Engin Şen’den Gençlere iftar

İftarın en büyük özelliği katılanların tamamının gençlerden oluşmasıydı. Engin Şen’e tamamen  gençlerden oluşan katılımın nedenini sorduğumuzda; "Biz 2003 yılından beri arkadaşlarımızla, dostlarımızla zaten iftar yapıyorduk. Ama bundan önceki iftarları yaş guruplarına göre gerçekleştiiyorduk. Bu sene bizimle yaşıt ve bizden küçük kardeşlerimizle bir araya gelip hem iftar yapalım hem biraz dertleşelim dedik." diye cevapladı.

Memleket ve yöre ayrımının yapılmadığı iftar da Rumelili, Trabzonlu, Ağrılı, Giresunlu, Batmanlı, Doğu Türkistanlının ve daha birçok yöremizin gencinin bir araya geldiği görüldü.İftarda Engin ŞEN; misafirlerin önce midelerine, sonra kulaklarına ve en önemlisi de gönüllerine harika bir ziyafet çektirdi.

İftarın ardından İsmail Acarkan Hoca yemek duası yaptı. Arkasından ünlü Neyzen Serkan Kamacı’nın çaldığı ney sesinin ahengiyle misafirlerin kalbi huzur buldu. Daha sonra Mısır’da halen eğitim alan ve orada yaşayan Hafız Hüseyin Türkan okuduğu Kuran-ı Kerim  davetlileri mana alemine götürdü. Müthiş bir sese sahip olan Hafız’ın okuduğu Kuran’ı dinlerken çoğu gencin başları önde ve gözleri dolduğu görüldü.

BU RAMAZAN 750 ERZAK DAĞITTIK

Engin ŞEN yapılan faaliyetlerle ilgili kısaca; ‘’2003 yılında 90 aileyle başladığımız erzak yardımlarımızı her geçen yıl arttırarak hamd olsun bu yıl 750’ye ulaştık. 50 liralık kumanyalar halinde ihtiyacı olan ailenin ihtiyacına göre dağıtmaya çalıştık ve çalışıyoruz. 2003 ten beri elimizde olan ihtiyaç sahiplerinin listelerini yenileyerek takip edip ona göre dağıtım yapıyoruz. Ramazan kumanyasına 1 koli erzaktan tutupta 100 koli erzak bağışı yapana kadar herkese sonsuz teşekkürler. Allah onların birlerini bin yapsın inşallah.’’ diyerek faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Gecenin sonunda ŞEN, misafirlerine aşağıdaki menkıbeyi anlatarak sözlerini tamamladı; ‘’Talebenin biri maneviyat dersi aldığı hocasından öylesine çok istifade eder ki bir ara insanların manevi durumunun yazıldığı yer olan (Levh–i mahv ve isbatı) dahi keşfedecek hale gelir. Bakar ki hocasının ismi ‘Şaki’ler arasında yazılıdır. Yani cehennemlikler listesindedir hocası. Çok üzülür hocasının bu durumuna da bir ara yutkunarak anlatmak zorunda kalır bu durumu.

Hocası tebessüm eder, acı bir tebessüm. Nasıl bir acı tebessümdür ki binbir ıstırabın namesi vardır onda. Ah diyor evladım. Ben onu kırk senedir öyle görüyorum orda. Kırk senedir Mevlam beni cehennemlik yazmış görüyorum. Ama nereye gideyim. Israr ettim durdum. Başımı kaldırmadım secdeden. Ellerimi indirmedim duadan. Nasıl indiriyimki başka kapı yok. Mevla şimdi bizi kovsa nereye gideceksin, Bütün hükümranlık Ona ait. Bütün anahtarlar ve kilitler Onun elinde. İşte o zaman rahmet ihtizaza gelmiştir. Gökler oynamıştır. O esnada yazı silinip yerine ‘Said’ yazılmıştır. "

Yenilen yemeklerin yanında özellikle manen harika bir iftardı. Emeği geçen Engin Şen’e ve genç ekibine teşekkürler.

ZEYTİNBURNU HABER GAZETESİ