Kadını aynı zamanda, nesilleri eğitip şekillendiren bir eğitimci, bir davetin öncüsü ve hayatın çeşitli alanlarında toplumun bilinçlenme ve kalkınmasının temel unsuru olarak kabul etmektedir. Yani  kadın, hayatın en önemli direğidir” şeklinde düşüncelerini dile getirdi. Gençlerimiz her yönden kendini geliştirmeli Gençlere önemli tavsiyelerde bulunan Kılıç Özden, “Bizler şanlı Osmanlı’nın torunlarıyız. Bizim inancımız, İslâm. Asıl davamız Allah Rızasını kazanmak. İnançlı, ahlaklı gençler yetiştirmek. Gençlerimizin bu yönde yetişmesi için günümüzde her imkân ve fırsat geniş. Hayat bizi genç yaşımızda kırdı. Başörtümüzle eğitimizi yapamadık.  Ama yılmadık. Hep inandık, bir gün başörtüsü ile ülkemizde özgürce kızlarımız eğitimlerini yapacaklar ve yapıyorlar. Nereden nereye...Bazı davalar uzun yıllar mücadele istiyor. Günümüz gençliği akademik eğitimlerin yanı sıra, hayatı boyunca da dini ve ahlakı eğitimini geliştirmeli. Gençlerimiz, genç yaşta emekleriyle iyi yerlere gelmek için çok çalışmalı. Ülkemizin geleceği için gençlerimizin çalışmalarını çok önemsiyoruz. Belediyelerimizde eğitici kurslar, kültür ve sanat etkinleriyle her zaman gençlerimizin yetişmesi için çalışmalar yapıyor” şeklinde önemli konulara vurgu yaptı. Samsunlular her alanda birlik olmalı Aynı şehirde, aynı ilçede, aynı köyde doğan Samsunluların, İstanbul’da her alanda birlik olması gerektiğinin altını çizen Fatma Kılıç Özden, “Kültürel değerlerimiz aynı olan Samsunlu hemşerilerimizle, derneklerde bir araya geliyoruz. Mega kent İstanbul’da kaybolmayalım. Hemşehri bağlarımızı geleceğe emin adımlarla taşımak için; siyaset de, ticaret de, sosyal ve kültürel dayanışmada sadece ve sadece birlik olmalıyız. Samsunlulardan kimin olduğu değil, hemşerilerimizin önde olmasını ve olması gereken yerlerde niye yokuz, diye konuşmalıyız” dedi.