Canan Kaftancıoğlu: Yoksulluk bu Halkın Kaderi değil

DOĞU VE GÜNEYDOĞULU STK’LAR ZİYARET EDİLDİ CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu “80 Günde Devr-i Alem” çalışmaları kapsamında Zeytinburnu'na çıkarma yaptı. Kaftancıoğlu, İlçe Başkanı Metin Doğan ve partililerle birlikte tüm gün Zeytinburnu’nun değişik Mahallerinde de seçim çalışması yaptı. Kaftancıoğlu, Önce ilçe merkezinde Staj Mağdurları Derneğiyle bir araya gelerek sorunlarını dinledi, çözüm önerilerini sundu. Ardından sırasıyla Diyarbakır Çermik, Çüngüş ilçesi ve Çevre Köyleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni, İstanbul Dorıka Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni, Omerka Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret etti.  AİLE DESTEK SİGORTASI KADINLARA ANLATILDI CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu STK ziyaretlerinin ardından Yeşiltepe Mahallesi’nde kadın yurttaşlarımız ile bir araya gelerek Aile Destekleri Sigortası’nı anlattı. Telsiz ve Yeşiltepe Mahallerinde Esnaf, Ev ve Seçmen ziyaretinde bulundu. Son olarak ise Yenidoğan Mahallesinde bir tekstil atölyesini ziyaret ederek tekstil çalışanlarını dinledi. Kaftancıoğlu mahalle ziyaretlerinde CHP ilçe örgütünün ulaştığı dar gelirli kadınlarla Aile Destek Projesi toplantısı yaptı. Kadınlara CHP’nin Aile Destekleri projesini anlatan Kaftancıoğlu, yoksulluğun kader olmadığına dair vurgular yaparken, iktidarın ekonomik politikalarını eleştirdi. Kaftancıoğlu, yoksulluğun, yoksunluğun ortadan kaldırılması için iktidarın değişmesi gerektiğini işaret ederek, destek istedi. Kaftancıoğlu, ayrıca kadınların siyasette daha fazla yer almasını istedi. ‘İKTİDAR SANDIKTA EN BÜYÜK TOKADI KADINLARDAN YİYECEK’ Kaftancıoğlu’nun yaptığı ziyaretlerde en çok ekonomiye dair, yaşanan haksızlıklara dair sorular soruldu. Kaftancıoğlu, “Bugün siz de tanık oldunuz. Televizyonlardakilerin veya iktidarın bilinçli bir şekilde dayattığı gündemler yok. Vatandaşın gündeminde yoksulluk var. Eğitim sorunu var, sağlık sorunu var. Çocuklarının geleceğine dair kaygı sorunu var. Siyasetin görevi tam da bunları nasıl çözeceğini anlatmak” dedi. Kaftancıoğlu, sandıkta iktidarın değişeceğine inandığını belirterek, “Özellikle kadınları görerek ve güvenerek söylüyorum. Bu iktidara öyle bir tokat atılacak ki o tokadın etkisini hiç unutmayacaklar” dedi. Kadınlarla yaptığı iki görüşmeye dair izlenimlerini sorduğumuz Kaftancıoğlu, “Kadınlar, kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun her geçen gün daha da mağdur ediliyor, ötekileştiriliyor ve yok sayılıyor. Kadınlar süreçlere dair çok daha objektif yorum yapıyorlar. Kadınlar objektif yorum yapmakta da kalmıyor şunu da söylüyor: Benim üzerimden artık bu siyaseti kim yapıyorsa ben onu gördüm diyor. Kadınların bu duygusu ve düşüncesi erkeklerden çok daha net ve kadınlar bu iktidarı gönderme konusunda çok daha kararlı” ifadelerini kullandı.  ‘HALKIN SEÇTİĞİ BAŞKANLARI KAYYUM ATAYARAK GÖREVDEN ALDILAR’ OMER-KA Derneği ziyaretinde ise CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu çarpıcı açıklamalar yaptı. Bugün Zeytinburnu ilçemiz geldik. Zeytinburnu ilçesinde bütün Cumhuriyet Halk Partisi ve Derneğimizin örgütleriyle birlikte bütün mahallerin, kapılarını çalıyoruz.  Açılan kapılara selam veriyoruz, selam alıyoruz. Siyasetin tam da bugüne kadar eksik bırakılan ya da bugüne kadar yapılıyorsa bile daha iyi bir şekilde yapmamızı sağlayacak bir çalışma. Omer-Ka derneğine de özellikle gelmek istedim. Dernek Başkanımız konuşmasında aşiret diye tabir ettiği için bende aynı ifadeyi kullanacağım. Ülkenin hangi yörede olursa olsun, hangi coğrafya da olursak olalım. Her geçen gün artan yoksulluğun olduğu bu süreçte devletin üzerek söylüyorum. Bütün kurumların yok edildiği bu süreçte vatandaşın her geçen gün artan ihtiyacını, devletin yapması gereken yetişemediği yerlere  destek olan Omerka Derneğimizi, aşiretimiz tebrik ediyorum. STK olarak ihtiyaç sahibi bir çok aileye yaptığınız sosyal yardımlardan dolayı bir vatandaş olarak Sizlere teşekkür ediyorum. Bu dönemde başka türlü bu süreci atlatmak mümkün değil. Aslında bunu öncelikle Belediyelerin yapması gerekiyor fakat Doğu ve Güneydoğu da ne yazık ki bir çok belediyeye kayyum atandığı için vatandaşı sizlerden başka düşünen kalmadı. Özellikle sizlerle dertleşmek için buraya geldim. Sizlerin önerileriniz varsa, eleştirileriniz varsa eleştirilerinizi almak isterim. Biz yaşımız itibariyle bir şekilde bu hayatta her türlü iktidarı gördük ama kendi gençliğimizi şöyle hatırlayalım.  ‘AKP BIRAKIN TATİLİ, KÖYE GİTME HAYALİMİZİ ELİMİZDEN ALDI’ Bizlerin gençliğinde iktidarlardan şikâyetlerimiz olurdu. Ama altı ay sonrasına dair ufak tefek planlar yapabilirdik. Bir tatile gidip, gidemeyeceğimizi bilirdik. Çocuğumuzu devletin imkânlarını dâhilinde ne kadar okutup, okutamayacağımızı bilirdik. Şimdi bu güne geliyoruz bugün bizim yaşadıklarımızı, genç kardeşlerimize bir şey eklendi. Yazın bırakın köye gitmeyi yarın kalktığımızda ne olacağını bilemiyoruz. İktidarı eleştirdiğimiz için gözaltına alınabiliriz bir tweet atıp fikrinizi söylediğimiz için gözaltına alınabiliriz. İş Veren batabilir ya da batmayabilir fakat işten çıkarılabiliriz. Yarı fiyatla bizim yerimize yabancı uyruklu şahıs işe başlıyor. Bu yaşadıklarımızın hepsinin çözümü var mı? Çözümü var da bu memleket de sadece biz değil seksen beş milyon bunları yaşıyor. Bunun cevabı da çok basit zaten bu çözümsüzlüğü büyüterek siyasette var olacaksınız. Ya da halkın güvenin kazanıp yetkiyi alıp bu sorunları çözmek lazım. Bugün o çok kadar sorunumuz var ki yarınları göremiyoruz. Anlayışı değiştirdiğimiz zaman bunları hepsinin çözümleri var.  ‘BİRLİK OLUP CHP İKTİDARINDA BU ENKAZI HEP BİRLİKTE KALDIRACAĞIZ’ Bu ülkenin kaynakları, extra kaynak bulmadan ve yeni kaynak arayışına girmeden, kaynak yaratmak için satmadan, mevcut kaynakları vatandaşın verdiği vergiler bile alıp bunu doğru şekilde kullanmalı insan.  Yirmi yıl öncesine gidiyorum, partiler vardı. Sağcılar, solcular, ülkücüler vardı fakat o partilerin ortak bir şeyi vardı. Hepsi iktidar olduğunda bu devlete hizmet etmek ve vatandaşla hizmetle yarışıyorlardı. Bugün yine farklı partiler var ama daha korkunç olan şey siyasi ahlak denilen şey kalmadı. Devletin kurumları çökertirdi. Eğer siyaseti kendimizi zenginleştirmek için değil, topluma eşit paylaştırmak yapmaksa bu ülkeye adalet gelir, sevgi gelir. Bu dönem buna uygun bir dönem yirmi yıl öncesinde Ak parti iktidara geldiğinde adalet diyerek geldi, çözüm diyerek geldi. Vatandaşlarımızda bunu yapacağına inanarak oy verdi. Şöyle bir şey var bugün adalet diye gelen, demokrasi diye gelenlerin bu ülkeyi ne hale getirdikleri görüldü. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşam tarzına bakmadan, inancına bakmadan siyasetin gündemi değil. Vatandaşın ihtiyaçlarına ve yoksulluklarına bakar siyaset üretip bıkmadan usanmadan herkese anlatmaya marifet değil bir sorumluluk olarak görüyorum. Siyasetçilerin söylediklerine kuşkuyla yaklaşın, yalanların üstüne kuruldu. Siyasetçinin ne dediğini dinleyin ama o her kimse yaşıyor mu, dediği şeyi yapıyor mu, yapmıyor mu demokrasi tam o da sıra lazım. Yetki vatandaşta o yetkinin sizde olduğunu siyasetçilere hissettirirseniz bir şey yapamazlar. Yaşadığımız olumsuzluklara rağmen bu süreci hep beraber çalışarak ve üreterek gidersek bu sorunlar çözülür. Bu ülkenin kutuplaşmasına karşı barışmayı birlikte sağlarız diyorum. İyi ki bir aradayız, belki aynı fikirlerde olmayabiliriz ama bu sorunları hep birlikte el birliğiyle çözmek zorundayız dedi.