"Zeytinburnu Kentsel Dönüşüm konusunda sınıfta kaldı

Vatandaşın o günlerde, devletin sağlıksız, niteliksiz binaları tesbit ederek, binalarının bulunduğu arsaları koruyacağını, eski binaları yıkarak, bu arsaların üzerine modern, sağlıklı, yaşam kalitesi daha yüksek, nitelikli yeni binalar yapılacağını düşündüğünü söyleyen Uluocak “Kendi dairelerini toprak karşılığı vererek, karşılığında aynı emsalde daire alacağını sandılar. İstanbullular bu pankartları görünce Zeytinburnu’ndan başlayacak bu büyük proje bütün ilçelere yayılacak diye beklediler” dedi. Zeytinburnu’nda Kentsel Dönüşüm Projesi adı altında, Devletin TOKİ ve KİPTAŞ eliyle Zeytinburnun’ndaki yeşil alanları imara açtığını sözlerine ekleyen Uluocak “Merkezefendi’de eski karpuz haline Merkezfendi akıllı evleri, Bozkurt Amatör sahası ve Şelale Park ile Koç Holdingin Bozkurt Fabrikasının (1969 tarihli planlarda dahi ağaçlandırma bölgesi olarak geçen alan) bulunduğu yeşil alan üzerine Şelale Park Evleri yapılmaktadır” diyerek konuşmasını sürdürdü. Sahil Park Evlerinde de,vatandaşa dairesinin %75’i karşılığı daire verilerek burada da büyük haksızlık yapıldığını söyleyen Mimar Süleyman Uluocak “Dairesini veren, Zeytinburnulu hemşerilerimin büyük çoğunluğu  Sahil Park Evlerinde oturmamaktadır. Oturamamaktadır. 1 oda, 1 salon daire Türk ailesine uygun bir sistem değildir” diyerek, Geniş aileye sahip Zeytinburnulu vatandaşların, bu evleri satarak Zeytinburnu’nun iç semtlerinde daire aldıklarını söyledi. KİPTAŞ’ın YDA firmasına yaptırdığı Sahil Park Evlerinde Zeytinburnulu vatandaşlara verilen daire ile KOÇ Holdinge verilen daireler arasında çok büyük farklar olduğunu konuşmasına eklerken, Zeytinburnu’ndaki vatandaşlara verilen dairelerin yeşilden yoksun, birbirinin içine geçmiş olduğunu belirterek, 1950 yıllarında yapılan renklendirilmiş sosyal konutlara benzediğini iddia etti. Zeytinburnundaki dairelerin ortalama fiyatlarının büyüklüklerine göre 300.000 TL. İle 500.000 TL. arasında değiştiğini, vatandaşların binalarının imar hakkı kullanılarak yeşil alandan imara çevrilen alandaki dairelerin en ucuz daire fiyatının ise 1.750.000 TL olduğunu söyledi. Zeytinburnulu vataşların imar hakları kullanılarak, haksız rantlar elde edildiğini, bu imar rantından Zeytinburnu halkının yararlanamadığını belirtti.  Basında çokça çıkan “Zeytinburnulu vatandaş, 1 dairesine karşılık 3 daire istiyor” şeklindeki haberlerede tepki gösteren Uluocak “Böyle bir şey söz konusu olmamıştır, vatandaş 1 dairesinin karşılığında, 1 daire istemektedir. Buda vatandaşın en doğal hakkıdır. O arsa daki imar hakkı kiminse, imar artışından da o vatandaşımız yararlanmalıdır” dedi. “Vatandaşın  arsasının, binasının, üzerine imar hakkıknı kullanarak yeni binalar yapacaksın, tasarlayacaksın vatandaşa da ben senin dairenin karşılığı %75 oranında daire vereceğim” demenin hangi mantığa uyduğunu soran Uluocak” Vatandaş buraya kaç konut yapılacak diye sorduğunda sorunun cevabını alamayacaksa ve Bozkurt’ta yapıldığı gibi yüklenici firma ve KİPTAŞ vatandaşın imar hakkının üzerinde % 500 kar kazanacaksa, vatandaş bu konuda haklı, ben de olsam arsamı binamı vermem. Eğer, bir imar rantı oluşacaksa, bu imar artışından burada yıllardır oturan vatandaş da yararlanmalıdır” dedi. “Şöyle düşünelim” diyen Uluocak, “Bir bölgeyi Kentsel Dönüşüme soktunuz. O bölgede mevcut binaların içinde toplam 100 adet daire var. Yeni yapılacak bina sayısı 200 adetse, 100 adet yapım maliyeti, masraflar, vergi, kar vs. TOKİ, KİPTAŞ veya özel müteahhide, kalan 100 dairede orda oturan bina sahiplerine ise, adaletli bir dağıtım ve dağılım varsa vatandaş neden itiraz etsin” diye sordu. “Zeytinburnu Kentsel Dönüşüm Projesi konusunda treni kaçırdı” diyen Uluocak aynı kötü uygulamanın bugün Fikirtepe’de uygulandığını iddia etti. Uzun vadede vatandaşın burada da mağdur olacağını, Kensel Dönüşüm Projesi’nin vatandaş odaklı olması gerektiğini söyledi.. Kentin kültürü ve kimliği korunarak, yaşayan bir ilçe olması gerektiğini söyledi. Küçük esnafın unutulmamasını, korunmasını, berber, manav, bakkal gibi vatandaşla iç içe olan esnafın mağdur edilmemesi gerektiğini söyledi. Yapılan uygulamalara bakınca mahalle kültüründen uzaklaştırılmış, sitelerin içlerine hapsedilmiş bir toplum yaratılmak istendiğini söyledi. Uluocak, Sümer mahallesinde yapılan bu binalarda oturan insanların marka kent Zeytinburnu diye büyük ücretler ödeyerek daire sahibi olduklarını, bu vatandaşların çocuklarını okutmak için kendilerine en yakın okul olan Sümer, Abulhakhamit veya İhsan Mermerci Lisesi’ne mi vereceklerlerini merak ettiğini söyledi. “Zeytinburnu’nun da bu arkadaşlarla ortak bir paydamız olacak mı? Beraber, bir yerlerde Zeytinburnu için bir aya gelecekmiyiz” diye sordu. “Devlet eliyle Kentsel Dönüşüm Projesi, Zeytinburnu’nda bitmiştir” diyen Uluocak,  TOKİ ve KİPTAŞ’ın yeşil alanları imara açtıklarını, hiç bir binayı yenilenmediklerini, yeşil alanların üzerine özel firmaların bina yaptıklarını söyledi. Türk ve İslam kültüründe olan komşuluk ilişkisine de değinen Uluocak, 35  - 40 katlı  binalarda sağlıklı bir komşuluk ilişkisi beklenemeyacağini söyledi.  Zeytinburnu’nda oturan bir mimar olarak bu tür çok yüksek binalara karşı olduğunu, 5 veya 6 katlı bina şeklinin Türk  geleneklerine göre çok daha uygun olduğunu düşündüğünü belirtti. Zeytinburnu’nu çevreleyen bu yüksek katlı binaların, Zeytinburnu’nun hava sirkilasyonunu da keseceğini sözlerine ekledi KENT YAŞAM-Selvi Sarıtaç