Ahde Vefa Derneği 1.Olağan Genel Kurulunu yaptı

Uzun Yıllardır Yol arkadaşlığı yapan Ahde Vefalı birçok insanın bir araya gelmesi ile startı verilen AHDE Vefa Derneği geniş bir katılımıyla Birinci olağan kongresini yaptı. Kurucu Başkanlığını İlçemizin başarılı iş ve siyaset adamı Metin Şengöz’ün yaptığı Ahde Vefa Derneğinin Olağan Kongresinde Divan Başkanlığını Deneyimli Gazeteci Mehmet Alpay Katip Üyeliklerini ise İşadamları Ali Gündüz ve Ahmet Çelik yaptı. Kongrede İlk sözü ve selamlama konuşmasını Kurucu Başkan Metin Şengöz aldı. Şengöz yaptığı konuşmada Ahde Vefa’nın önemine değindi ve Derneğin bundan sonraki yol haritasını çizdi. 2014 yılında Zeytinburnu’nda uzun yıllardır birlikte yol ve gönül arkadaşlığı yaptığımızı dostlarımızla yaptığımız istişareler sonucunda bu birlikteliğin kartopu misali büyüterek çoğalarak İstanbul’a hatta tüm Türkiye’ye yayılması için vefalı arkadaşlarımızla yola çıkarak ahde vefa derneğimizi kurduk Bugün derneğimizin kurucu başkanı olarak karşınızdayım. Birinci olağan kongremize hoş geldiniz.  Bu çok özel günümüzde bizleri yalnız bırakmayan, siyasi parti temsilcilerimiz, STK başkanlarımız, muhtarlarımız, basın mensubu arkadaşlarımıza ve tüm seçkin misafirlerimize teşekkür ediyorum. Başkan Şengöz konuşmasına şöyle devam etti. 2014 Yılında Zeytinburnu’nda uzun yıllar birlikte yol ve gönül arkadaşlığı yaptığımız dostlarımızla ettiğimiz istişareler sonucunda Ahde Vefa Derneğimizin kuruluşuna karar verdik. Bu derneğin siyasi hiçbir bağlantısı yoktur. Özellikle önce bunun altını kalın çizgilerle çiziyorum. Tek bir amacımız vardır. Vefalı insanlara ömrümüzün son damlasına kadar vefamızı göstermek onların yanlarında yer almak,  öğrencilerimize burs vermek ve ahde vefa öğrencileri evleri kurmak önceliğimizdir. Bu derneğin kapısı ahde vefalı herkese sonuna kadar açıktır. Sizlerde gerek yanımızda derneğimize üye olarak gerekse derneğimizin gönüllüsü olarak vefalı insanlara ulaşmamıza hem vasıta hem de destek olabilirsiniz. Bugün sizlerle birlikte derneğimizi 1.olağan kongresini gerçekleştireceğiz. Kurucu başkan olarak tek bir arzum var inşallah merkezi Zeytinburnu’nda olan ve ülkemizdeki tüm vefalı insanları kucaklamayı kendisine hedef edinen bu derneğin ellinci ve yüzüncü kongrelerinde birlikte oluruz. “Ahde vefa” demek vicdana kulak vermek demektir. Emek verenlerin emeklerine saygı göstermek demektir. Bir zamanlar mücadele adamı olanları unutmamak, onları her daim hatırlamak ve zihinlerde yaşatmak “ahde Vefa’nın” bir gereğidir. Vefa, Sevgiyi devam ettirmektir. Vefa, Sevgi bağlılığıdır. Vefa Sevgi bağlılığıdır. Vefa sevgide doğruluktur. Vefa ihtiyaç halindeki insana yardım etmektir. Vefa kendi yaptığı iyiliği az yapılanı çok bilmektir. Ahde Vefa verilen sözün ve yapılan anlaşmanın yerine getirilmesidir. Vefanın yaşatıldığı toplumlarda birlik ve beraberlikten söz edilebilir. Vefa’yı göstermek iyilikleri unutmamak demektir.  Sadece yaşayanlar için değil, bu dünyadan göç etmişlere de vefayı göstermek şarttır. Onları anmak, hatıralarını yaşatmak gelecek için umutlar vermektedir. Onları en güzel biçimde temsil etmek işte bu “ahde Vefa’nın” ta kendisidir. Bizim “ahde Vefa’mız” yunus Emre’nin “yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü” sözüne kulak vererek üzerimizde hakkı olan herkesedir. “ahde Vefa’yı “yaşatabilme azmi ile ilerleyebilmek, bizden sonra geleceklerin de aynı duyguları yaşatabilmelerine katkı sağlamak demektir. “Ahde Vefa’yı” yaşatabilmek demek, dünü ve bugünü yarına taşıyabilmek demektir. Yaradan “ahde Vefa’dan” uzak olanlardan korusun dedi. Ahde Vefa Derneğinin Kurucuları ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Uzun yıllardır yol arkadaşlığı yapan Deneyimli siyasetçi MHP İstanbul 2.Bölge Milletvekili Aday Adayı Av. Fetih Ahmet Alparslan yaptığı selamlama konuşmasında Hz. Ömer’in arkadaşları ile sohbet ederken başından geçen bir olayı anlattı.  Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derler ki: Ey halife, bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin. Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek: Söyledikleri doğru mu diye sorar. Suçlanan genç der ki : Evet doğru. Bu söz üzerine Hz. Ömer "anlat bakalım nasıl oldu" diye sorar. Genç anlatmaya başlar: - Ben bulunduğum kasabada hâli vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye çıktık. Kader, bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki, dönen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı, atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, adam öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı. Durum bundan ibaret" dedi. Hz Ömer: - Söyleyecek bir şey yok. Bu suçun cezası idam. Üstelik suçunu da kabul ettin" dedi. Bu sözden sonra delikanlı söz alarak: - Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı: - Ben memleketinde zengin bir insanım. Babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz. Bana 3 gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu 3 gün içinde yerime birini bulurum, der. Hz. Ömer der ki: - Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki? Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki: - Bu zat benim yerime kalır. O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr Ibni As' dan başkası değildir. Hz. Ömer Amr'a dönerek: - Ey Amr! Delikanlıyı duydun, der. O büyük sahabe: - Evet, ben kefilim, der ve genç adam serbest bırakılır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve "babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz" derler. Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki: - Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim. Hz Amr İbni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki: - Biz de sözümün arkasındayız. Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek der ki: - Evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin? Genç vakurla başını kaldırır ve; - 'AHDE VEFASIZLIK ETTİ' demeyesiniz diye geldim, der Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr İbni As'a der ki: - Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun. Nasıl oldu onun yerine kefil oldun? Amr İbni As, vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir - Bu kadar insanın içerisinden beni seçti. 'İNSANLIK ÖLDÜ' dedirtmemek için kabul ettim, der. Sıra gençlere gelir. Derler ki: - Biz bu davadan vazgeçiyoruz. Bu sözün üzerine Hz Ömer - Biraz evvel "babamızın kanı yerde kalmasın" diyordunuz. Ne oldu da vazgeçiyorsunuz, der. Gençlerin cevabı da dehşetlidir: - MERHAMETLİ İNSAN KALMADI' demeyesiniz diye dedi. Milletvekili Aday Adayı Ahmet Alparslan’ına konuşmasının ardından İbrahim Kaşın ve Soner Üstündağ Faaliyet ve kesin Bütçe Raporların okudular ve Divan Başkanı tarafından oya sunuldular Raporlar oy birliği ile kabul edildi.  Ardından Tüzük Değişikliği yapıldı. Yeni yönetim Kurulu tek liste halinde oy birliği ile kabul edildi ve kurucu Başkan Metin Şengöz yeniden Ahde Vefa Derneğinin Genel Başkanlığına seçildi. Kongrenin ardından İş ve Siyaset Adamı Ahmet Çelik tüm katılımcılar adına bir teşekkür konuşması yaptı. Kongre fotoğraf çekimi ile sona erdi. AHDE VEFA DERNEĞİNİN YENİ YÖNETİM KURULU Başkan Metin Şengöz, Yönetim Kurulu Üyeleri, Av. Mehmet Aydoğdu, Mürsel Bildirir, Barış Cengizbay, Av. Harika Alparslan, Soner Üstündağ, Bora Çalışkur, Ethem Gürkan, Hali İbrahim Uzunağca,  İbrahim Kaşık, Gürdal Karadağ, Mümin Şengöz, Ayşe Şimşek, Filiz Vardar, Perihan Akgün, Mehmet Alpay, Cemal Hamza, Bayram Macera, Dr. Esra Çetin, Dr. Mustafa Erdele, Dr. Yahya Öztürk, Ali Rıza Üstündağ, Erdinç Özüarp, Ahmet Akarsu, Rasim Deniz, Suat Aran, Tufan Şenel, Arif Küp, Abbas Akbal, Mehmet Erduran ZEYTİNBURNU HABER GAZETESİ-ÖZEL